Duyurular
Anasayfa » Faaliyet Raporları » 2018 » Aladağlar Buzul Eğitim Faaliyeti 2018

Aladağlar Buzul Eğitim Faaliyeti 2018

 

Kamp Yeri: Dipsiz Göl – Aladağlar / Niğde

Tarih: 24-29/08/2018

Ekip: 13 Başlangıç, Gelişim/Gelişim üstü ve Eğitmenler

Malzemeler: Kask, kemer, atc-hms, kilitli karabinalar, malzeme karabinası, takoz set, cam set, hegzantrik set, sikke çeşitleri, nutkey, çekiç, perlonlar, prusikler, ilk yardım çantaları, bivak torbası, ipler, buz vidaları, abalakov teli, krampon, teknik kazmalar, tam taban botlar

Yazan: Cansu Çakır/ Başlangıç

Faaliyet öncesi eğitime katılacak arkadaşlarla buluşup ilk yardım simülasyonu yaptık. Kısaca sedye kurulumunu tekrarlayıp belirli senaryolarda neler yapmamız gerektiğinden konuştuk. Olay anında doğal liderin ortaya çıkacağını göz önünde bulundurarak iş bölümü yapmamaya karar verdik. Çadır arkadaşlarımla 3 kahvaltı, 3 akşam yemeği ve bireysel ara öğünler şeklinde yemek planı yaptık.

24 Ağustos Cuma

Özge ile Özcan öğlen buluşup bireysel ve ortak yemek alışverişini yaptılar. Bende bireysel alışverişimi yapıp 17:00’de malzeme teslimi için kulüp odasında onlarla buluştum. Malzeme tesliminde herkese Aladağlar haritası ve “Buzul Seyahati” başlıklı bir kitapçık dağıtıldı. Diğer çadır arkadaşımız Mete, Niğde otogardan bize katılacağından onun malzemelerini de bölüşüp çantalarımızı hazırladıktan sonra yemek yemeye geçtik. 21:38 civarı Harem’e vardık ve 23:00’de otobüsle Niğde yoluna koyulduk. Gece uykuya dalmadan bize verilen kitapçığı okuma fırsatım oldu ve pratik öncesi güzel bir teorik altyapı oluşturduğunu düşünüyorum.

25 Ağustos Cumartesi

08:10’da Niğde otogara vardık. Mete’nin katılmasıyla çantalarımızı tekrardan düzenleyip yürüyüş kıyafetlerimizi giydikten sonra isteyenler çantalarını oradaki emanete bıraktılar. Kahvaltı yapıp 09:00’da diğer araca bindik. Yaklaşık bir saatlik yolculuğun sonunda Cimbar Boğazı’na vardık ve 15 dk boyunca yürüyüşe hazırlandık. Eğitmenlerimiz kısa bir konuşma yaptıktan sonra yürüyüşe başladık. Cimbar Vadisi gerçekten bahsedildiği kadar etkileyici bir görsele sahipti. Dik, engebeli bir yol olmasına rağmen çoğu kişi yürüyüşte zorlanmadı fakat bir önceki 7 günlük faaliyetten daha ağır yükle gidiyor oluşumuz hepimizi şaşırtmıştı. 12:15’te ilk molamızı verdik.

14:27’de Tekepınarı’ndaki su kaynağına vardık. Buraya kadar kişi başı 1,5 lt su yeterli olmuştu. 20 dakikalık molada yanımızda getirdiğimiz boş su şişelerini doldurup bir şeyler atıştırdık. 4 kişilik bir çadır grubu olarak totalde 20 lt su taşıdık fakat yetmedi. 14:58’de yürüyüşe başlayıp yaklaşık 17:30’da kamp alanına vardık. Nedense Tekepınarı’ndan sonra 1 saate kampa varacağımızı düşünüyorduk ki yolculuk bu beklentilerin beraberinde bitmek bilmedi. Oba Yeri kamp alanına vardığımızda serbest olduğumuz belirtildi ve sabah 06:00’da buzul eğitimi için hazır olmamız istendi. Akşam yemeğinden sonra 21:30 civarı uykuya daldık.

26 Ağustos Pazar 

Çadırca sabah 04:00’te uyandık. Kahvaltıda patates kızartmaya karar verdik, arkadaşlarım ayrıca üzerine yumurta da kırdı. Keyifli, sıcak bir kahvaltı olmasına rağmen çok vakit alıyor. Teknik malzemeleri de yüklenip 06:00’da BDK Kuzey Buzul Çanağı’na doğru yol aldık. Yaklaşık bir saatte vardık. Eğitmenimiz Erkut buz tırmanışını ve buz vidası ile ara emniyet almayı anlattıktan sonra eğitime başladık. 6 kişilik bir grup tırmanacak, geri kalan ise emniyet malzemelerini sırayla deneyecek şekilde ayrıldık. Kazma ve krampon ile tırmanmayı uzun bir süredir merak ediyordum. Gerçekten bambaşka bir haz, bana göre oldukça da yorucuydu. Krampon tekniğimi beğenmedim, hiçbir zaman ayağımda tam duramadım. İkinci tırmanışımda ayağımı artık sertçe buza vurabilmiştim ki iki çorabımın ucunu da delmeyi başarmıştım. Bu sefer de başarılı olamasam dahi bir gün başaracağım hissiyatına vardım ki bu beni sevinçten uçurmaya yetmişti. Güneşin buzu eritmeye başlamasıyla beraber daha sık taş düşmeye başlamıştı ve sürekli tetikte olmamız gerekiyordu. Buz vidası yerleştirmeyi ve abalakov üçgeni kurmayı da tecrübe ettikten sonra 11:10’da eğitimimizi bitirdik ve kamp alanına geri döndük. Yaklaşık 1 saatlik molamızda bir şeyler atıştırıp su ısıttık.

12:45’te ip inişi ve geleneksel emniyet malzemelerini deneyimlemek için Kocasarp Kuzeybatı Sırtına doğru yürüyüşe başladık. Yaklaşık 20 dakikada alana vardık. İp inişine 5’erli gruplar halinde gittik, geri kalan herkes ellerinde camleriyle takozlarıyla buldukları çatlaklara hücuma geçti. İp inişinde ilk istasyondan diğerine taş düşürmemeye özen göstererek yürüdük, ikinci istasyondan ise atc ve prusik düğümü back-upıyla dik yüzeyden çift iple inişi gerçekleştirdik. 15:18 civarı kampa geri dönmek üzere eğitimimizi sonlandırdık.

Kampta 15 dakikalık molamızın ardından iki gruba ayrılıp sedye hazırlamamız istenildi. Her grup ikişer kez ilk yardım sedyesi hazırlayarak kazazedeyi kamp alanı etrafında taşıdı. 17:00 civarı eğitimimiz bitti.

10 dakikalık bir molanın ardından kamp alanımızın yakınındaki bir kayada makara eğitimine başladık. Eğitmenimiz Ali Z-makara sistemini (3:1 – 5:1 – 9:1) dinamik dersi veren bir öğretmen profesyonelliğinde anlattı. Sonrasında birkaçımız kendi makara sistemlerimizi kurmaya koyulduk fakat önceliğimizi geleneksel malzeme deneyimlemeye vermemiz tavsiye edildi çünkü bu son fırsatımızdı. Makara sistemini ise şehirde rahatlıkla deneyimleyebilirdik. 19:48’de biten eğitimin ardından 1,5 saatlik bir akşam yemeği molası verdik.

21:30’da tekrardan ip inişi için tek sıra olduk. Kafa lambaları ve su ısıtmak için ocak vs. almamız için 5 dakika daha süre verildikten sonra yola koyulduk. Tekrardan çift iple iniş yaptık. Eğitmenimiz Erkut prusiklerimizin autoblock için uygun boyutta olmasını istedi. Benimki uzun olduğundan 3 kez ipin etrafında dolamamı, ödev olarak da uygun prusik boyutunu araştırmamı istedi. Düğümün atıldığı ip ile çap farkı ve prusiğin sarım sayısı arttıkça düğümün tutuşu artıyor. Bazı kaynaklarda 5-6mm çap tavsiye ediliyor. Çifte balıkçı düğümü atıldıktan sonra prusiğin 18 inç/45.72cm uzunlukta olması ideal deniyor. Bazı kaynaklarda ise “düğüm attıktan sonra prusik baş parmağınızdan dirseğinize kadar uzansın, yeter ki kısa olmasın” diyor.  

İniş sonrası üst üste devrilmiş domino taşları gibi kayanın ucunda dizildik. Su ısıttık, çaylandık. 01:12’de ise tempocu, artçı ve 2 öncü seçerek kampa kendimiz döndük. Selim ile ben öncü olduk. Karanlıkta yolu bulamayacağımdan endişeleniyordum fakat ay, önümüzü, kafa lambamızdan katbekat fazla aydınlatıyordu. 01:35 civarı kampa döndük. Çoğumuzun su kaynağının tükenmekte olduğunu belirttik. Yarın Tekepınarı’na gidebileceğimiz ve sabah 07:00’de Davlumbaz’a yol alacağımız duyurulduktan sonra çadırlarımıza çekildik.

27 Ağustos Pazartesi

5 dakikalık gecikmeyle Davlumbaz’a doğru yola çıktık. Yaklaşık 45 dakika sonra ilk ve son 10 dakikalık molamızı verdik. Yürüyüş esnasında taş düşürmemek için oldukça dikkatli olmamız gerekti. 09:00 civarı zirveye vardık. Gelişimden Mahmut etrafı tanıttıktan ve toplu fotoğraf çekildikten sonra inişe geçtik. 10:48’de kampa vardığımızda her çadırdan bir kişinin Tekepınarı’na su almaya gidebileceği, geleneksel eğitimine sonradan katılacağı belirtildi. 15 dakika içerisinde yola çıktık. Yaklaşık 1 saatte su alanına vardık ve hemen buz gibi sudan içmeye başladık. Ben 13 lt su taşımaya karar verdim fakat ertesi gün aynı saatlerde Tekepınarı’na dönüş yolunda olacağımızı unutmuştum. Çadır arkadaşlarıma danışmadan sudan eksiltmek istemeyip 13 lt’yi de kampa taşımaya karar verdim. Kampa varır varmaz eğitime katıldık.

Geleneksel emniyet malzemelerini çalışmak için başlangıç ekibi olarak son şansımızdı. Bu nedenle kendimde eksik gördüğüm alana – sikke çakmaya- odaklandım. İsabetsiz ve güçsüz vuruşlarla kayada cebelleştim. Özellikle sağ elimin koordinasyon yoksunluğu neredeyse Mahmut’u gözünden edecekti. Şehire varır varmaz ağır bir çekiç alıp bu konuda çalışmam gerektiği kanısına vardım. 18:30 gibi biten eğitimin ardından malzemelerimizi toparlı bir şekilde kayalık alanda bırakıp Dipsiz Göl’e doğru yürüyüşe geçtik.

Yaklaşık 18 dk’lık bir yürüyüşün ardından Dipsiz Göl’e vardık. Eğitmenimiz Erkut özellikle bu alanı görmemizi istediğini belirtti, çevreyi tanıtarak dağcılıkla ilgili kısa bir konuşma yaptı. O esnada çevremizde dolaşan koyunlar ister istemez ilgimizi çekti. Dağdan iniş yolunda onlar da tek sıra yürüyorlardı. Bir süre sessizlik içinde etrafımızı keşfettik. Çoğumuz gözlerini Kocasarp’tan alamadı. Kendi çapında çatlak hatlarından rota aradı gözlerim. Bunu kestirebilmek için daha uzun bir yolum var tabii fakat hayal kurmak beleş.

19:00 civarı kampa geri döndüğümüzde yakınlarda 2 yaralı olduğu anonsu yapıldı. Yaralıların durumunu, ekipte kayıp insan olup olmadığını (bilmediğimiz başka bir kazazede olabileceğinden), bu bilgiye nasıl ulaşıldığını sorduk. Yaralılara nereden ulaşıldığını sormayı unuttuk ki habercimizin doğrudan telefonun çektiği bölgeye gitmesi gerekiyordu. Özcan doğal lider olarak ortaya çıktı ve ekibi yönlendirdi. Olay yerini ve kazaları incelemek için iki öncü yolladık. Telsizlerle iletişim kurduk. İlk yaralıya giden ekip çok hızlı davranmıştı. Kaza alanına yürüyüş mesafesini 2 saat varsaydık, eksik malzemeyle gitmek sıkıntı yaratabilirdi. İkinci ekip olarak daha yavaş ve planlı ilerledik. Bilinçsiz hastayı güvenli bir bölgeye taşıdıktan sonra müdahale ettik. 20:25 civarı biten ilk yardım tatbikatından sonra doğrularımızı, yanlışlarımızı tartıştık. Çoğumuz turnike yapımında sıkıntı yaşamıştı. Akşam yemeğinden sonra ertesi sabah 09:00’da tüm kamp yüküyle hazır olmak üzere uykuya daldık.

Mıntıka temizliğinin ardından dönüşe geçtik. Bir saat sonra Tekepınarı’nda mola verip 12:00 civarı Dağ Evi’ne vardık. Otobüsümüz gelene kadar yakınlardaki bakkaldan aldıklarımızı atıştırdık, sohbet ettik, faaliyet toplantısı yaptık. 14:30’da Niğde otogara giden otobüse bindik ve faaliyetimiz son buldu.

Notlar:

  • Bu faaliyet için en dikkate değer nokta bence su miktarını doğru planlamak. Sıcak bir faaliyet, su hiç beklenmedik bir hızda tükenebiliyor. Taşıyacağınız yükü de sonradan eklenecek suyla beraber hesaplamakta fayda var.
  • İlk yardım tatbikatı için ne kadar planlama yapılırsa yapılsın o anda olaylar kendiliğinden gelişiyor. Önemli olan zaten her koşula, farklı görevlere dağda her zaman hazırlıklı olmak. Bu eğitimde benim aldığım en büyük ders müdahale öncesi doğru kararların alınması ve serinkanlılığın önemi oldu.
  • ‘Buzul Seyahati’ kitapçığını yolda okumakta fayda var. Buzul eğitimine kadar okumak için vakit bulunamayabilir.

Bu faaliyet bize buz tırmanışı için bir başlangıç, başlangıç faaliyetleri olarak ise bir son oldu. Bir sene boyunca bize dağcılık sporunu tüm etik değerleri ışığında, en güncel şekliyle öğretmek adına gönüllülük gösteren tüm eğitmen ve gelişim arkadaşlara, bu kültürü bugünlere kadar taşıyan herkese canı gönülden teşekkür ederim.

Tırmanışla kalın..

Vulnerability Scanner