Faaliyet : Uludağ Kış Temel Eğitim Kampı 1
Tarih: 21- 23 Aralık 2012
Ekip: 27 Başlangıç, 2 Eğitmen, Gelişim Grubu
Yazan : Çiğdem Okan
21 Aralık
Cuma akşamı saat 21.00 civarında Beşiktaş’tan kalkan midibüsümüz Kadıköy’e gelip, eğitmenlerimizin yardımıyla eşyalarımızı araca yerleştirdikten sonra, 22.00 ‘a doğru yola çıktı. İlk molamızı vapurda verip, bir şeyler yiyip içip sohbet ettik.
22 Aralık
Yolun daha sonraki kısmını genellikle hep beraber uyuyarak geçirdik. Bursa’yı geçip Uludağ’a doğru ilerlerken zorunlu bir mola verip otobüsümüze zincir takılması için bir süre oyalandık. Çoğunluk uyumaya devam ediyordu. Sonunda otobüsten ineceğimiz yere geldik. Yavaşça herkes otobüsten indi. Ben ve birkaç arkadaşım otobüsten inmeden üzerimizi değiştirdik. Sıraya geçip, eğitmenlerimizin tavsiye ve uyarılarını dinledik.
Eğitmenlerimiz tarafından kulüpten herkese kazma zimmeti yapıldı ve onları çantalarımıza nasıl takacağımız gösterildi. İhtiyacı olan gruplara da, ocak zimmet edildi. Sonrasında bize verilen süre zarfında hazırlıklarımızı tamamladık. Hafif üşür vaziyette giyindik. Sularımızı kolay ulaşacağımız yerlere koyduk. Çanta bel-sırt ayarlarını yaptık. Tozluklarımızı giydik, tozlukları olmayanlar poşet ve koli bandıyla ve arkadaşların yardımıyla ayak, bilek ve bacaklarını sardılar. Her zamanki gibi kafa lambaları kullanılmayarak , 04.40 ‘ta oteller bölgesinden yürüyüşe başladık.
Saat 05.15 civarında bir arkadaşımızın ayağını incitmesi üzerine zorunlu bir 10 dakikalık mola verdik. Bu arada hemen sıcak sıvı aldık. Sonra yürüyüşe devam ettik. Teleferiği takip ederek yaklaşık diz boyunda kar seviyesinde ilerliyorduk.Yeterince iz açıp, yorulan arkadaşlar bekleyip sıranın arasına karışacak şekilde ilerlemeyi sürdürdük. Hava yavaşça ağarıyordu.
Sanırım hemen faaliyet öncesinde ve geçen son birkaç günde kendime hiç dikkat etmediğimden , kendimi giderek kötü hissetmeye başlamıştım. Aslında eğitmenlerimizin pek niyeti yoktu ama ben ve benim dışımda birkaç kişinin mola vermemizi istemesi üzerine, saat 07.30 civarında ikinci molamızı verdik. Zaten vermeseydik de benim bayılarak kendime mola vermeme az kalmıştı. Daha önceden tecrübeli olduğumdan ve vücudumu tanıdığımdan hemen çantamın üzerine yatıp , ayaklarımı yukarıya doğru kaldırdım. Arkadaşlarımdan, ayaklarımı havada tutmama yardımcı olmalarını rica ettim. Hemen bana yardım edip, yiyecek içecek bir şeyler uzattılar ve 5 dakika içinde çok iyi oluverdim. Bu arada kendi faaliyetlerini yapmaya gelen kulüpten gelişim ve diğer eğitmen arkadaşlar da bize yetişmişti. Mola sonrasında hep beraber artık çok yakında olan kamp alanımıza doğru yürüyüşe devam ettik.
Kamp alanımıza varınca, çantalarımızı bırakıp tekrar sıraya geçtik. Karda çadır kurmakla ilgili birkaç hatırlatma yapıldı ve çadır kuracağımız alanı biraz düzleştirmemiz istendi. Hep beraber kol kola girip sıra halinde bir ileri bir geri biraz yürüyüp, karları biraz da olsa ezmeye çalıştık. Sonrasında grid düzende çadırlarımızı kurduk. Kar kazıkları ile sabitledik.
Tuvalet ve temiz kar bölgeleri söylendi ve birkaç saat serbest bırakıldık. Bu sürede, önce çadır grubu arkadaşlarımla çadırımıza yerleştik. Bir şeyler yedik, içtik ve biraz uyumak için tulumlarımıza yerleştik. Gerçekten çok soğuktu, bir türlü ısınamadım. O yüzden daha fazla uğraşmayayım diyip biraz hareket etmek için, çadırdan dışarı çıktım. Diğer uyuyamayan çadır arkadaşımla sohbet edip oyalandık. Hazırlanma zamanı yaklaşınca da uyuyanları uyandırdık.
Bize söylenen saatten biraz gecikmeli olarak sıraya geçtik. Kazma ile düşme pratiği yapacaktık. O yüzden düşerken daha iyi kayabilmemiz için kendimizi poşetlememiz söylendi ve arkadaşlarla yardımlaşarak hazırlandık. Kasklarımızı da taktık. Herkes hazırlandıktan sonra pratiği yapacağımız eğimli bölgeye doğru yürüdük.
Yüz üstü baş aşağı, yüz üstü baş yukarı, sırt üstü baş aşağı, sırt üstü baş yukarı olmak üzere 4 şekilde, kazma hem sağ elde hem sol elde olacak şekilde toplamda 8 farklı şekilde düşme pratiği yaptık. Herkes her hareketi yeterince denedikten sonra yarın devam etmek üzere, kamp alanımıza geri döndük.
Biraz molanın ardından kar mağarası nasıl kazılır , kar duvarı nasıl örülür bilgilerini aldık ve sonrasında kamp alanı etrafına kar duvarı örmeye başladık. Biraz üşüdük ama eğlenceli bir çalışma oldu. Sonrasında serbest bırakıldık. Herkes çadırlarına çekilip akşam yemeği hazırlıklarına başladı. Yemeğimizi yedikten sonra sanırım saat 6 civarında tulumlarımızın içine girmiştik. Çok üşüyorduk.
Her zamanki gibi, eğitmenlerizden Sinan , akşam çadırları dolaşıp herkese bir sıkıntısı olup olmadığını soruyordu. Biz çadırca çok üşüdüğümüzü söyledik. Bize yeterince sıvı alıp almadığımızı sordu . Doğrusu almamıştık. Üşenmememizi ve kar eritip daha çok sıcak sıvı almamızı tavsiye etti. Sinan gittikten sonra mecburen kıpırdanıp, kar eritip bir şeyler daha içtik. Gerçekten de sonrasında biraz daha ısınabildik. Bir kez daha , aslında bize söylenen herşeyin zannettiğimizden daha önemli olduğunu anladım.
23 Aralık
12 saat aralıksız yattıktan sonra sabah 7:00’da alarmımızın çalmasıyla uyandık. Gözümü açar açmaz gece uyandırılmadığımızı düşünüp hafifçe gülümsedim. Başka zaman olsa kesinlikle gece yürüyüşü yapmak isterdim ama yedek kıyafetlerim ıslak hatta donuk olduğundan yani giysi sıkıntım yüzünden , buna çok sevinmiştim. Yavaşça zor da olsa en önce ben tulumdan kafamı çıkarabildim sonra tatlı tatlı söylenerek arkadaşlarımı da tulumdan çıkmalarına motive etmeye çalıştım. Rahatça hazırlanıp kahvaltı yapalım diye bir buçuk saat erken kalkmamıza rağmen anca hazırlanabilip sıraya 8.30’da geçtik. Ancak hep beraber düzgün bir sıra oluşturabilmemiz extradan bir 10 dakikamızı daha aldı. Zaman konusunda bu faaliyette genelde grupça başarısızdık, bu yüzden eğitmenimiz Sinan’dan hakettiğimiz bir uyarı konuşması dinledik. Sonrasında kasklarımızı ve kazmalarımızı alıp, yine kazma ile düşme pratiği yapmak için eğimli tepeye gittik.
Önceki gün çalıştığımız 8 farklı düşme şeklinin egzersizlerine birkaç saat boyunca devam ettik. Sonra kamp alanına geri dönüp biraz serbest bırakıldık. Bu arada atıştırıp, sıcak bir şeyler içip, dönüş için termoslarımızı doldurduk.
Daha sonra eğitmenlerimizle beraber biraz yukarı doğru yani eğimin görece daha dik olduğu yere doğru yürüyüp , önceden derste dinlediğimiz çeşitli iniş tekniklerini ( dead man , T çubuğu , kar babası …) pratik olarak gözlemledik.
Sonrasında çadırlarımızı ve çantalarımızı toplayıp , kamp alanını arkamızda bir şey bırakmayacak şekilde temizleyip, geri dönüş yürüyüşümüze başladık.
Dönüşümüz daha hızlı oldu. Hiç mola vermeden ilerledik. Otobüsümüzün yanında bize zimmetlenen kazmaları iade ettik, çantalarımızı yerleştirdik ve yerlerimizi aldık. Orhangazi’ye kadar molasız ilerledik. Orhangazi’de Köfteci Yusuf ‘da yemek molası verip yolumuza, Yalova üzerinden vapurla devam ettik. Vapurda yine beraberce oturup sohbet edip keyifli vakit geçirdik.
Kadıköy’e varmadan, dönüş yolu güzergahımız üzerinde birkaç arkadaşla beraber otobüsten indiğimizden faaliyet bizim için Bostancı’da bitmiş oldu.
Her zamanki gibi biraz yorucu ve hafif sıkıntılı da olsa, çok keyifli ve eğitici bir faaliyeti daha tamamlamış olduk.