TRANS ALADAĞLAR EĞİTİM FAALİYETİ
Tarih: 10.06.2018 – 16.06.2018
Bölge : Niğde Aladağlar
Kamp Yerleri : Çelikbuyduran, Yedigöller, Karagöl
Ekip : 17 Başlangıç, 3 Gelişim, 4 Eğitmen
Yazan : Serkan Çelik / Başlangıç
Hazırlık Aşaması;
Fiziksel-Psikolojik Hazırlık;
Kondisyon olarak zorlayıcı bir faaliyet olacağı belirli olduğu için yaklaşık 1-2 ay öncesinden düzenli spor yapmak niyetindeydim ancak hayat şartları dolayısıyla kafamdaki planlamayı (haftada min. 3 kez salonda) gerçekleştirmek zor oldu. Son iki hafta özellikle hiç spor yapamadım maalesef, ancak kendimi psikolojik olarak sürecin zorlayıcı olacağına alıştırdım.
Meteorolojik Hazırlık Süreci;
Çadır gruplarımız belli olmadan önce meterolojik olarak hava durumunun yaklaşık 1 hafta boyunca nasıl seyredeceğini takip ediyordum. Hava durumu sürekli değişkenlik göstermekle birlikte, faaliyete doğru artık havanın genel olarak yağışlı olacağı netleşmişti.
Malzeme Hazırlık Süreci;
Çadır grubumuz belli olduktan sonra, 3 kişilik grubumuzu bir hafta boyunca dağda aç kalmamak için planlama yapmaya başladık. Öncelikle geçmişe dönük tüm faaliyet raporlarını okuduk ve yaklaşık olarak tahminlerle tüketeceğimiz yiyecek miktarını hesapladık. Gruptan iki kişi tüm ihtiyacımız olacak yiyecekler için alış veriş yaptı. Bireysel olarakta ara öğünlerde neler tüketebileceğimi planlayarak bireysel alışverişimi tamamladım. Ayrıca eski kartuşlarla problem yaşamamak adına Karaköy’den 2 adet sıfır kartuş aldık.
Malzeme miktarları aşağıdaki tablolarda belirtildiği gibidir;
09.06.2018 / Cumartesi
Saat 16.00’da Yıldız’da kampüste toplanılarak tüm malzemeler kontrol edilecek ve ayrıca herkese gerek ortak gerekse bireysel malzeme zimmetlenecekti. Önceki akşamdan hazırlamış olduğum çantamı alarak saat 14.00 civarı Yıldız Kampüsü’ne geldim. Orta bahçede birşeyler yedikten sonra saat 15.30 civarı kulüp odasına yollandım. Birkaç kişi daha gelmişti, gelişimden Gülçin çantalarımızı boşaltmamızı istedi, herkes matının üzerine çantalarını boşalttı. Her gelen gelişim veya eğitmen kontrol ederek fazla yüklü olan çanta varsa uyardı. Çadır gruplarına çadırları dağıtıldı. Bizde grup olarak çadırımızı alarak, kurduk yırtık bir bölgesi var mı diye genel olarak kontrol ettik. Sonra tekrar topladık ve çadırın alt bölümünü ben aldım, üst tente kısmını Yusuf, pollerini ve kazıklarını da Ayberk aldı. Gelişimden Mahmut bu sefer bireysel malzemeleri dağıtmaya başladı. Önce herkes boyuna uygun kazma aldı, Mahmut’un verdiği malzemelerden bana tam ip düştü. Tüm yüklerimizi aldığımıza göre çantamızı tamamiyle tekrardan düzenleyebilirdik. Çadır grubumuzda ortak yemeklerimizi daha öncesinde paylaşımını yapmıştık. Son kez çantayı nizami şekilde düzenleyerek kapadım. Okulda bir iki saat daha vakit geçirdikten sonra Beşiktaş’a doğru çantalarımızla birlikte inmeye başladık. Balkan Lokantasında karnımızı doyurup vapurla Üsküdar’a geçtik. Üsküdar’dan da
dolmuşla 5 dakikaya Harem’e geçmiştik. Sahilde çay içerek otobüs saatini bekledik. Saat 23.30’da hareket etmesi gereken otobüsümüz yaklaşık yarım saat kırkbeş dakika civarında geç hareket etti. Tüm hafta benim için yorucu geçtiği için otobüste tüm vaktimi uyuyarak ve dinlenerek geçirmek niyetindeydim ki öyle de oldu. Molalar haricinde neredeyse tüm yol boyunca uyukladım.
10.06.2018 / Pazar
Niğde Otogara nihayet ulaştık, otogardan bir midibüsle Çukurbağ Köyü’ne doğru yollandık. Saat 11.50 civarında Salim Abi’nin traktörüne yanaşmıştık. Bir kısım arkadaşımız pikapla yollanırken, bizde traktörün arkasına çantalarımızla birlikte doluştuk ve hareket ettik. Güzel bir havada yapılan yolculuk sonrasında 13.10 civarında Gelincik Kayalarına varılmıştı. Burada hızlıca herkes bırakmak istediği eşyalarını Salim Abi’nin traktörünün romörküne bıraktı ve yürüyüş için son hazırlıklarını yaptı. 13.30’da tek sırada yürüyüşümüz başladı. 2000 metrelerden 3000 metrelere doğru çıkış olacaktı. Zorlu bir yürüyüşün ardından KAPI denilen bir noktada saat 15.00 civarında ilk molamızı verdik. 15 dakika da 1 elma, yarım lt su ve bir çikolatayı gömmüştüm. Elmayı alırken çok
tereddüt etmiştim ancak molanın hakkını elma verdi. Kısa sürede tekrar hareket ettik, tek sırada oldukça yorucu ikinci bir yarı başlamıştı. Batonlar adeta 3 ve 4. bacaklar haline geldi, yükümüzü batonlara veriyorduk. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir yolculuğun ikinci molası da gelmişti. 17.30 civarında daha sonradan Çelikbuyduran’ın alt kısmı olarak anlayacağımız bölgede molaya düştük. İkinci elmanın canına okuma vakti geldi, yarısına geldiğimde kendimi zor frenledim ve sonraki molaya kalanını ayırabilmeyibaşardım. Yarım litre su ve bir cezerye sonrası biraz vücudum kendine geldi. Bu arada eğitmenleri izleyedururken çantalarından bir litrelik bir pepsinin çıktığını ve kısa sürede bittiğine şahit oldum. Normal bir günde, normal bir zamanda pepsiyi uzatsan elimin
tersiyle iterim. Lakin bu gördüğüm pepsi bir başkaydı, hayatımda bir içeceği bu kadar istediğimi hatırlamıyorum. Bu istek şehre dönünceye kadar devam edecekti. 20 dakikalık mola ardından, çantaları sırtlanıp yürüyüşe devam ettik. 18.50’de nihayet Çelikbuyduran’a vardık. Arazi eğimli olduğu için çadır kurmak için herkes doğru yeri bulmaya çalıştı ve çadırlarımızı kurduk. Sonraki temel konu su kaynağıydı. Bir kar kütlesinin altından su kaynağının olduğunu eğitmenler tespit etti ve buradan sularımızı doldurduk. Hızlıca yemeğimizi yaparak karnımız doyurduk. Herkes tulumlarına girdi ve nasıl-ne zaman uyuduğumuzu anlamadan sızdık.
11.06.2018 / Pazartesi
05.30’da kahvaltı için kalktık, yorgunluğumuzu atmıştık, diri kalktık. Güzel bir kahvaltıyı tamamladık ve teknik malzemelerle birlikte 07.00’de tek sıra olduk. Hedefimiz Karasay ve Eznevit Zirveleriydi. Çelikbuyduran’dan dün geldiğimiz yöne doğru alçalarak yürüdük, bir süre sonra sola doğru yöneldik ve bu sefer tekrar yükselmeye başladık. Yol üzerinde karlı noktalar vardı. Bu noktalar sabah saatlerinde buz pisti gibi olduklarından yürüyüşte bu noktalarda herkes pür dikkatti. Eğitmenler bu noktalarda batonlarımızı bıraktırıp kazmalarımızı almamızı istediler, öyle yaptık. Kar kütlesini de geçince bu sefer çürük kaya kütleleri üzerinden yükselmeye devam ettik. Ara ara düşen taşlara dikkat ederek bir sırta ulaştık. Sırt hattından devam ederek KARASAY ZİRVE’ye varmıştık. 3550 mt.
Yükseklikteki bu zirvede arkadaşlarımız zirve defterini bularak isimlerimizi yazmışlar. Aslında zirve defteri içerisine küçük bir sayfaya yazarak not gibi bırakılmış çünkü defterde boş sayfa yokmuş.
Yaklaşık 20 dakikalık bir molanın ardından, Eznevit Zirve’ye doğru yola çıktık. Önce alçaldık sonra tekrar yükselmeye başladık, bir noktadan sonra durduk. Saat 10.00 sularında, Eznevit Zirve’ye yaklaşık bir noktada durmuştuk, daha fazla ilerlemeye gerek olmadığına karar verildi. Buradan yine çevresel gözlemlerimizi yaparak, bölgeyi anlamaya devam ettik. 10.20 gibi kampa dönmek üzere harekete geçtik. Dönüş yolu özellikle kayaların olduğu bölgede taş düşmelerinden ötürü biraz daha yavaş ilerliyordu. Oldukça dikkatli bir şekilde çürük kayaların olduğu bölge geçildi, sonra karlı bölge geçildi ve Çelikbuyduran’a doğru tekrar yükselmeye başlamıştık. Saat 13.00’da kamptaydık. 14.30’da kamp yüküyle hazır olmamız istendi. Saatler 14.00’e doğru yağmur yağmaya başladı. Bu seferde ikinci bir duyuru ya kadar çadırların toplanılmaması gerektiği belirtildi. Saat 16.30 civarında yağmur sona erdi ve bizde toplanarak yürüyüşümüze başladık. Yaklaşık olarak birbuçuk saatlik yürüyüşün ardından ikinci kamp alanımız olan Yedigöller’e 18.08’de ulaştık.
Çadırımızı doğru noktaya kurabilmek için öncelikle belirlenen bölgede eğimsiz ve taşsız bir alan bulmaya çalıştık. Sonunda aradığımıza yakın bir noktayı gözümüze kestirdik ve çadırlarımızı kurduk. Yemek için sularımızı kaynaktan doldurduk ve yemek için hazırlıklarımızı tamamlayıp güzelce karnımızı doyurduk. Bu arada akşam düğüm sınavı olacağımız duyurusu yapıldı. Yemek sonrasında çayımızı da yudumlayarak günün yorgunluğunu atabildik. Kalan zamanımızda düğümlerin üzerinden geçtik. 21.30’da gelişimden Mahmut bizim çadıra gelerek düğümlerle ilgili bilgilerimizi yokladı. Yeni düğümler gösterdi. Keyifli bir düğüm sınavı sona erdi. 23.00 civarında Bivak için isimler okundu, benim ismimde vardı. Bugün bivağa gidiceğimi tahmin ettiğim için hazırlanmıştım. Çay dolu termosum, uyku tulumu ve matımla hazırdık. Kalan arkadaşları beklemeye başladım. Mahmut ve kalan arkadaşlar gelince bivak için belirlenen göl bir noktaya gidildi. Bana tek kişilik bivak düştü. İbrahim ve Mete iki kişilik bivakta kaldılar, Şennur ve Fulden’de diğer iki kişilik bivaktaydılar. Mahmut yerleşmemiz için 10 dakika verdi, matı bivağın içerisine koyup uyku tulumunu açarak içini girebildik. Mahmut sabah 06.00’da gelip kendisinin bizi uyandıracağını kendisi gelmeden bivaktan çıkmamamız gerektiği uyarısında bulunarak geceye karıştı. Yıldızlarla başbaşaydık. Bir süre bivağa alışmaya çalıştım sonra aralıklarla uyuyup uyanarak sabahı ettim. Hava açık ve güzeldi, yağmur vs olmadığı için kolay bir bivak gecesi olmuştu. Uyku tulumu terlemeden ötürü ıslanmıştı. 05.45’te Mahmut geldi ve hızlıca toparlanıp kahvaltı için çadırlarımıza yollandık. Uyku tulumu ve bivağı hava güzel olduğu için kuruması için çadırın yanında bir yere serdim. Çadır arkadaşlarım Ayberk ve
Yusuf kahvaltıyı hazırlamışlardı. Güzel bir kahvaltı yaptık.
12.06.2018 / Salı
Kahvaltı sonrası 07.00’de ipler ve matlarla birlikte Emler Zirve’ye doğru yürüyüşe başladık. Bende tam ip olduğu için ve konforlu bir yürüyüş olabilmesi adına çantamı aldım, ipi içine koydum. Boşluk olmasın diye ipin yanına matımı koydum. Kazmalar vs, hepsini çantaya koyduk. Zirve çantam biraz hacimli olmuştu. Yedigöller’den Emler Zirve’ye yaklaşık olarak iki saat yirmi dakikada yürüdük. 09.20’de zirvedeydik, yarım saat kadar çevreyi gözlemledik, fotoğraflar çektik, harita üzerinden bölgeyi daha iyi algılamaya çalıştık. Zirve fotoğrafı çekildik ve 09.50’de kampa doğru inişe başladık. Zirveden indikten sonra eğitmenimiz Erkut bize 3 adet telsiz vererek, kamp alanına kendi başımıza dönmemizi istedi. Çok kolay bir rotaydı, kendinizi yokuş aşağı bıraktığınızda adrese teslim oluyordunuz. Telsizleri bana vermişti bende öncelikle gönüllü olan var mı diye sordum. Gönüllü olanlardan, İbrahim’e ve Serkan’a öncü gitmeleri için bir telsiz verdim. Onlar yola çıkarak ileriden grubun gideceği rotayı çizecekti. İkinci telsizi Fulden’e verdim. Fulden grubun önünde Tempocu olacaktı ve grubun yürüyüş hızını belirleyecek aynı zamanda öncü grupla iletişim halinde olarak grubun doğru noktalardan ilerlemesini sağlayacaktı. Son telsizi de Cansu’ya verdim, Cansu’da artçı olacaktı. Grubun en sonunda grubu toparlayarak ve gözeterek geriden gelecekti. Grup olarak temiz bir yürüyüşle saat 11.40’ta kamp alanına vardık. 13.00’da geleneksel eğitimi olacaktı. Bu sürede birşeyler atıştırarak dinlendik. 13.00’da tüm teknik malzemelerimizle birlikte geleneksel eğitimin verileceği bölgeye geçtik. Eğitmenimiz Erkut ve zaman zaman da Rauf’un anlatılarıyla istasyonun kurulumunun nasıl olacağı, geleneksel tırmanışın temel kurallarını dinledik. Erkut
teorik olarak anlatıp pratik olarak uygulamaya başladı. Öncelikle dinamik bir istasyon kurdu, istasyon çeker yönünü ayarladı ve tırmanışa başladı. İstasyon sonrasında ilk tırmandığı noktayaçok yöne çekerli yaylı takoz attı. Tırmanışa devam etti ve ileri de bir noktaya daha yaylı takoz atarak tırmanışın kısa parkurunda son noktaya geldi. Bizde farklı bir rota izleyerek ve yürüyerek Erkut’un olduğu tepe noktaya vardık. Burada Erkut bu sefer artçısını (Mahmut) yanına nasıl aldığını uygulamalı olarak gösterdi. Güzel bir eğitim oldu. Bu eğitim sonrasında 16.30 gibi herkes kayalarda malzeme deneyecekti ancak yağmur yağmaya başladı. Malzemeleri toparlayarak çadırlarımıza geçtik. Yağmur uzun sürdü. Bu sırada bizde akşam yemeği için hazırlıklarımızı yaptık ve karnızımı doyurduk. 21.00’de pursiklerle tek sıra olmamız gerektiği duyurusu yapıldı. 21.00’de herkes tek sıraya girmişti. Kampın yakınındaki bir bölgeye geçtik. Burada pursiklerle ekip olma ruhu ve dayanışmasını pekiştirmek için bir oyun oynadık. Uzun bir oyun süreci oldu ancak nihayetinde oyunda istediğimizi yapamamıştık. 23.30’da oyunu kendi isteğimizle sonlandırdık. Çadırlarımıza geçerek sıcak sıvı aldık. Bivak için arkadaşlar hazırlandı ve yollandı. Sabah 08.00’de kamp yüküyle Karagöl’e doğru hareket edecektik.
13.06.2018 / Çarşamba
06.30’da kalkarak kahvaltı hazırlığımızı yaptık. Yusuf bivaktan döndü ve bize katıldı. Kahvaltımızı yaparak, çantalarımızı toplamaya başladık. 08.00’de kamp yüküyle hazırdık. Mıntıka temizliği yapıldıktan sonra 08.08’de Karagöl’e doğru yürüyüşe başladık. 09.57’de ilk molamızı verdik, 10 dakika. Yürüyüşe Adsıztepe’ye yaklaştığımızda tekrar mola vererek ara verildi. 10.50’de Adsıztepe zirveye çıkmak isteyenler Levin ve Alper’le birlikte zirve yapabilecekti. Herkes zirve için hazırlandı ve yürümeye başladık. Çantalarımızı mola noktasında bırakmıştık. 15 dakika sonra zirveye geldik. Buradan çevreyi gözlemledik, fotoğraf çekildik ve mola verdiğimiz noktaya 11.25’te geri döndük. 5 dakika sonra yürüyüşe tekrar başladık. Adsıztepe’nin ciddi eğimli inişi bizi bekliyordu. Burada oldukça kontrollü ve teker teker zorlu noktalardan inildi. Dik eğimli alanın sonuna gelindiğinde yürüyüş tempomuz hızlandı. Büyüklü küçüklü tepeleri aşarak yürüyüşe devam ediyorduk. Bu arada hava iyice kapamaya ve yağmur bulutları ileriden kendilerini göstermeye başladı. 13.35’de bir mola daha verdik, akarsuyun kıyısında durmuştuk, herkes sularını tazeledi. Bir şeyler atıştırdık ve yürüyüşe devam ettik. Ha geldik, ha gelicez derken önce yağmur peşi sıra güçlü bir dolu yağmaya başladı. Sırada önümdeki arkadaşın çantası bembeyaz oldu, herkes aynı durumdaydı. Her yerlerimiz ıslanmıştı, çantanın yağmurluğundan açıkta kalan kısımlarda ıslanmıştı. Kötü olan şu ki, ayakkabım Gore-tex olmasına rağmen çarşaklardan dolayı yanları açılmış ve buralardan su almaya başlamıştı. Çoraplarımın ıslandığını hissedebiliyordum. Yedek iç çamaşırım vardı kafam rahattı, ancak yedek pantolon yoktu. Karagöl’e ıslak ıslak yaklaşıyorduk. Dolu yaklaşık yarım saat kadar kuvvetli bir şekilde yağdı sanırım. Yürüyüşün son yarım saatinde hava normale döndü. 15.30 gibi Karagöl’e vardık. Çadırlarımızı kurduk, birşeyler atıştırdık. 17.30 geleneksel eğitim duyurusu yapıldı. Pantolon ıslaktı, kartuşta ateşle kuruttum. 17.30’da teknik malzemelerimizle birlikte tek sıradaydık. Eğitim için Karakule’nin altında yakın bir bölgeye geçtik. Kayalarda malzemeleri denedik, 21.00 gibi eğitim sona erdi. Kamp alanına döndük. Yemeklerimizi yedik, 22.30 mutlak sessizlik zamanı herkes uykuya dalmıştı. Bu gece hava biraz daha atıştırdı dolayısıyla bivak olmadı.
14.06.2018 / Perşembe
Sabah 06.30’da kahvaltı için kalktık, kalan yiyeceklerimizle çokta doyurucu olmayan bir kahvaltı yaptık. Yiyecekle ilgili planlamamızı iyi yapamadığımız ortaya çıktı. Akşamlar ve sabah kahvaltıları fazla ağır olmaması için minimumda tutularak organize edilmişti. Lakin mide ne tablo ne de ferman dinlemiyor. 08.00’de teknik malzemelerle birlikte tek sıradaydık. Eğitim alanı farklı bir noktaydı. Eğitim alanına vardığımızda grup ikiye ayrıldı. Benimde içinde bulunduğum 6 kişi tepe bir noktaya tırmanmıştık ve burada istasyon kurarak ip inişi yapılacaktı. Kalan 11 kişi ise kayalarda
malzeme denemeye devam edecekti. İstasyonda yer alan llk grup (3 kişi) yaklaşık birbuçuk saate yakın bir zamanda istasyonunu kurdu ve iniş için hazırlandı. Herkes teker teker indi. Sıra bize geldiğinde kendimizi yaşam hattına bağlayarak istasyon kuracağımız noktaya geçtik. Kısıtlı bir alanda malzeme atabileceğimiz yerler arıyorduk lakin önümüzdeki kayada dikey bir çatlak vardı ve malzeme için en uygun yer burası gözüküyordu. Ben kayanın arkasına dolaştım buradaki bölgede de yer aradık, uygun olduğunu düşündüğümüz bir noktaya sikke çakmak istedik ancak ilk çekiçle kaya oynamaya başlayınca vazgeçtik. Kayanın arka bölgesinin sağlam olmadığına karar verdik ve tekrar öndeki çatlağa yoğunlaştık. Buraya bir mikro yaylı takoz, bir adette normal takoz yerleştirdik. Kayanın alt kısmında yer alan yatay çatlağa da 1,5 numara yaylı takoz yerleştirdik ancak pozisyonundan ötürü bunu back up olarak kullanmaya karar verdik. İstasyon için perlonlarımızı bağladık. Herşey güzel giderken yağmur başladı. Eğitmenlerden Levin yakında bir kovuk gözüne kestirmişti. Hemen bu alana sığıştık.
Yağmur yarım saat kadar sürdü, dindi. Tekrar istasyon başına geçtiğimizde yağmur tekrar başladı. Tekrardan sığınma alanımıza döndük. Bir süre daha burada bekledikten sonra yağmur dinince bu sefer teker teker istasyon başına geçtik. Gruptaki en ağır kişi ben olduğum için istasyonu önce ben deneyecektim. İstasyon başına geçerek, önce ipleri teker teker aşağı doğru attım. Çok başarılı olduğumu söyleyemem. Sonra pursiğimi ineceğim iplere bağladım. İpleri ATC’den geçirdim. Emniyetten çıkarak inişe başladım. İpler ıslak olduğu için çok düzenli sağarak inemedim arada istasyona yük bindirecek şekilde inebildim. Buna rağmen keyifliydi. Diğer arkadaşlarımda inişlerini tamamladılar. Çağdaş, inerken mikro yaylı takozu patlatarak minik bir düşüş yaşamıştı. Eğitmenimiz Ali, buradaki olayı öngördüğü için mikronun bağlı olduğu perlonu düğümleyerek kısaltmıştı, dolayısıyla düşüşte kısa olmuştu. Grup güvenli şekilde inişi tamamladı ve malzeme deneyen grubun olduğu bölgeye geçerek, kayalarda malzeme denemeye başladık. Diğer gruplarda istasyon denemeye çıktılar, en son denemeyen iki kişi kalmıştı. Hava kararmaya başladığı için kalan iki kişi yarın deneyecekti. 20.50’de kamp alanına doğru geçmeye başladık. 22.50’de ip toplama eğitimi için tek sıra duyurusu yapıldı. Bu sürede biz yemeğimizi yenice yapmış ve yemeye başlamıştık. Yemek bitince eğitim saati gelmişti, ipimizi alarak sıraya geçtik. Yerde 5 mat üzerinde 5 adet ip vardı. Eğitmenler herkes ipleri denesin, sıralamaya kendiniz karar verin dediler. Bir süre sessizlikte beklenildi, bazı arkadaşlar en baştaki matın başına geçerek sıranın buradan başlayarak devam etmesi gerektiğini belirttiler. Ben de arkadaşlardan rica ederek, her matın başına bir grup olacak şekilde geçilmesi gerektiğini anlattım ve sonra bu şekilde herkes bir matın başında ipleri toplamaya başladı. 00.50’ye doğru herkes tüm ipleri toplamış oldu ve eğitimde sona erdi. Son bivakçı arkadaşlar bivağa gitti. Bizlerde çadırlarımıza yollandık.
15.06.2018 / Cuma
Sabah küçük bir kahvaltı yaparak 08.00’de geleneksel eğitimi için tek sıradaydık. Aynı bölgeye doğru geçtik. Dünden istasyon kurmayan Yusuf ve Ceren istasyon alanına geçtiler. Bizlerde aşağıda malzeme denemeye öğlene kadar devam edildi. 12.00’de kampa dönüşe geçildi. 13.10’da yağmur olmazsa kamp yüküyle hareket edilecekti. Ancak hava da ciddi bir bulut olduğu için hareketimiz 14.00’e kadar ötelendi. 14.00’te kamp yüküyle hazırdık, mıntıka sonrasında balıkçıya doğru yürüyüşümüz başladı.
Karagöl bölgesi oldukça güzel bir doğaya sahip olması karşın, insanımızın eli buraya da uzanmış ve maalesef bölgede ciddi bir çöp ve atık söz konusuydu.
Patika bir yolu takip eden yürüyüşümüzde ilk molayı 15.40’ta verdik. Sürekli bir şekilde inişteyiz, 10 dakikalık mola ardından devam. Bölge coğrafyası muhteşem ötesi, inerken bize bir akarsu eşlik etmektedir. 16.30 gibi ikinci molamızı veriyoruz. Biraz su içip ufak tefek atıştırıp devam ediyoruz. Herkes akşama yiyeceği balığa konsantre olmuş durumda. 17.30’da uzaktan görünen küçük bir köye giriş yapıyoruz ve hemen sola dönerek ağaçlık bir alana giriyoruz, balıkçının ta kendisi burası. Bildiğiniz bir mekan, bir işletme burası Ecemiş Alabalıkçısı. Çantalarımızı bırakıyoruz ve Salim abiye ilk gün bıraktığımız çantalarımızı büyük bir mutlulukla burada görüyoruz . Botlarımı çıkararak spor ayakkabı giymenin keyfini çıkarıyorum. Herkes rahatladıktan sonra içeride bir mekana geçerek balıklarımızı ısmarlıyoruz. Yanında gelsin kolalar, gelsin salatalar, gitsin boşlar…Bir mutluluk havası, yedikçe açıyor güllerimiz. Yemek sonrası herkes biryerlere dağılıyor. Eğitmen ve gelişimdeki arkadaşlar bireysel toplantılar için ayrı bir masaya geçerek sanırım kendi içlerinde değerlendirmeler yapıyorlar. 21.00’de tek tek bireysel toplantılar için bu masaya gidilmeye başlanıyor. Bireysel tolantılar 02.30’a kadar sürdü. İşi bitenlerin büyük kısmı uyku tulumuna girerek uykuya daldı. 02.30’da toplantılar bitince herkes tulumlarına girdi.
16.06.2018 / Cumartesi
Sabah 08.00’de kalkarak kahvaltı için herkes kalan yiyeceklerini masaya koydu. Gelişimden Alper nereden aldıysa koca bir karpuzla geldi ve karpuzu bana verdi. Masaya koyarak 17 kişiye pay olacak şekilde dilimledim. Birkaç arkadaşımızda bırakılan malzemeleri düzenleyerek güzel bir masa hazırladı. Çayımızda demlenmişti bu arada, güzel bir kahvaltı yaptık. Ortalığı topladık ve sonra ip inişi için 09.15’te bölgeye doğru yürüyüşe başladık. Yakında bir bölgeydi ancak yine de varışımız yarım saati buldu. Eğitmenler istasyon kurarken bizde manzaranın keyfini çıkarıyorduk. Sonra inişler başladı, ben dokuzuncu sıradaydım. Sıra bana geldiğinde Erkut ne kadar sürede ipe girebileceğimi sordu, ben de “bilmiyorum, bir dakika civarı olabilir.” dedim, bir dakika kırk beş saniyede ipe girebilmiştim. Sonra yavaşça inmeye başladım. Önce pozitif bir yüzeyden aşağı iniyorsunuz neredeyse yolun yarısı bu şekilde, kalan yarısında ise temas edeceğiniz herhangi yüzey olmadığı için boşlukta iniyorsunuz, oldukça keyifli. Ali’nin ipi sallamasıyla işler daha da keyifli hale geliyor. İnmek istemiyorsunuz ancak sırada arkadaşlarınız var, mecbur devam ediyorsunuz. Bu şekilde herkes inişini tamamladı. 13.42’de eğitim sonlandı ve balıkçıya doğru yola çıkıldı. Midibüs geldiği için hızlıca balıkçıya hesaplar ödenerek midibüse doluştuk. 14.50’de yola çıktık, 15.45’te Niğde deydik. Koşarak hamama gittik, hamamda paklandıktan sonra dünya değişmişti. Büyük bir rahatlama hissi üzerine yemek yiyebileceğimiz bir kebapçı aramaya başladık. Aslında bir mekanımız vardı kış Aladağlar eğitiminden bildiğimiz lakin bayram dolayısıyla her yer kapalıydı. Gelişim Mahmut arada taradı 2.katta bir Urfalı kebapçısı buldu. Buraya doluştuk yedik içtik, sonra otobüse yetişmek için
18.30 servisine yetişmeye çabaladık. Herkes servise bindi ve otogardaydık. İstanbul otobüse 20.30’da kalkacakmış ben Eskişehir’e 19.00 otobüsüyle geçecektim. Kulüp malzemelerini çadır arkadaşlarıma verdim ve arkadaşlarımla vedalaştım ve otobüsün hareketiyle faaliyeti sonlandırmıştım.
Uzun ve güzel bir faaliyetti, emeği geçen tüm eğitmen ve gelişim arkadaşlarıma teşekkür
ederim. Ayrıca bu güzelliği sürdürülebilir kıldığı içinde YTUDAK’a ayrıca teşekkürü borç bilirim.
Teşekkürler…
Serkan ÇELİK / 20.06.2018
Tarih: 9 – 17 Haziran 2018
Bölge: Niğde/Aladağlar
Kamp Yerleri: Çelikbuyduran/Yedigöller Platosu/Karagöl
Ekip: 17 Başlangıç, 3 Gelişim, 4 Eğitmen
Yazan: Çağdaş Öksüztepe/Başlangıç
Faaliyet Öncesi Toplantı:
Katılımcı listesi açıklandıktan sonra ekip olarak toplandık. Toplantıda tahmini rotamızı, eski faaliyet raporlarına göre yapılabilecek eğitimleri konuştuk. Biz çadır grubu olarak toplu halde toplantıda bulunduğumuz için yemek programımızı da o sırada yaptık..
Çanta İçeriği:
1)Genel Malzemeler
- Uyku tulumu
- Mat
- Kafa Lambası(3 adet yedek pil)
- Çakı
- Çakmak
- Tozluk
- Islak mendil
- Tuvalet Kağıdı
- İç eldiven
- Zirve çantası(10 litrelik)
- Güneş kremi(50 faktör)
- Güneş gözlüğü
- Baton
- Çatal kaşık
- Termos
- Suluk
- Kask
- Kemer
- ATC
- HMS
- D Karabina
- 1 uzun, 1 kısa pursik ipi
2)Kıyafetler
- Uzun kollu t-shirt(üstümde)
- Yürüyüş pantolonu(üstümde)
- Bot(üstümde)
- 1 adet yedek tshirt
- 1 adet yedek iç çamaşırı
- 3 adet yedek çorap
- 1 adet buff
- Kaz tüyü ceket
- Mayo
3)Yiyecekler
Kişisel Yiyecekler(Ara Öğün)
- 2 büyük paket jelibon
- 2 adet cevizli sucuk(vakumlu pakette)
- Kuruyemiş
- 2 adet hazır çorba
- 2 adet sıcak çikolata
- 1 paket Holland caramel waffle
- 2 paket tadım kuruyemiş bar
Ortak Yiyecekler
- 1000gr bulgur
- 1000gr makarna(kuskus)
- 2 paket salça
- 1 paket ton balığı
- 1 kangal sucuk
- 1 kalıp eski kaşar
- Kişi başı 6 yumurta
- 2 paket mısır
- 400gr çekirdeksiz yeşil zeytin
- 300gr tahin pekmez
- Çay
- Kişi başı 1 paket hazır pişmiş köy yufkası
4) Ortak yük
- 2 adet Ocak
- Çadır
- Kartuş (2 adet 500grlık)
- 1 tam ip
- Camler
- Hexantrikler
- Sikkeler
- Takozlar
- İlk yardım çantası
09.06.2018 Cumartesi:
Daha önceden belirlediğimiz şekilde çadır grubu olarak saat 13:00’da okulda buluştuk. Yemek listesinde önceden belirlediğimiz yiyecekleri Beşiktaşta toplu olarak aldık ve kulüp odasının önüne geçip ekibin geri kalanının gelmesini bekledik. Mailde belirtildiği gibi herkes 16:00’da kulüp odasının önünde hazırdı. Eğitmenler tarafından çanta kontrolü yapıldıktan sonra malzeme teslimi yapıldı. Bana bir tam ip zimmetlendi. Hem ipin diğer malzemelerden ağır olması hem de çantamda yer kalmadığı için ben herhangi bir çadır parçasını almadım. Saat 23:00’de Harem otogarında olmamız istendi. Başlangıç ekibi olarak yemek yemeye gittik. Saat 22:50’de Harem otogarına gittikten sonra biraz geçte olsa saat 00:10’da otobüsümüz Niğde’ye doğru harekete geçti.
10.06.2018 Pazar:
Sabah saat 10:17’yi gösterirken Niğde otogarına vardık. Otogarda biraz bayatta olsa oradaki hamur işlerini tüketerek bir kahvaltı yaptık. 10:58’de araç değiştirerek otogardan ayrılıp yolumuza devam ettik.
12:00’da traktöre yüklenildi, ben bu sırada üstümü değiştirerek şehir kıyafetlerimi Salim Abiye vereceğim çantaya koydum. 12:26’da pickupa binen grup olarak faaliyete başlayacağımız alana ilk biz vardık. Saat 13:10 gibi 2. grupta yanımıza ulaştı ve malzemeleri traktörden indirmeye başladık. 13:25 hareket saati olarak belirlendi. 13:33’de tek sıra olarak yürüyüşe başladık. 14:57’de 15 dakikalık ilk molamızı kapıda verdik.
Yürüyüşe başladıktan bir süre sonra yağmur başladı ve durup yağmurlarımızı giydikten sonra yürüyüşe devam ettik. Saat 17:30’u gösterirken 2. molamızı Çelikbuyduran kamp alanımız görüş mesafesindeyken verdik. Yolun bundan sonraki kısmı benim için çok zorlu geçti. Hem çok az kalmış olduğunu bilmek hem de son yokuş olması tek motivasyon kaynağımdı. Saat akşam 7 gibi Çelikbuyduran kamp alanına vardık. Su kaynağı donmuştu fakat eğitmenlerimiz kazmalar yardımıyla bunun üstesinden geldiler. Akşam yemeğimizi hazırladık fakat benim ve 2 arkadaşımın da midesi bulandığından yemeğin hepsini yiyemedik ve ertesi güne bıraktık. Sabah 7’de ilk yardım malzemeleriyle tek sıra olacağımızı öğrendikten sonra saat 20:30 gibi mide bulantım ve baş ağrım eşliğinde uykuya daldım.
11.06.2018 Pazartesi:
05:00’da çadır grubu olarak kalktık ve kahvaltı hazırlamaya başladık. Mide bulantısında ve baş ağrısından geriye sadece ufak bir sızı kalmıştı. Çok daha iyi hissediyordum. Tam ipi ve zirve çantamı sırtıma aldıktan sonra saat 07:00’de tek sıra olup zirve için yürüyüşe başladık. Saat 09:00’da Karasay zirvedeydik. Benim için zorlu bir yürüyüş olsa da orada olmak paha biçilemezdi.
Burada 40 dakika bekledik. Bu sırada çevre zirveleri ve bölgeleri eğitmenlerimiz bize harita üzerinden gösterdi. Saat 09:40 gibi Eznevit zirve için yola çıktık. Eznevit zirveye çok yakınlaştığımız noktada benim ayağım kayaların üzerindeki küçük taşlardan dolayı kaydı ve sağ dizimin üstüne düştüm. Kalkıp yoluma devam ettim fakat Eznevit zirveye vardığımızda dizimin derin bir şekilde yaralandığını ve kanadığını fark ettim. Burada Erkut yanımızda getirdiğimiz ilk yardım çantasını kullanarak bir sargı yaptı. Bu şekilde yoluma devam edebildim. Saat 10:25’de Eznevit’ten ayrıldık. 11 gibi Karasay zirve üzerinde 5 dakikalık bir su molası verdik. 13:00’da kamp alanına vardık ve bize 14:30’da kamp yüküyle tek sıra olmamız söylendi fakat çadırın içini toplarken yağmur ve ardından dolu yağmaya başladı. Bu sebeple çadırları 2. bir duyuruya kadar toplamamamız bildirildi. İkinci bir duyuruyla saat 16:20’de tek sıra olacağımızı öğrendik. Mıntıka temizliğinden sonra 16:30’da 2. kamp alanımıza yürüyüşe başladık. Dizin hafif sızladığından dolayı yavaş yürüyebileceğimi düşündüğümden sıranın önüne geçtim. Gelişimden Alper bizim önümüzden giderek yola kaya babaları bıraktı ve biz bunları takip ederek 18:08’de Yedigöller kamp alanımıza vardık.
Çadırlarımızı kurduktan sonra serbest kalmıştık. Akşam yemeğimizi hazırlayıp yedik. Ardından saat 21:30’da düğüm sınavı olacağımızı öğrendik. 23:00 gibi düğüm sınavı için gelen Ayser çadırımızdan ayrıldı ve bivak için Mete’nin 23:10’a kadar hazır olmasını söyledi.
12.06.2018 Salı:
Sabah 05:00’da kalktık. Dizimin ağrısı biraz artmıştı, hem Transın geri kalan kısmını hem de iltihap kapma riskini düşündüğümden Emler zirve yapmayıp dinlenme fikrimi gelişime ve eğitmenlerime ilettim. Bu durumu olumlu karşıladılar ve ben de arkadaşlarım Emler zirve için yol alırken dinlenmeye başladım. 11:38’de geldiklerinde eğitmenlerden bağımsız kendi kendilerine döndüklerini öğrendim. Saat 1’e kadar serbest bırakıldık. Bu arada Erkut dizimi kontrol ederek eğitime katılmamda bir sakınca olmadığını söyledi. 1’de geleneksel malzemelerle birlikte geleneksel eğitimi için sıraya girdik. Kısa bir yürüyüşün ardından eğitim alanına vardık ve eğitime başladık. İlk önce Erkut bize geleneksel eğitimi verdi ardından tırmanarak gösterdi. Ardından gruplara ayrılarak bizden istasyon denememiz istendi. Biz grup olarak ilk takozu atmıştık ki birden dolu yağmaya başladı. Bu sebeple malzemeleri toplayarak kamp alanına geri döndük. Dışarıda dolu yağdığından dolayı çadırın içinde yemeğimizi hazırlayıp yedik. 21:00’da pursiklerle birlikte bir oyun oynamak için tek sıra olduk. Saat 23:30’da oyunu tamamlayamadan bitirdik. Ben bivak için seçilmiştim. 00:00’a kadar hazır olmamız söylendi. Çadır arkadaşım Mete kendi tulumu ve matı daha iyi olduğu için onları kullanabileceğimi söylemişti. Ben de onun matını ve tulumunu alarak diğer bivakçılarla birlikte Mahmut’un bizi bivak alanına götürmesini beklemeye başladım. Bivak alanına vardığımızda bize zorunlu bir durum olmadıkça bivaktan çıkmamamızı ve sabah haber verilinceye kadar bivakta kalmamız gerektiği söylendi. Yaklaşık 10dk içinde hazırlandıktan sonra yıldızların eşliğinde uyuyakaldım.
13.06.2018 Çarşamba:
Sabah 06:30’da Mahmut bizi uyandırmaya geldi. Çadırıma gidip arkadaşlarımla birlikte kahvaltımı yaptım. 08:00’da kamp yüküyle tek sıra olmak için hazırlanmaya başladık. Mıntıka temizliğinin ardından 08:05’de yürüyüşe başladık. Saat 09:56’da Adsız tepenin dibinde 10 dakikalık ilk molamızı verdik. 10:50’de Adsız tepenin yanına vardık, isteyenlerin Adsız tepeye çıkacağını söylediler. 11:10’da bütün başlangıç olarak Adsız tepedeydik.
Adsız tepede 10 dakika dinlendikten sonra dönüşe başladık. Saat 13:00 gibi hava kararmaya başladı. Artık günlerdir süren bu durumdan dolayı havanın kararacağı saati ve karardıktan ne kadar sonra yağmurun başlayacağını kestire biliyorduk. Yaklaşık 20 dakika içinde yağmur yağmaya başladı. Yağmurluklarımızı giyerek yola devam ettik. 13:37’de 2. molamızı su kaynağının yanında verdik. 15 dakika içinde bir şeyler yememizi ve sularımızı yenilememizi söylediler. Harekete geçtikten 15 dakika sonra dolu yağmaya başladı ve yolun geri kalan kısmının büyük bir çoğunluğunda bize eşlik etti. 15:38’de 3. kamp alanımız Karagöl’e vardık fakat her yer çamurdu ve biz de sırılsıklamdık. Çadırı kurup bir şeyler atıştırdık. 17:30’da geleneksel malzemelerle tek sıra olduk. Burada gruplara ayrıldık ve her grup kendi kendine istasyon kurmaya çalıştı. Daha sonra bu istasyonları eğitmenlerimize göstererek doğruları ve yanlışlarımızı öğrendik. Saat 21:00’da eğitim bitti ve kamp alanına döndük.
22:30 mutlak sessizlik ilan edildi. Hava şartlarından dolayı bivak yapılmadı.
14.06.2018 Perşembe:
06:00’ da uyandık. Kahvaltımızı yapıp 08:00’daki tek sıra için geleneksel malzemeleri hazırlamaya başladık fakat yağmur bu sefer erken başladı. 2. bir duyuruya kadar çadırlarda kalmamız duyuruldu.
Saat 09:00 gibi tekrar tek sıra olduk. Ben 2. grubun içindeydim. Benimle birlikte toplamda 6 kişi ip inişi için yukarı çıktık. İlk grup istasyonlarını kurmaya başladı. Biz yukarıda bekliyorduk. Yaklaşık iki saatin sonunda sıra bize geldi. Yaşam hattına girip malzeme atacağımız yere indik fakat malzeme atabilecek çok çatlak seçeneğimiz yoktu ve olan tek kaya babasını da bizden önceki grup sikke ile patlatmıştı. Aynı çatlağa 1 cam bir de telli hexa atıp yana da backup cam attıktan sonra ipi toplamaya başladık. Tam bu sırada yağmur yağmaya başladı. Eğitmenlerimiz bizi ip yardımıyla bir kuytuya götürdüler ve burada yağmurun geçmesini bekledik. Yağmurun dindiğini umup dışarı çıktık ipi tekrar topladık fakat yağmur tekrar yağmaya başladı ve biz de tekrar aynı yere indik. Son olarak tek tek çıkmaya karar verdik. Eğitmenlerimiz önden çıkıp her şeyi hazırladıktan sonra ip inişi yapacak kişiyi teker teker çağırdı. İnişi yaptıktan sonra malzeme deneyenlerin olduğu tarafa gidip ben de malzeme denemeye başladım fakat hem malzeme sayısının azlığı hem de yağmurdan dolayı kuytuya sürekli in çık yapmış olmamız motivasyonumu biraz kırdı. 21:30’da kamp alanına döndük ve küçük bir toplantı yaptık. Çadırlara girip akşam yemeğini yedik. 22:50’de ip toplama eğitimi için iplerle tek sıra olduk. 00:45’te eğitim bitti. Saat 01:00’a kadar bivakçılara süre verildi. Bizim çadırdan 2 kişi bivağa gittiğinden çadırda 2 kişi kalmıştık.
15.06.2018 Cuma:
Sabah 06:00’da kalktık. Gelecek bivakçılarımız için kahvaltıyı hazırladık. Hep birlikte kahvaltıyı yaptıktan sonra saat 08:00’daki tek sıra için geleneksel malzemelerle hazırlandık. Dün yağmurdan kaynaklı eğitimin uzamasından dolayı 2 kişi ip inişini yapamamışlardı. Bu arkadaşlarımız eğitimlerini tamamladılar. Biz de bu esnada gruplara ayrılarak farklı istasyonlar denedik. Grup olarak iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum. Fazlaca istasyon deneme şansımız oldu. Çoğunda sikke denedik. Verimli bir eğitimdi. 12:10’da kamp alanına döndük. Yine yağmur yağıyordu bu sebeple saat 13:10’a kadar çadırlar hariç tüm kamp yükünü toplamamız söylendi. Yağmur durduğu gibi çadırları toplamaya başladık. 14:00’da yürüyüşe başladık. 15:40 ve 16:20 olmak üzere 2 adet 10 dakikalık molalar verdik. Saatlerimiz 17:35’i gösterirken balıkçıya giriş yaptık. Yemeğimizi yedikten sonra 21:20’de bireysel toplantılar başladı. İlk olarak ben çağırıldım. İlk olduğumdan dolayı sandalyenin soğuk olması ve alçaklığından dolayı ilk başta garip hissetsemde oldukça benim açımdan oldukça verimli bir toplantıydı. Gece 02:50’de son kişinin de toplantısı bitti. Ardından hep birlikte matlarımızı balıkçının içine serip uyku tulumlarımız içinde uykuya daldık.
16.06.2018 Cumartesi:
08:00 gibi kalktım. Elimizde kalan malzemeleri ortaya koyup karpuz eşliğinde kahvaltımızı yaptık. 09:15’de son eğitimimizi yapmak için yürüyüşe geçtik. Saat 09:50’de negatif iniş eğitimi alacağımız kayanın yanındaydık.
13:45’de herkes eğitimini tamamladı ve balıkçıya dönüşe başladık. Bütün malzemeleri hazırladıktan sonra 14:48’de otobüse binerek balıkçıdan ayrıldık . Niğde’ye indiğimizde bir hamam bulup iyice temizlendik. Bu arada kızlarda bir otelle anlaşıp orda bir odaki duşu kullanmışlar. Ardından hep beraber yemek yedik. 20:30’da İstanbul otobüsüne binerek Niğde’ye veda ettik.
17.06.2018 Pazar:
Sabah 8:45 civarı otobüsümüz Alibeyköy otogarına geldi. Yıldız’a geçip malzemelerimizi teslim ettikten sonra kahvaltı yaptık ve faaliyeti sonlandırmış olduk.
Faaliyet boyunca öncelikle çadır arkadaşlarım olmak üzere başlangıç arkadaşlarıma, gelişim ve eğitmenlerime teşekkür ederim.
Notlar:
Faaliyet öncesi mutlaka antrenman yapın. Ben kendi şartlarımdan dolayı fazla yapamadığımdan eksikliğini çok hissettim. Çantanızın içini çok düzgün ayarlayın. Tek bir fazla malzemeniz olmasın.
Çantanızın içindekileri liste halinde yazın ve çantanızı en az 1 hafta önceden düzenleyin. Hafta içinde listeye arada bir göz gezdirin. Bir şey unutma ihtimalini en aza indirmiş olursunuz.
Ortak yemeğinizi çadır grubunuzla düzgün ayarlayın. Ne eksik ne fazla tam kararında götürmek çok önemli. Yukarıda verdiğim liste 4 erkeğe tam olarak yetti. Yürüyüşler esnasında hemen ulaşabileceğiniz su ve yemek size çok yardımcı olabilir. 1 saniyelik su ihtiyacınız için molayı beklemenize gerek kalmaz. Su kaybının ve iftifanın etkileri en aza indirmek için elektrolit içeren efervesan tabletler çok faydalı.
Yedek kıyafetinizi Salim Abiye vereceğiniz çantanın içine koymanız sizin yararınıza olacaktır. Bu çantanın içine şehire indiğinizde ihtiyacınız olacak ama dağda işlevsiz diğer şeyleri de koyabilirsiniz.
Hava durumuna göre hazırlanın. 1 hafta boyunca dolu ve yağmur eşliğinde olmamıza rağmen bunu önceden öğrendiğimden beni çok etkilemedi.
Çağdaş Öksüztepe/Başlangıç