Tarih:15-17 Mart 2013
Ekip: 18 Başlangıç Grubu
Yazan: Gürkan Duman
15 mart 2013
Faaliyet öncesi hazırlıklar kulüp odasında tamamlandıktan sonra saat 22.00 de bizim için ayarlanan araca binip yola koyulduk.İlk durağımız Kadıköy’dü. Kadıköy’de bizi bekleyen arkadaşlarımızı da aldıktan sonra 22.30 gibi tekrar yola koyulduk.Yolda bir kısmımız gün içinde çalıştığı ve okula gittiği için uyumuştu.Feribot son ihtiyaçlarımızı karşılamak için son şansımızdı ve ihtiyaçlarımızı tamamlayıp tekrar yola koyulduk.
16 mart 2013
2 -2 buçuk saat kadar daha yola devam ettikten sonra Uludağ yoluna girmiştik.Yürüyüşe başlayacağımız yere gelince hazırlanmaya başladık.Hafif üşür pozisyonda kamp yükümüzü sırtlandıktan sonra gelişim arkadaşlarımızın peşinden yola koyulduk.Yoğun sis görüş açımızı 20-25 metreye kadar düşürmüştü o yüzden daha da temkinli davranıp bizden daha tecrübeli eğitmenlerimizin ve gelişim arkadaşlarımız direktiflerini daha dikkatli takip ederek yürüdük.Tipinin şiddeti yüzümüzde açık olan kısımlara sert bir şekilde çarpan kart taneleri yüzümüzü acıtıyordu. Bavaklava bu acıyı kesmenin en güzel yoluydu.Yüzeyde buzlu kısımlar olduğu içinde batonla yürümek yürüyüşü kolaylaştıran ekipmanlardan birisiydi.
Hava yavaş yavaş aydınlamaya başlamıştı ancak güneş hiç kendisini göstermemişti.Ona rağmen yüzümüz yanmaya başlamıştı.Güneş kremi gökyüzünde güneş görünmese de kullanılması gereken şeylerden birisiydi.
Kısa süreli tek molayla yaklaşık 3 saatlik bir yürüyüşten sonra kamp alanına vardık.Kamp alanında bize yapılan ilk uyarı,tuvalet için bile kamp alanından fazla uzaklaşmamamızdı. Bizden 1 hafta önce birisi yoğun tipden dolayı tuvalete gittikten sonra dönüş yolunu bulamamış ve saatlerce yürüdükten sonra kaybolmuştu.Bu bizim için çok dikkate alınması gerekilen bir uyarıydı ve bizde kar duvarı ördükten sonra kamp alanımızın çok yakınına tuvaletler yapmıştık.Başka bir yeri kullanmayıp tuvaletlerimizi belirlediğimiz bölgeden başka bir yere yapmadık.
Kar duvar örüp çadırlarımızı da rüzgardan korunaklı bir şekilde kurduktan sonra bize verilen mola süresinde ilk işimiz sıcak su kaynatmak oldu.İş bölümü çok önemliydi.Bir kişi poşete kar toplarken birisi ocağı hazırladı,bir kişi çantaları yerleştirirken,bir kişide atıştırmalık enerji verici birşeyler hazırladı.Verilen sürede işlerimizi tamamlamak için iş bölümü çok önemliydi!
Yeterince sıcak sıvı aldıktan sonra kazma düşüşü eğitimi için sıraya girdik.Hep beraber kazma eğitimi alanına gittik ve kısa bir tekrardan sonra eğitime başladık.Kazma düşüşü eğitiminden sonra kazma ile buzda dik bir yamaçtan nasıl çıkacağımızı çalıştıktan sonra tekrar kamp alanına döndük.Yorgunluk hissetmesek de çadırlara dönüp öğle yemeği yedikten sonra tulumlara çekilip başımızı koyduğumuz anda uyuyakaldık.Akşam 8 gibi tekrar uyanıp şiddetli rüzgardan korunmak için etkili yollarda biri olan iglo yapımı eğitimi için sıraya girdik.Başlangıç ekibi olarak 18 kişiydik.2 ayrı ekibe ayrıldık ve eğitmenlerimizden iglonun nasıl yapılacağını öğrendikten sonra çalışmaya başladık.İglo yapımı karmağarası yapımı gibi ekipteki herkesin çalışması gereken bir çalışmaydı.Hem kısa sürede bitirmek için hemde eksi değerlerdeki sıcaklıkta üşümemek için.Gerçek bir ekip işi ve iş bölümü gerektiriyordu ve havanın soğukluğu gibi unsurlar psikolojik olarak olumsuz etkilediği için sinirlerin gerilmesi mümkün ancak unutulmaması gereken en önemli şeyin kampta, dağda herkesin ekip olduğudur.Sinirlerimizi sağlam tutmalı ve ekip arkadaşlarımızın davranışlarını makul görmemiz gerekir.
Faaliyet sırasında iki ayrı ekip gibi görünsekte aslında tek bir ekiptik.Ve faaliyetteyseniz, faaliyeti aynı zamanlarda tamamlamak çok önemli.Çünkü erken bitiren ekip diğer ekibi beklemek zorunda kalıyor ve bekleyen ekip diğer ekip yüzünden üşüyebiliyor.O yüzden ince ayrıntılarla uğraşmayıp,ekip işi olan faaliyetler aynı zamanlarda bitirilmeye dikkat edilmeli.
Gece, eğitmenlerimizin gün sonu yorumlarıyla son buldu ve sabah hazır olmamız gereken saati öğrendikten sonra çadırlarımıza çekildik.Alarmlarımızı sabah kahvaltımızı yapıp güne hazır olup geç kalmamak için hazır olacağımız saatten 1 buçuk saat öncesine kurduk ve uyuduk.
Eğer çadır ekibinizde bizimki gibi şartlara uygun olmayan tulumla uyuyan arkadaşınız varsa gece uyanırsanız arada sırada onu yoklamanız ve gerekirse tulumlarda sırayla kalmanız gerekebiliyor.Ekip olmak bunu gerektiriyor.
17 mart 2013
Sabah 6 buçukta uyandık ve ilk işimiz donan eşyalarımız varmı diye kontrol etmek oldu.Üşümemek için tulumları toplayıp ocağımızı yaktık ve ısınmaya çalıştık. Botlarımzı, tozluklarımızı ocağın ateşiyle ısıtıp donan kısımlarını erittik.Eşyalarımızı çadırın içinde muhafaza etmemize rağmen azda olsa donmalar vardı ve buzu çözdürmenin en iyi yolu ocak yardımıyla oluyordu.Saat 8’i biraz de tüm ekip hazırdı ancak yinede geç kalmıştık.Eğitmenlerimiz bize ellerimizde kazmayla yürüyüşe hazırlanmamızı söyledi.Her çadır grubu bir çantaya sıcak su,ocak,tulum,mat ve enerji verici bir miktar yiyecek almıştı ve sırayla çantaları taşıyarak Keşiştepe’yi yakından görmek için yürüyüşe geçtik.Sırayla iz açıyorduk ve yorulan ekibin arkasına geçiyordu.yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşten sonra Keşiştepe’yi görebileceğimiz düzlüğe çıktık ancak şans mı desek sanssızlık mı desek bilemeyeceğimiz sis yüzünden burnumuzun dibindeki Keşiştepe’yi göremiyorduk.Güneşin olmaması yanmamamız için çok güzeldi ancak 20 metrelik görüş mesafesi de alabildiğine bir beyazlığa neden oluyordu.her durduğumuzda yaptığımız gibi sıcak sıvı aldık.Çanta taşıyıcıları değişti.Güneş görmeyen başlangıç olarak dönüşe geçtik.
Dönüş çok eğlenceliydi.Koşarak iniyorduk ve zıplayarak kara atlıyorduk.Eğer buza denk gelirseniz eyvah eyvah.Yoğun buzun olduğu yerde inişin daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum.Eğer önünüzdeki kişiyle çok yakın yürüyorsanız önünüzdeki kişi düşerse sizinde peşinden düşmeniz çok olası…
Kamp alanına vardıktan sonra kar emniyeti faaliyeti için hazır olmamız gereken saat söylenmişti.Çadırlara girmeden çantaları bırakıp kısa bir dinlenmeden sonra faaliyet alanına yürüdük.
Faaliyette kar katmanlarını gözlemledik.Karı kazınca renk farkından gözlemler yaptık.
T profil,dead man,kar babası,kazma ile emniyeti tekrarladık ve tekrar uyguladık
Dönüş hazırlığı için 45 dakika süre verildi ve çadırlara dağıldık.Çadır toplama,çanta toplama yemek,sıcak su,kamp alanının temizliğiyle uğraşırken bize verilen süreyi 25 dakika aşmıştık.Bu durum programın 25 dakika gerisinde kalmak demekti.Ve haklı olarak ceza aldık.5 dakika içinde kazma düşüşü eğitimine hazır olacak şekilde hazır olmamız istendi.
Ama asıl ceza kazma düşüşü yapmak değildi.Kazma düşüşü yapmadan geri dönüş yürüyüşüne geçtik.Yavaş yavaş ısınmaya hatta terlemeye başladık.Asıl ceza kayak yapmaya gelen kayakçıların teleferikle geçerken bize attıkları laflardı.Birisi ‘’çöp poşetleri çok yakışmış Kamiller’’derken bazıları bizi yabancı dağcılar sanıp laf atıyor,küçük bır kız annesine ‘’bunlar neden poşetli anne’’ diye sorarken annesi ’’bilemem, bir bildikleri vardır heralde’’ diyordu.
Herşeye rağmen biz her geçene el sallayarak yolumuza devam ettik.1 saat 40 dakikalık bir yürüyüşle bizi bekleyen midibüsümüze ulaştık ve eşyalarımızı yerleştirip dönüşe aracımızla devam ettik…
Yolda hep beraber yemek yedik.Eğlence hakkımızdı ve bizde sonuan kadar kullandık
Yol boyunca oyunlar oynayarak ve sohbet ederek uludağ kış faaliyetimizi alnımızın güneş yanığıyla tamamladık.
Bunlar hep YTÜDAK….
____________________________
Uludağ Kış Temel Eğitim Kampı – 3
Yazan: Ezgi Bakırcı
15 Mart 2013
Saat 22.00 da Beşiktaş’tan Kadıköy’dekileri almak üzere yola çıktık. İlk molamızı Topçular’da verdik ve yaklaşık 1.5 saat bekledik.
16 Mart 2013
4.40 da Oteller bölgesine geldik yaklaşık bir saat süren hazırlıktan sonra 5.40 da yürüyüşe başladık. Yürüyüşe başlamadan önce çadır grubuna emniyet malzemeleri (dead man, T çubuğu, kar babası), kürek ve kazma zimmeti yapıldı. Eğitmenimiz kısaca çantada kazmayı nasıl taşıyacağımız ve elde nasıl taşıyacağımız hakkında kısa bir hatırlatma yaptı.
2 saatlik zorlu bir yürüyüşten sonra mola verdik ve sıcak sıvı aldık. Hava çok rüzgarlı ve soğuktu gelmeden önce sıcaklığın -17’ye kadar düşeceğini okumuştum. Yürüyüş sırasında rüzgar bazen yürümemizi engelledi.
Ardından 1 saat daha yürüdük ve 8.40’da kamp alanına vardık. Eğitmenimiz kar duvarı örmemizi söyledi. Kar duvarını önce toz kar olan katmanı kürekle temizledikten sonra, alttaki sert katmanı kürek yardımıyla kesilip çıkarttık. Geçen hafta tuvalet ihtiyacını göndermek için kamptan çıkan birinin 6 km uzakta bulunması nedeniyle kampın yanına kaybolmamamız için tuvalet de yaptık.
10.30’da çadırlarımızı kurduk saat 12.00 de tek sıra olmak üzere bir süre dinlendik. Sıcak içecek , katmer, fındık ezmesi ve bir sürü kuru meyve yedik. Poşetlenmiş olarak 12.15’de kazma ile düşme eğitimine başladık. İlk kış faaliyeti olanlar ve deneyimli olanlar olarak 2 gruba ayrıldık. Benim ve 4 kişinin daha ilk kış faaliyetiydi ve diğerlerine göre daha basit bir parkurda 4 farklı düşme şeklinde göstermemiz gereken durma yöntemlerini denedik ve öğrendik. Bu eğitim sonrasında akşam 20.15 ‘e kadar dinlendik ve sıcak içecek içtik. 8.30’dan 24’e kadar igloo yaptık. İgloo yapımı sırasında ekip olmanın her şeyden önemli olduğunu öğrendik.
17 Mart 2013
Saat sabah 8’de her çadır grubu 1 çanta içinde uyku tulumu, mat, ocak, termos, atıştırmalıkları ve herkes kazmalarını alarak tek sıra halinde sıralandı. Karda iz açma eğitimi aldık. Altışar kişilik 3 gruba ayrıldık. Hepimiz 50 adım iz açtık. Püf noktası ise yokuş yukarı çıkarken ayak ucu ile, yokuş aşağı inerken topuğumuzla iz açmak.
Keşiştepe’yi görmek için 2 saat uğraştık fakat aşırı sis yüzünden çanağı bile sadece şanslı olanlar görebildi. Hatta bir ara eğitmenimiz güneşi göremeyen başlangıç grubu olarak adımızı değiştirmek istediğini söyledi. 11.15 gibi kampa geri döndük. 15 dk dinlendikten sonra iniş teknikleriyle ilgili eğitim aldık. T çubuğu, kar babası, dead man’in nasıl kullanılacağını, kazmalarla nasıl istasyon kurulabileceğini ve kar damlasının inceliklerini öğrendik.
Eğitmenlerimiz 45 dakika geri dönüş için hazırlanma süresi verdi. Bu süre içersinde çadırımızı topladık ve sıcak şeyler içtik. Yarım saat geçiktik bu sebepten kazma ile düşüş eğitimdeki gibi poşetlenmemizi söylendi. 5 dakika içersinde poşetlendik ve yola çıktık. Hiç mola vermeden teleferik yolundan aşağıya indik.
Dönüş yolunda hava güneş açtı size tavsiyem güneş kreminizi ve gözlüğünüzü unutmamanız. 15.40’da otobüsteydik. Eğlenceli bir otobüs yolculuğundan sonra Köfteci Yusuf’ta hayatımın en güzel köftesini yedim.
Bütün yorgunluklara rağmen dağda olmak süper bir şey, orada insanlar daha bir insan, mutluluk daha bir gerçek . Eve dönünce kuru kıyafetlerin önemini ve sıcak çayın tadını daha iyi anlıyorsunuz .