Faaliyet Adı: Kaçkar Eğitim Faaliyeti – 2007
Ekip Üyeleri: Eren Görenoglu , Rauf Osman Pinarbasi , Sercan ilkbag , Murat irevül , Talat Oskay , Yusuf Alis , Sema Sayim , Serhat Çogan , Burak Çagatay Gülmez , Bora Akaydin , Çagri Karaosmanoglu , Sahin Demir , Gökhan Utku Özsaraçoglu
Yazan: Bora Akaydın
Tarih: 10/4/2007
4 Eylül 2007 Salı
14:30’da Sahil Yıldızı firmasının otobüsüyle Harem den hareket edildi, böylece faaliyet başlamış oldu.
5 Eylül 2007 Çarşamba
7:30’da Rize ye vardık. Geldiğimiz firmanın dönüşte yer ayarlayamaması nedeniyle bazı problemler yaşandı. 9:00’da Orhan Abi minibüsüyle bizi karşıladı ve Rize’nin Pazar ilçesi üzerinden önce Ayder Yaylasına oradan da Yukarı Kavrun Köyü ne gitmek üzere hareket ettik. Pazar ilçesinde alışveriş yapmak için yarım saatlik bir mola verildi. Daha sonra Ayder Yaylasında bir mola daha verdik ve Çise Restoranda alabalık ve muhlamayla öğlen yemeği yedik ve oradan da öğleden sonra Yukarı Kavrun a geçtik. Yukarı Kavrun da hazırlanıp yürüyüşe başlamamız yaklaşık 15:00 da oldu. Çayır ve patikalardan çok zor olmayan bir yürüyüşle ve oldukça da iyi sayılacak bir zamanlamayla güneş batmadan Mezovit düzlüğündeki kamp yerine varmıştık. Düzlükte bizden başka 3 kişilik bir Çek ekibi bulunuyordu. Yürüyüşümüz beklenenin aksine yağmursuz ve gayet iyi bir havada 3 saatten biraz daha fazla sürdü. Kamp kurulduktan sonra yemeklerimizi yiyip yarınki buzul eğitimi için erken kalkmak üzere uyuduk.
6 Eylül 2007 Perşembe
Buzul eğitimini sabah erken saatlerde buzulun üzerine güneş vurmadan almak zorundaydık. Normalde saat 5’te yola çıkacaktık fakat daha dün kamp atmış olmanın yorgunluğuyla saat 6 da yola çıkılmasına karar verildi. Çarşak ve morenlerin arasında geçen yürüyüşümüz bir saat sonra Kaçkar büyük buzulunun kenarına sona ermişti. Buzulun kenarında eğitmenler kısa bir teorik eğitim daha verdiler ve sonra yukarıdan emniyetli tırmanış için buzulda ip açıldı. Kramponlarımızı giydik ve eğitmenlerin Fransız ve Alman tipi buzul yürüyüş şekillerini göstermesinden sonra bizim buzula girmemize izin verdiler. Buzulun çevresi kampa göre soğuktu ancak bir kat polarla bile idare edilecek gibiydi. Tam bu esnada başlangıçtan bir arkadaş buzulda dengesini kaybetti ve kayarak aşağıya, buzulun kenarına kadar düştü. Kazmayla durmaya çalıştıysa da ancak kendisini yavaşlatabildi ve buzulun kenarındaki morene çarparak durabildi. Herkes endişelendi ancak yanına gidip kalabalık etmenin yanlış olmasından ötürü yalnızca eğitmenler yaralının durumuna bakmak ve ilkyardım yapmak için aşağı gittiler. Başlangıç ve gelişim ekibi buzulda kaldı. Kazanın üzerinden yaklaşık 20 dakika sonra büyük bir taş parçası ısınmanın da etkisiyle koptu ve aşağıya yuvarlanmaya başladı. O esnada buzul üzerinde bulunan 3 kişilik ekibin arasından kıl payı geçti ve aşağıda yaralıyla ilgilenen gruba yöneldi. Eğitmenler taşı matla engellemeye çalıştılar. Taş son anda sekerek yön değiştirdi ve yaralıların olduğu noktanın birkaç metre ilerisinde çarparak durdu. Bundan sonra eğitmenler buzulda kalmanın tehlikeli olacağı gerekçesiyle tekrar kampa döndürdüler. Yaralı başlangıcın yavaş yürümesi dolayısıyla kampa varmamız çıkışımızdan biraz daha uzun sürdü. Bu sırada güneş iyice yükselmiş, sıcaklık artmış, öğlene yaklaşmıştı. Kampta yaralıya tekrar pansuman yapıldı ve herkes öğlen yemeği hazırlamak için çadırlarına çekildi. Öğleden sonra 14 e kadar, bugün gerçekleşen kazadan dolayı sakinleşmemiz için boş geçti ama öğleden sonra kampın karşı tarafındaki kayalıkların sol tarafındaki bir düzlüğe gittik. Burada daha önceki Aladağlar faaliyetine katılamadığından ötürü kaya sikkesi eğitimi alamayan iki başlangıca uygun bir yerde sikke eğitimi verildi, bu sırada da ip inişi için istasyon kurulmaktaydı. Düzlükten akşama kadar 3 saat civarında ip inişi yapıldı. Akşama kadar gün oldukça güneşli ve sıcak geçti. Akşam güneşin dağların arkasında kalmasından ötürü hava soğuyunca ip inişine son verdik, istasyonu da toplayarak tekrar kampa döndük. Akşam yemeğini yedikten sonra herkes çadırlarına çekildi.
7 Eylül 2007 Cuma
Sabah 9-10 civarında herkesin isminin olduğu küçük kağıtlardan kura çekildi ve kura sonucunda ilkyardım tatbikatı olarak gelişimden Talat a sedye yapılarak 1.5-2 km uzaklıktaki Öküzçayırı gölüne kadar taşınmasına karar verildi. Haritadan kerteriz alarak nerede olduğumuzu ve ne yönde gitmemiz gerektiğini bulduk. Sedye yapıldığında saat 10:30 civarıydı, 6 kişi sedye taşıma, 3 kişi izci ve bir kişi de hayali kazazede olmak üzere 10 kişilik bir ekiple Öküzçayırı gölüne doğru yola çıktık. Çok da zor olmayan bir yürüyüşle bir buçuk saat sonrasında gölün kenarındaydık. Sedyedeki kazazedeyi açtık, göl kenarında yarım saat dinlendikten sonra tekrar kampa yürüdük. Sedye olmadığında kamp yürüyüşü yarım saat civarında sürdü. Öğle vakti kampa vardık ve yemeklerimizi yedik. Daha sonra eğitmenler istasyon alacaklarını ve belki de biraz kaya tırmanacaklarını söyleyerek kampın karşısındaki kayalıkların sağ tarafına gittiler. Bir saat sonra başlangıç ve gelişim ekibi kampta otururken birden eğitmenlerin Taş! diye bağırmasıyla hemen hazırlandık; ilkyardım çantası, mat, tulum, baton ve benzeri gerekebilecek her şeyi yanımıza aldık. Bunun bir tatbikat olduğu belliydi ama buna rağmen ekipten herkes en kısa zamanda olay yerine vardı ve böylece öğleden sonra alacağımız olan, kayada sette kalmış yaralıyı kurtarma ilk yardım eğitimine başlamış olduk. Yaralının yanına gitmek için sabit bir hat açıldı ve gelişim ekibi hemen çok sağlam bir istasyon kurdu. Bu istasyon yaralı ve ilkyardımcıyı taşıyacağından sağlam olması özellikle önemliydi. ilkyardımcı yaralının bulunduğu sete iple indi ve yaralıya sedye yaptı. Daha sonra bu sedyeyi ipe bağladı, bu sırada yukarıda eğitmenlerin gözetiminde Z makara sistemi kuruldu ve bu makarayla yaralıyı çekmeye başladık. Yaralı tamamıyla yukarıya alınması 2 saat sürdü. Sedye içindeki eğitmen başarıyla yukarı çekildi ve böylece Z makara sistemi pratik eğitimini almış olduk. Akşama kampta genel bir durum değerlendirmesi yaptık ve yemeklerimizi yedikten sonra tekrar çadırlarımıza çekildik. Bütün gün boyunca hava dünkü gibi sıcak ve güneşliydi.
8 Eylül 2007 Cumartesi
Gece başlayan ve sabah 8 buçuk civarı güneş yükselip, ışıkları kampa ulaşana kadar devam eden rüzgar nedeniyle titreşen çadırımızın çıkardığı sesler nedeniyle bu gece uykumuz bir hayli bölündü, ancak 8:30-9:00 gibi yükselen güneşle tekrar hava ısındı ve önceki günleri aratmadı. Yan kampımızda bulunan Çek ekibi toplanmış, kampın arka tarafından kalan tepelerden geçerek göllerin olduğu bölgeye gitmek için hazırlanıyorlardı. Bir yandan yağmur olmamasına sevinirken bir yandan da gereksiz yere yağmurluk taşıdığıma yanıyordum. Eğitmenlerden Rauf ve Eren erkenden uyanıp iki gündür buzulda kalan ipi toplamaya gittiler. Eğitmenlerden Sercan ve Murat ise bugün erkenden Kaçkar a zirve yapmaya gideceklerdi ancak iki gün önce gerçekleşen kazadan ötürü buzulun çürük olduğuna karar verilmiş ve eğitmenler zirveye buzuldan değil zirvenin arkasından dolanarak çarşaktan geçerek gitmeye karar vermişlerdi. Eğitmenler saat 11:00 de zirveye gitmek üzere yola çıktılar. Bu esnada kampta kalan başlangıçlar olarak biz de boş durmayıp krampon ve buzul aletleri teorik eğitime başladık; hangi aletin nerelerde, nasıl kullanılacağına, kramponun nasıl bağlanacağına dair bir tekrar yaptık. Teorik eğitimden sonra önce kısa bir ara verildi ardından da gelişimin kurduğu istasyondan ip inişi yapmak üzere tekrar perşembe günü ip inişi yaptığımız yere gittik ve inişi tekrarladık. Hem gelen sis yüzünden güneşin örtülmesiyle meydana gelen soğuk hem de elde olmayan nedenlerden ötürü istasyon geç kurulduğu için fazla uzun süre ip inişi yapamadan geri döndük. Basan sis biz kampa vardığımızda bizim bulunduğumuz yere kadar varmadan geri gitti. Biz ip inişi eğitimden dönerken Sercan ve Murat da zirve yapmış ve geri dönüyorlardı. Kampa dönüp onlara çorba hazırladık. Bu esnada kampa büyükçe başka bir ekip daha geldi ve yakınımızda kamp kurdu. Ertesi sabah kampı toplamak için erken kalkacağımız için erkenden yattık.
9 Eylül 2007 Pazar
Sabah 6 da kalkıp kahvaltı yaptık, gelişim ve başlangıç ekipleri olarak 8 e kadar tüm kamp yüküyle yürüyüşe hazırdık. Saat 8 de yine güneşli bir havada yürüyüş başladı ve Yukarı Kavrun a kadar yaklaşık 2 saat sürdü. Bu esnada bizden bir saat sonra çıkan eğitmenler grubu da köye vardıktan kısa süre sonra bizi yakaladılar. Hep birlikte önce köy kahvesinde kahvaltı edip ardından da minibüsle Ayder yaylasına kadar yola çıktık. Ayder yaylasında İstanbul Kamp adında bir kamp yerinde tekrar çadırlarımızı kurduk ve Ayder yaylasındaki kaplıcalar ve hamamı gezdik. Faaliyet boyunca yağmayan yağmur Ayder de bizi yakaladı fakat çok küçük çiselediğinden ıslatacak kadar bile değildi. Otobüsün Rize den Pazartesi akşamı çıkacağını ve Ankara aktarmalı gideceğimizi öğrendikten sonra akşamı, Kaçkar da zirve yapılmasını Çise Restoran da horon teperek kutladık.
10 Eylül 2007 Pazartesi
Faaliyetin son gününde herkesin kalkma saati serbestti. İstanbul dışında bir yerlere otobüsü olan arkadaşlar o günün sabahında Rize ye oradan da gidecekleri yere gittiler. Kalanlar olarak Ayder yaylasında sıkı bir kahvaltı yapıp tekrar kamp kurduğumuz yere döndük, çadırlarımızı topladık ve minibüsle Pazar ilçesi üzerinden Rize ye geri döndük. 18:00 de Sahil Yıldızı firmasının Rize Ankara otobüsüyle yola çıktık.
11 Eylül 2007 Salı.
Sabah 7:00 de otobüsümüz Ankara ya vardı. Bir saat sonra İstanbul Seyahat firmasının Ankara Tekirdağ arabasıyla tekrar yola çıktık ve faaliyete başladığımız günün tam bir hafta sonrasında aynı saatte İstanbul da inerek faaliyetimizi sonlandırdık.