Ekip: Ytüdak-Dost Ortak faaliyeti (Ytüdak: Güneş Ergüden , Alper Kocataş)
Faaliyet: S30- Kaldı Avcı Veli Geçidi/Batı Yüzü Rotası.
Yazan: Güneş Ergüden
Tarih: 30.01.2003
Hava: Rüzgarlı, açık
Teknik Malzeme: 2 Teknik kazma(çekiç ve kaşık kafa), krampon, kask, 45m. 9.8mm dry ip, 4 farklı sikke, 2 friend(1.5 ve 2 numara), yarım set takoz, kilitli karabinler, 5 adet ekspres set, iniş aletleri, perlonlar, T-bloc, GPS, bir buçuk litre tang’li su, 4 çikolata, üzüm ve fındık.
İki gün bozuk hava ve sisin geçmesini sabır ve umutla bekledikten sonra artık tırmanışa uygun bir hava yakalıyoruz ve gece 3.00’da Parmakkaya çanağındaki kampımızdan ayrılıyoruz. Gündüz güneş yiyen kar gece de –20’lerdeki ısı sayesinde donmuş sadece yer yer batıyordu. Genelde Avcı Veli çanağına kadar batmadan ilerledik. İlk çarşak platosuna çıkan kestirme çarşak vadisine biraz sağından girdiğimiz için yan geçmemiz gerekti. Ben önden geçerken ufak bir tabaka kar çığ indirdim. Hemen eğime dik çanağa indik ve tabandan yan geçip kestirme vadiye girdik. 2 gün önce bir önceki vadiyi kestirme sanmıştık ve zaman kaybetmiştik, sonra da hava patladığı için dönmüştük. Şimdi kestirmenin doğru olduğuna eminiz. Avcı Veli geçidine giderken sola(doğuya) sapan en son vadi kestirmedir. Zaten dikkatli bakıldığında ileride doğuya uzanan sırtın sonuyla birleştiği görülebilir.
Adeta bir kapıdan ilk çarşak platosuna vardık. Burada manzara müthişti. Bir bulut denizinin üzerindeydik, güneş doğuyor ve Alaca’yı pembeye boyuyordu. Bulutlarda hiç yükselme belirtisi olmadığından yolumuza devam etme kararı aldık. Saat 07.00. Burayı doğu yamacından geçerek kuzey doğu yönüne doğru ilerledik. Taş babaları da doğru yolda olduğumuzun kanıtıydı. Sonra kuzey güney doğrultusundaki sırtın batı yüzünden tırmanıp top sahasına vardık. Bu geçit çok belirgin olmasa da, etrafındaki alternatiflere göre daha iyi. Slab ve sert kar karışık 50-60 derece eğimli bir kulvar. Sonra direkt top sahasına indik. Batı yüzünün altına doğru kuzey doğu yönünde ilerledik.
Batı yüzünün altına vardığımızda önümüzde iki kulvar vardı. Biri kuzey sırtının daha güneyinde diğeri de daha kuzeyinde. Bu ikisini seçmedeki zorluğu aynı zamanda Kaldı’nın hangi zirve olduğunu bulmakta da yaşadık. Zaten bu iki problem kısır döngüyü oluşturuyordu. Sonra uzunca bir karar aşamasından sonra sağdaki daha belirgin olan kulvardan girme kararı aldık. Kramponları ve emniyet kemerlerini taktık. Kulvarın bitimine vardığımızda yanlış yere geldiğimizin farkına vardık, kulvar bir kornişli belle sona eriyordu ve solda sağda en az 4+ zorlukta kaya gidiyordu. Rüzgardan ne dediğimizi bile duyamıyor işaretlerle anlaşıyorduk. Hemen aşağı indik. Daha sonra çıktığımız yerin Kaldı sivrilerinden birinin son etabı olduğunu fark ettik. Biraz dinlenip soldaki kulvara(Kaldı kuzey duvarına yakın olana) girdik. Soldaki kulvar da ilerledikçe kollara ayrılıyor. Burada Kaldı zirvesinin kuzeyde olduğunu bilmek çok önemli, o zaman kulvarda ne kadar sola doğru devam edersen sırt üzerindeki mesaini o kadar azaltmış oluyorsun. Biz de çeşitli denemelerden sonra sırta çıkabildiğimiz kadar kuzeyinden çıktık. Burada Kaldı kuzey buzulunun platoya vardığı yer sağlam bir boşluk hissine sebep oluyor.
Çok rüzgar olduğundan zirveye giden bu bıçak sırtta ip açmaya karar veriyoruz. Sırtta kornişler de olmasına rağmen rüzgar karı süpürerek çıplak kaya yüzeylerini de emniyet olanağı diye önümüze koymuş, niye kullanmayalım ki? Çünkü sırttan doğuya inen yamaca baktığınız zaman kesinlikle düşmek istemiyorsunuz. Hava da bozacak gibi değil, bulutlar altımızda uslu uslu duruyor. Sırtta friend, sikke ve kaya babalarını kullanarak 3 ip boyu leadledim. Zirveye uzanan slab ve kar etabını emniyetsiz çıkıp son sırtı da geçip zirveye ulaştık. Saat 12.30.
Top sahasındaki karar aşamaları ve yanlış girişimler bize toplamda 2-3 saat kadar kaybettirdi. Zirveden manzara müthiş. Gözyaşlarını tutmak da bir o kadar zor. Fotoğraflardan, son besinlerimizi tükettikten ve zirve defterine yazdıktan sonra dönüşe geçiyoruz. Dönüşte sırtta gene 3 ip boyu emniyetli ilerliyor ve batı kulvarının sırtla birleştiği yerde malzemeleri kaldırıyoruz. Top sahasında bir molada kramponları çıkardık, ne kadar yorulduğumuzu anlamaya başladık. Alpinist kaygılarla geride bıraktığımız ocağımız sanki uzaktan bize dehidrasyon sinyalleri veriyordu. Top sahasının sonuna vardığımızda bulutlar da yavaş yavaş vadinin içine girmeye başlamıştı. Çığ tehlikesine karşı mümkün olduğunca yamaçlarda kayalardan ilerledik, çünkü güneşi de yiyen yamaçlar iyice gevşemiş, düşmeyi bekliyordu. Dönüş yolu sanki biz ilerledikçe uzuyordu. Akşam Pınarı vadisine inen kestirmenin başında artık pilimiz iyice bitmişti. Son bir gaz bastırdık ve saat 17.00 gibi kamp yerine iyice yaklaşmıştık. Kararmaya başlayan hava ve arkadan gelen sis yorgunlukla birleşince kamp bulunamaz bir ödüle dönüştü. Sonunda bizi GPS kampımıza götürdü. İnsan yorulunca 100m2 lik alandaki kampını da bulamayabiliyor. Patlamak üzere olan havada, süpüren karlar ve yağışla beraber, son gecemizi olduğunca konforlu geçirdik. Sabah da 11.00 gibi kampı toplamış Sarı Mehmetler’e doğru yola koyulmuştuk. Yolda her yer inmeyi bekliyordu. Zayıf tabaka bağları bir de yağışı alıp ağırlaşınca, yamaç başlarında metrelerce çatlaklar oluşmuştu. Emli vadisinde de Hacettepelilerin yarattığı otoban bizi sağ salim Salim abiyle buluşturdu. Misafirperverlikte sınır tanımayan bir geceden sonra, Salim abilerden ayrılıp Niğde’ye dönüş yoluna koyulduk.
Değerlendirme: Kamp Avcı Veli çanağına atılırsa tırmanışın hırpalama katsayısı bayağı azalır. (Kışın Kocadölek’ten yapmayı hayatta düşünmem). Biz Avcı Veli geçidine çıkmadan kestirmeden saptık. Gayet rahat bir yürüyüş parkuru. Muhtemelen kestirme hem zaman, hem de enerji kazanımı açısından daha mantıklı. Dehidrasyon şenliğini engellemek için daha fazla sıvı veya ocak alınmalı(Bütan propan ocak çok uygun olabilir). Enerji verici yiyecekler de 14 saatlik bir tırmanış için az geldi. Rotada bana göre sırt dışında ip açacak yer yok. Hatta rüzgarsız havalarda emniyetsiz ama dikkatlice(oturarak veya batı tarafından) geçilir. Biz sırtta friend, babaya perlon ve sikke kullandık, ama daha karlı koşullarda emniyet imkanları zor bulunabilir. Takoz almaya hiç gerek yok. Kornişler doğu tarafında oluşmuş, onları kollamak gerek. İlk çarşak platosundan top sahasına geçiş ve batı yüzü tırmanışları birbirine çok benziyor. İkisi de az karda slab üstü kar tırmanışı olurken daha fazla karda çok daha rahat ve keyifli tırmanılır gibi. Biz bayağı bir kayaya bulaştık yumuşak karda, bayağı dry tooling yaptık.