Bölge: Aladağlar/Niğde
Kamp Yerleri: Çelikbuyduran Boğazı, Yedigöller Platosu, Karagöl
Tarih: 22/30 Haziran 2013
Ekip: 9 başlangıç, 6 gelişim, 3 eğitmen
Eğitmenler: Rauf Osman Pınarbaşı, Sinan Bayar, Sefa Börtücen
Malzemeler: Kask, Kemer, ATC, HMS, Karabina, Pursik, 50 m ve 60 m İpler, Perlonlar, friend setleri, takoz setleri ve takoz anahtarları, Sikkeler,Kaya çekici, Bivak torbası, İlkyardım Çantası..
Yazan: Alper Koşucu
22.06.2013 Cuma
Son hazırlıklarımı da yapıp çantamı sırtlanıp evden çıktım,saat 16.30 da okulun kulüp odasındaydım. Ekip yavaş yavaş toplanıyordu. Saat 18.00 de eğitmenimiz Sinan eşya kontrolü yaptı ve taşımamamız gereken eşyalarımızı kulüp odasına bıraktık. Ardından gelişimden Göknil malzeme dağıtımı yaptı.
Saat 19.15 yemek için Beşiktaş’ta Balkan lokantasına gittik. Saat 20.00 da Beşiktaş iskelede buluşup motorla karşıya geçtik. Bir süre yürüyüp otobüse bindik ve Harem’de saat 21.00’daki arabayı bekledik. 21.00 da çantaları otobüse yerleştirdik ve yolculuk başladı. Yolda 2 mola verildi.
23.06.2013 Cumartesi
Saat 08.00’da otobüsten indik. Otogarda kahvaltılık bir şeyler atıştırıp tekrar yola devam ettik. Saat 09.30’da Çamardı köyüne geldik. Otobüsten eşyalarımızı indirdik, Salim Amca’yı beklemeye başladık. Bu arada yol için çantalarımızı düzenliyorduk.
Bekledikten kısa bir süre sonra Salim amca geldi ve traktörün arabasına çantalarımızı yükledik. Saat 10.10’de Salim amcanın evinde toplandık, tekrar fazla eşyalarımızı burada bıraktık. Bu sırada bizim çadırın 4. Elemanı Yusuf da bize burada katıldı. Traktöre atlayıp saat 11.33’da Gelincik kayaları bölgesinde indik. Yürüyüş için son kez çantalarımızı hazırladık ve 12.17’de yürüyüşe başladık. Başlangıçta düz zeminde gidiyorduk fakat ilerledikçe eğim artmaya başladı ve yavaş yavaş yürüyüşe devam ettik. 13.36’da ilk molamızı verdik. (2561m)
13.51’de yürüyüşe devam edildi. 15.12’da ikinci molayı verdik, ekipte kopmalar oldu ilerideki ekip olarak diğer ekibi bekledik. (2936m)
Uzunca bir moladan sonra saat 17.00’da Çelikbuyduran’a doğru yola çıktık. 19.12’de kısa kısa molalarla kamp alanına ulaştık ve çadırları kurduk.
Yol kenarında su kaynağımızı da gördük. Saat 20.00’da yiyeceklerimizi çıkarıp hafif bir şekilde karnımızı doyurmaya başladık. Ardından günü yorgunluğuyla 22.00’da sabah 6 da tek sırada hazır olacak bir şekilde uykuya yattık.
24.06.2013
Sabah saat 04.30’da uyanmak istedik ama alarmımız çalmadığı için saat 05.15’te uyanabildik, hemen kahvaltı hazırladık ve hızlı bir şekilde hafif bir şeyler yedik. Ardından saat 06.15’te baton, su, yiyecek, kask, mont alarak sıraya geçtik. Bugün zirve yapılacağını öğrendik. Ben ilk zirveme çıkacağım için heyecanlıydım. 06.18’de yürüyüşe başladık. Kamp alanının altına inip Karasay geçidine ulaşmak için tekrar yukarı çıkmaya başladık.
07.10’da Karasay zirvesinin altında mola verdik. 07.20’de mola bitti ve yürüyüşe devam ettik. 07.50’de zirvenin hemen altında Karasay geçidinde bir mola daha verdik. 08.16’da, 9 başlangıç,2 Gelişim,2 Eğitmen ile zirvemiz Karasayı’ tamamladık (3550m).
Saat 08.47’de Karasay zirvesinden ayrıldık ve Eznevit’in zirvesine doğru yola koyulduk. 09.29’da aynı ekip ile Eznevit’in zirvesine ulaştık (3560m). Manzaramız muhteşem ve dört bir yanımızda Emler, Kızılkaya, Akşam pınarı vadisi ve Büyük Demirkazık var.
10.30’da Eznevit’in zirvesinden ayrılıp Karasay’a doğru yürümeye başladık. 11.30’da tekrar Karasay’ın zirvesindeydik. 15 dk mola verdik ve 11.45’te Karasay’dan Çelikbuyduran’daki kamp alanımıza doğru yürüyüşe geçtik. Geldiğimiz yolu yürüyerek saat 13.12’de kamp alanına vardık. Kampa geldiğimizde su kaynağından şişelerimizi doldurduk, yemek yaptık, yedik, çadırlarımızı topladık ve 14.22’de kamptan ayrıldık. 14.44’te bir sırtta kısa bir mola verildi.
Gönüllü olanlar Emler’in zirvesine gitmek için gelişimden Yunus önderliğinde yola çıktılar. Zeynep, Argun, Yusuf, Gürkan ve ben Emler’e çıkmak için yola koyulduk. Kalanlarımız mola verdiğimiz sırtta beklediler.
15.43’te Emler’in zirvesine ulaştık. (3725m) Zirvede tek değildik, Alman turistler vardı. Fotoğraf çekildik ve zirve defterine isimlerimizi yazdık. 16.10’da zirveden dönüş için yavaş yavaş adım atmaya başladık.
16.42’de çantaları bıraktığımız sırttaydık. 17.52’de de Yedi Göller bölgesindeki kamp alanımıza ulaşmıştık. Gider gitmez biraz uzanıp dinlendik ve çadır kurmaya başladık. Sırtta bekleyen diğer grubumuz bizden önce kamp alanına varmışlardı ve çadırlarını çoktan kurmuşlardı. Çadırları kurduktan sonra su ısıtıp çay ve yemek yaptık, karnımızı doyurup dinlenmeye başladık.
Saat 21.00’da gelişimden Berkcan gelip, Yusuf, Zeynep, Mehmet abi ve Çiğdem ve bana saat 22.00 da bivaklayacağımız için hazır olmamızı söyledi. Saat 22.00’a kadar da telaşla hazırlandık. Yunus ve Berkcan bizi bivaklayacağımız yere götürdü, yerleşmemizi beklediler ve yanımızdan ayrıldılar.
25.06.2013
Sabah uyandığımızda bivakta sıcaklamıştık. 08.30’da çıkıp ve kamp alanına geldik. Çadırlara dağılıp arkadaşları uyandırdık. Ardından kahvaltı hazırladık ve karnımızı iyice doyurduk. Dinlenmeye zamanımız bile oldu. Saat 10.00’da zirve yürüyüşüne hazır bir şekilde tek sıraya geçtik ve yola koyulduk. Kamp alanının arkasındaki düzlüğe çıktık ve yavaş yavaş Adsız tepe’ye doğru yürüyüşe devam ettik.
Saat 11.02’de ilk molayı verdik. Hava oldukça rüzgarlı ve güneşliydi. Mola sırasında montlarımızı ya da polarlarımızı giymeden duramadık. 11.09’da yürüyüşe devam edildi. Sıkı bir tırmanışın ardından 11.58’de ikinci mola verildi. Zemin çok çarşak olduğu için ilerlemek gerçekten zorlaştı, batonları bileklerimize takıp kayalara tutunarak tırmanmaya başladık fakat kayalar da çok gevşek olduğu için elimizde kalıyordu.
Gayet temkinli bir şekilde, yavaşça 12.45’te Adsız tepenin zirvesine çıktık. Biraz mola verip saat 13.00’da H3 zirvesi için ayağa kalkıldı. 13.21’de H3 zirvesi yapıldı. 13.29’da da H3 zirvesinden adsız tepeye dönerken aradaki sırttan sola doğru yavaş yavaş inişe başladık. İniş gayet yavaş ve temkinli geçiyordu.
Yukarıdakilerin en küçük hareketleri aşağıdakilere taş düşürmeye yetiyordu ve sürekli ‘TAAŞ’ diye bağırarak bilinmeyen bir patikadan aşağıya indik. Hiç mola vermeden saat 16.20’de Yedigöller gölgesindeki kamp alanına ulaştık. 17.00’da bize zimmetli eşyalarla hazır olacak şekilde sıraya girmemiz istendi.
17.15’te geleneksel eğitimi başladı. Sikke, ekspres, karabina, takoz, cam ve çift iple tırmanış eğitimi verildi. Eğitmenimiz Rauf bize yeterince detaylı bir eğitim sundu. 20.05’te eğitim bitti. 21.30’da da tek sırada olacak şekilde hazır olmamız istendi. Ardından da kampa döndük ve yemek hazırlamaya başladık.
İyice karnımızı doyurup 21.30’da tek sıraya geçtik ve oyun alanına gittik. Eğlenceli bir oyun oynadık. 22.36’da oyunu başarıyla tamamladık ve güzel bir gece geçmiş oldu. En sonunda sabah 08.00’da kamp yüküyle hazır olmamız istendi ve çadırlarımıza dağıldık.
26.06.2013
Sabah 06.00’da başlangıç olarak hepimiz anlaştık ve aynı saatte kalktık. Kahvaltı hazırlayıp iyice doyduk. 07.50’de kamp toplandı uzun bir yola hazır olacak şekilde hazırlandık ve 08.03’te tek sıra halinde yürüyüşe başladık.
Büyük gölün ve birçok küçük gölün etrafından geçerek Hasta Hocanın Yaylasından geçtik. Yürüdüğümüz yolun manzarası çok güzeldi. 09.21’de ilk molayı verdik. 09.41’de yürüyüşe devam ettik. Yürüdüğümüz yol şimdiye kadar düzdü fakat buradan sonra yol dikleşmeye başladı. Tüm ekip olarak çıkacağımız sırta yavaşça ilerliyorduk. 10.30’da sırta varıldı ve ikinci molayı verdik.
Bir şeyler atıştırıp su içtik ve 10.56’da yürüyüşe devam ettik. 10 dakika kadar yokuş çıktıktan sonra iniş başladı. Uzunca bir süre sırtın arka tarafını indik. 12.22’de üçüncü molayı verdik. Bu saatten sonra dik iniş bitti diyebiliriz. 12.29’da yürüyüşe devam ettik. 13.20’de dördüncü molayı Yıldız Gölü’nün yanında verdik.
Dinlendiğimizi hissettikten sonra gölde taş sektirerek biraz eğlendik ve 13.47’de yola devam ettik. Yol boyunca da küçük bir dere pırıl pırıl, berrak suyla hoş geldiniz diyordu.
14.29’da Karagöl kamp alanına ulaştık. Gölü ilk gördüğümüzde çok rahatlamıştık ve görüntüsü de muhteşemdi. Kamp alanına ulaşınca çadırı kurup hafif bir şeyler yedik. 16.30’da da eğitime hazır olmamız istendi. 16.30’da eğitime hazır bir şekilde sıraya geçtik ve yürüyüşe başladık. Kampın hemen üzerinde bir kayalıkta sikke çakma eğitimi aldık.Rauf yine detaylı ve güzel bir eğitim verdi.
19.21’de eğitim bitti ve kampa geri döndük. Gece de Çağla arkadaşımızın doğum gününü pişirdiğimiz pudinglere kutladık. Bivak yapmayan diğer arkadaşlarımızın eğitim için saat 22.00 da hazır olmaları istendi ve bivak yapmak üzere Argun, Gürkan, Zeynep ve Merve; Yunus ve Berkcan eşliğinde kamptan ayrıldılar.
27.06.2013
09.00 geleneksel tarzda ip inişi eğitimi için hepimiz tek sıraya geçtik ve ikişerli gruplara ayrılarak, eğitmenlerimiz Sinan ve Sefa ile birlikte ip inişi yapmak üzere çağırılmayı bekledik. İlk iki kişi Merve ve Argun idi. İnişleri tahmini saatten biraz fazla sürdüğü için kamp alanında kalanların uzunca bir serbest zaman kaldı.
Biz de o zamanda Karagöl’de yüzdük, çeşmede çamaşırlarımızı yıkadık,daha da güzeli kendimizi yıkadık. Sabah hava güneşli, hafif rüzgarlı ve gayet sıcak bir gündü. Deniz kenarında sahilde güneşlenir gibi Karagöl’ün kıyısında güneşlendik. Eğitim güneş batana kadar sürdü. Kendi kurduğumuz istasyondan çift iple 60m iniş yaptık. Moral depolamak için güzel bir gündü.
Saat 21.00’da hepimiz ip toplama eğitimi aldık. Daha sonra çadırlarda düğüm eğitimi verildi. Gürkan ile ben,gün içerisinde yorulduğumuz için, sabah da erken kalkacağımız için erkenden yattık, Argun ve Yusuf da puding yemek üzere komşu çadıra gittiler.
28.06.2013
Sabah 06.30’da uyandık ve kahvaltı için hazırlanmaya başladık. 08.00’da kendi çaktığımız tek bir sikkeden iniş eğitimi için Rauf önderliğinde,altında eski kapatılmış maden ocaklarının olduğu bir sırta çıktık. Herkes kendi çaktığı sikkeden ip inişi yaparken Sefa, Ali, Göknil, Caner ve Ahmet abi bizim üstümüzde sırtın dikleşen bir yerinde geleneksel tarzda tırmandılar.
Herkes inişini bitirdi ve 13.20’de kamp alanına geldik. Bir şeyler atıştırıp kampı topladık. 15.00’da Karagöl’deki kamptan ayrılma vakti geldi ve Pınarbaşı köyündeki balıkçıya doğru yola çıktık. İki mola verip saat 16.15’te Pınarbaşı köyüne ulaştık. Buradaki balıkçının Trans-Aladağlar faaliyetindeki en güzel dinlenme yeri olduğunu söyleyebilirim. Saat 20.48’de balıklarımızı yedik. Tabi ki yanında salata soğan ekmek yoğurt yiyip,bol bol su içtik.Diğer arkadaşlar da kolalara dayandılar.
Yemekten sonra eğitmenler ve gelişim grubu toplantı yapmaya başladı ve teker teker bizi çağırıp faaliyet hakkında konuştuk. Toplantı çok uzun sürdü. Daha sonra hep birlikte konuşmaya başladık, faaliyet değerlendirmesi yapıldı, eğer kafalara takılan soru işaretleri varsa onların üzerinde konuşuldu. 01.41’de toplantı bitti ve yavaş yavaş matlarımızı yayıp, tulumların içine girip uyumaya başladık.
29.06.2013
Sabah 07.00’da erken kalkıp saat 08.13’te kahvaltıya oturduk. Ardından 10.15’te ip inişi için hazır olmamız söylendi. Söylenilen saatte hazır bir şekilde tek sıra halinde yürüyüşe başladık. Köyün hemen yakınındaki bir kayalık alandan ip inişi yaptık.
Ardından tekrar balıkçıya dönüp saat 14.00’da tüm yükümüzle hazır bir şekilde balıkçıdan çıktık ve Niğde’ye gitmek üzere otobüs bekledik. Ve bu şekilde faaliyeti güzel bir şekilde bitirmiş olduk.
Trans – Aladağlar Eğitim Faaliyeti 2013
Yazan : Zeynep Korkmaz
22 Haziran Cumartesi
Trans – Aladağlar Faaliyeti için son hazırlıkların gözden geçirilmesi amacıyla 15.30’da kulübün önünde toplandık. Yürüyeceğimiz yolun zorluğunu ve uzunluğunun deneyimlemiş olan gelişimden arkadaşlar ve eğitmenimiz Sinan’ın tavsiyesiyle çantalardan gereksiz eşyaları çıkarttık. Ekibe zimmetlenecek malzemelerin dağıtılması ile onları da çantamıza yerleştirdikten sonra akşam yemeğimizi yemek üzere 18.15’te üniversiteden ayrıldık.
19.00da yenen akşam yemeğinden sonra motorla hep beraber Üsküdar’a oradan da 21.00’de olan otobüsümüzü yakalamak üzere Harem’e vardık ve her zamanki gibi Aydoğanlar turizimle Niğde yolculuğumuza başladık.
23 Haziran Pazar
Sabah saat 8.00’de Niğde otogarına vardık. Kahvaltımızı otogardan aldığımız tostlarla yaptıktan sonra çok ara vermeden aynı otobüs ile saat 9.30’da Çamardı’ya vardık. Salim Amca gelip bizi evine götürdü ve bazı eşyalarımızı faaliyet sonrası almak üzere evinde bıraktık. Son olarak Yusuf arkadaşımızın da ekibe katılmasıyla Salim Amca bizi traktörüyle belli bir yere kadar götürdü.
11.25’te yolun iyice dikleşmesiyle traktörden indik ve çantasız bir şekilde yarım saat kadar yürüdük. Bu kısa yürüyüş bana yürüyeceğimiz zeminin ne koşullarda olacağını gösteren bir zaman dilimi oldu ve fazla yükün ne anlama geldiğinin farkına varıp Salim Amca’nın otobüsüne birer takım eşyadan fazla aldığım yükü bıraktım.
Daha sonra traktörden çantalarımızı alıp yürüyüş için son hazırlıklarımızı yaptık ve 12.20’de Trans-Aladağlar faaliyetimizin başlangıcı olan Sokulupınar Bölgesinden 9 başlangıç 3 eğitmen 6 gelişim olmak üzere 18 kişi olarak yürüyüşe başladık. Bugünkü hedefimiz Sokulupınar’dan başlayarak Karayalak Vadisi üzerinden Çelikbuyduran Boğazı’na ulaşmaktı.
Yürüyüşümüz her zamanki gibi daha zayıfların hızına göre ayarlandı bu nedenle bayanlar önde ilerliyorduk ve 13.36’da 10dk süren ilk molamızı verdikten sonra yürüyüşe devam ettik.
16.00 gibi ikinci molamızı da verip ekibin tamamlanmasını bekledik. 17.00’de herkesin dinlenmesiyle kamp alanına doğru son yürüyüşümüze geçtik. Yürüyüş esnasında su sesi geldiğinde kamp alanına yaklaştığımızı anladık ve 19.15’te kampımızı kuracağımız Çelikbuyduran Boğazına varmış olduk. Çadırlarımızı kurduk ve dinlenmek üzere serbest bırakıldık.
24 Haziran Pazartesi
Sabah hazır olma saatimiz 6 verilmesine rağmen 20 dk gecikmeli bir şekilde 6.20’de zirve yapmak üzere yola koyulduk. İlk zirvemizi yapacağımızdan heyecan doluyduk. Yer yer az yer yer dik eğimli parkurları takip ederek genelde S’ler çizerek 8.16 ‘da Karasay Zirvesine (3550m) ulaştık.
Zirve defterine isimlerimiz yazıldı ve ilk zirve fotoğrafımızı çekildik. Bu gördüğüm manzara önceden gördüğüm harika manzaralardan bir başkaydı adeta büyüleyiciydi. 5 dk kimseyle konuşmadan öylece baktım ve o güzel anı hücrelerime depoladım. Uzunca bir molanın ardından 8.47’de Eznevit Zirvesine doğru yola koyulduk.
Hafif çarşak çıkarak 9.30’da Eznevit Zirvesine ulaştık. Yine zirve defterine isimlerimiz yazıldı ve yine çevredeki zirveler tanıtıldı ve harikulade manzaranın tadını çıkardık. Dinlendikten sonra kamp alanına dönüş yoluna geçildi. Tekrar Karasay geçidi üzerinden Karasay’a ordan da geldiğimiz yoldan iniş yapıldı.
13.10’da kamp alanına vardık ve 14.15’te tüm kamp yüküyle toplanmamız istendi. Çadırımızı toplayıp sıcak çorbamızı içtikten sonra beklenmeyen bir diğer zirve açıklandı. İsteyen ve kondisyonu yeten kişiler Emler Zirvesi’ne götürülecekti. Yunus önden hızlı adımlarla ilerleyerek çantalarımızı bırakacağımız alana doğru ilerledi biz de ona yetişmeye çalıştık.
Bu durum biraz kondüsyonu ölçen bir durum olduğundan epey hızlı adımlarla ilerleniyordu dik bir yokuşu çıktıktan sonra Yunus ve Yusuf’u beklerken buldum ve ben de zirve için küçük bir çanta hazırlamaya başladım.
5 başlangıç ve Yunus ile Emler Zirvesine doğru yola çıktık. Bu zirve yüksek olmasına rağmen diğerlerine göre çıkışı kolay bir zirveydi (3723m) ve yukarıda pek çok turistle karşılaştık. Zirve defterine adlarımızı yazıp fotoğraf çekilip dönüş yoluna geçtik. İniş çıkıştan da kolaydı ve koşar adım hızlıca iniverdik.
Diğer grup alan çok rüzgar aldığından kamp alanına doğru gidiş yoluna geçmişti. Çantalarımızı alıp Yedigöller Platosuna dogru ilerledik. İlk grubun 17.15’de kamp yapacağımız alana ulaşmasından 45dk sonra biz de alana vardık. Adı üzerinde bir çok gölün yakınında yemyeşil rüzgar almayan çok şirin bir yerdi.
Çadırımızı kurup akşam yemeğini matlar üzerinde dışarıda yedik ve günün değerlendirmesini yapıldı ve hava soğuyunca devam etmek üzere bir başlangıç gurubunun çadırında 11 kişi toplandık. Saat 22.00’de 5 kişi bivaklamak üzere yanımızdan ayrıldı ve herkes dinlenmeye çekildi.
25 Haziran Salı
Saat 8.00’de kalktık ve kahvaltımızı yaptık. 10.00’da hazır bir şekilde yerimizi almıştık. Adsız Tepe Zirvesi ve H3 Zirvesine doğru yürüyüşe başladık. 11.00’de ilk mola verildi. En keyif aldığım zirve çıkışıydı yer yer kayalara tutunarak ve batonlarımızdan kuvvet alarak yürümekten ziyade yer yer tırmanarak 12.45’te ilk zirveye ulaştık. Adsız Tepe (3600m) çıkışında dikkat edilmesi gereken unsur taş düşmeleriydi.
Buradaki molamızın ardından Rauf ve Sinan aksi istikametimizde keşfe doğru yola çıkarken biz de H3 Zirvesine doğru Caner önderliğinde yola koyulduk. Yer yer karın içinden geçerek kolay bir şekilde H3’e ulaştık. Buradaki yükseklik 3600m civarındaydı. Zirve defterine adımızı yazıp kısa bir mola verdikten sonra dönüş yoluna geçtik.
Dönüş yolunda eğitmenlerle buluşularak iniş yoluna geçildi. 2 gün gecikmeli gelen Sefa da bu arada kamp alanına ulaşmıştı. 17.00’de geleneksel tırmanışı eğitimi için toplanıldı. Eğitmenimiz Rauf geleneksel tırmanış malzemelerini tanıttı ve çift ip tekniği ile malzemelerin kaya üzerine yerleştirilişi ve ipin zikzaklar çizmeden doğrusal bir şekilde olması gerektiğinin similasyonu yapıldı.
Artçının malzemeleri toplamasının ardından camler ve takozları duvarın çeşitli yarıklarına yerleştirmeye çalışarak uygulamalar yaptık. Havanın serin olmasına rağmen eğitimi verimli bir şekilde tamamladık ve saat 20.00’de kamp alanına döndük.
Akşam yemeğimizi yedikten sonra tekrar 21.30’da oyun oynamak üzere toplandık. Kamp alanına yakınında yere çeşitli kayalar yerleştirilmişti ve 2 gruba ayrıldık ve yanımızdaki arkadaşımızın ayağı ayağımıza bağlandı. Böylece tek başına hareket edemiyorduk. Oyunun amacı ekip ruhu oluşturarak toplamda 7-8 kayaya basarak sanki bir dereden geçiyormuş gibi karşı kıyıya geçmeye çalıştık.
Bir de hava şartları etken faktördü çünkü üstlerimizde sadece içliklerimiz ve kafa lambalarımızla kalmıştık.Hasta olduğum için baya titredim ancak uyumlu ve anlayışlı başlangıç ekibimizle sorunsuz bir şekilde oyunu tamamlayarak çadırlarımıza geri döndük.
26 Haziran Çarşamba
Saat 8’de kamp yüküyle hazır bir şekilde toplandık. Kamp alanımızı değiştirmek üzere yürüyüşümüze koyulduk. Hedef Karagöl platosuna kamp atmaktı.
Baya dik bir parkurdan ilerleyip ilk molamızı 9.25’te verdik. Yolda sürekli bir turist grubuyla karşılaşıyorduk. Yolumuza devam ederek 2. Molamızı ise 10.20’de hem yolu sormak hem de kısa bir su molası verip yola devam ettik. Üçüncü molamızı ise göl kenarında 13.35’te verildi. Biraz göl kenarında vakit geçirdikten sonra yola koyulduk ve 14.30’da Karagöl platosu kamp alanına varıldı.
16.30’da istasyon kurma eğitimi için toplanıldı. Kamp alanına yakın bir alanda herkes istasyonlarını kurup kendi istasyonlarına oturdu. 3 defa istasyon kurdum ve oturdum. Bu eğitim de tamamlandıktan sonra 19.20 de kamp alanına dönüldü.
Yemekten sonra bütün başlangıçlar yine bir çadırda toplanarak yaptığımız pudinglerle çadır arkadaşımız Çağla’nın doğum gününü kutladık. Sonra saat 22.00de bivak yapmak üzere arkadaşların yanından ayrıldık. Hasta olduğum için ortada yattım ve gayet sıcak bir gece geçirdim.
27 Haziran Perşembe
Sabah 7.00’de Berkcan bivak alanımıza gelip kaldırdı ve kamp alanına dönüp kahvaltımızı yaptık. Saat 9.00’da eğitime hazır bir şekilde toplandık. Bugün ip inişi eğitimimiz olacaktı ve gruplara bölünmüştük ben 11.00’de gidecek grupta bulunuyordum.
Boş zamanı olan arkadaşlar göle girip serinledi. Telsizle anons geldiğinde saat 12’ye geliyordu ve Gürkan ile beraber yola koyulduk. İnişin yapıldığı alana geldiğimizde Sinan bizden kulüp önünde yaptığımız eğitimi uygulamamızı istedi biraz unutmuştum ama yardımcı oldu ve inişimi tamamladım.
İnerken minik bir taş gelip küt diye kaskıma vurdu ve kaskın ne denli gerekli olduğunu tecrübe etmekle kalmadım,ördüğüm saçım ATC’ye girdi ve saçım takıldı hemen kopardım ve bir sorun çıkmadı. Böylece tecrübe kazanarak ne yapmam gerektiğini anladım.
Sefa aşağı kısımdaki bir platformda duruyor taş gibi olası kazaları önlemek için uyarıyordu. Son grubun da kamp alanına ulaşmasıyla 18.30’da eğitim tamamlanmış oldu. Akşam yemeğinden sonra ip toplama eğitimi oldu ve pratiği yapıldı. 4 defa ip topladık ve her defasında daha hızlandık. Eğitimin ardından düğüm eğitimi yapılmak üzere çadırlarımıza geri döndük. Eğitmenler çadırlarımızı ziyaret edip tek tek düğümler çalışıldı.
28 Haziran Cuma
Saat 8.00’de tek sikkeden iniş eğitimi için toplandık. İnişi yapacağımız alana yürüdükten sonra 2şerli olarak kendi sikkemizi çaktık. Benim çaktığım universal sikke yarığa uygun değilmiş çaktıktan sonra anladım ve bana pek güven vermedi Rauf’un da kesin çıkacak diyerek yaptığı psikolojik baskıyla kendimi yaşayacağım şoka hazırlamıştım ve tırsıyordum ancak sikkem yerinden çıkmadı,bana iyi deneyim oldu,çakacağım sikkeye doğru karar vermem ve sikkenin aşağı bakmaması gerektiği gibi bir çok şeyi deneyimle hafızama kazımış oldum.
Herkesin inişi tamamlandıktan sonra 13.10’da kamp alanına döndük ve 15.00’te kamp yüküyle hazır olmamız istendi. Serinlemek için göle girdik,öğle yemeğimizi yedikten sonra çadırımızı ve çantamızı topladık.
Saat 15.00’te araç yolundan Balıkçıya gitmek üzere yola koyulduk. Verilen kısa molaların ardından 18.15’te balık restoranına varıldı. Dağda yediğimiz yemeklerden sonra bu akşam yemeği hepimiz için ziyafet tadındaydı.
Akşam yemeği yendikten sonra faaliyetin değerlendirilmesi yapıldı. Öncelikle tek tek eğitmenlerin ve gelişimlerin bulunduğu masaya gidilerek bireysel değerlendirme yapıldı daha sonra toplu bir şekilde değerlendirme yapıldı. Saat 1.30 olunca hep beraber uyumaya çekildik.
29 Haziran Cumartesi
Sabah 8.30’da kalktık ve 9.39da kahvaltımızı yaptık. 11.30’da son eğitimimiz ip inişi için yola koyulduk. Bize verilen hissiyata göre kontrollü düşüş yaşayacaktık ancak herkesten sır gibi saklanması çünkü o heyecanın kişinin kendi yaşaması gerekiyordu. Sıra bana geldiğinde nerde bir sürpriz çıkacak diye temkinli inerken hiç beklemediğim bir şekilde oldu ayaklarım yerden kesildi ve ipe oturuverdim.
Tabi bu sırada attığım çığlıklarda çabası, tam inmeye niyetlenmişken bir baktım üzerimdeki bluz ATC’ye saçımla birlikte takılmış. Ahmet aşağıda beni tutuyordu ve paniğe kapılmamaya gayret göstererek kendimi yukarı çekip üstümü ve saçımı kurtarmayı başardım. Neyse ki kötü bir şey yaşamadan faaliyet tamamlanmış oldu.Ne yazık ki sonradan ipin 2 arkadaşımın elini kestiğini öğrenince üzüldüm.Hepsi bize birer deneyim oldu ve Trans Aladağlar faaliyetinden çok şey öğrendik. Belki ilk kez kendimizi dağcılığa adım atmış hissettik.
15.30’da Pınarbaşı köyünden ayrılarak Niğde merkeze gitmek üzere minibüse bindik. Mehmet Abi’nin Ereğli’den getirtmiş olduğu pideleri ve çeşitli baklavaları Öğretmen Evi’nin bahçesinde afiyetle yedik. Mehmet Abi’ye çok teşekkürler. Ekip 19.30’da yine Aydoğanlar Turizm ile İstanbul’a dönerken ben de onları geçirdikten sonra Muğla otobüsüyle Niğde’den ayrıldım. Farklı, eğitici ve çok eğlenceli bir faaliyet geçirdik. Emeği geçen herkese çok teşekkürler!