ULUDAĞ MİKS TIRMANIŞ FESTİVALİ DİAMOND ROTASI TIRMANIŞ RAPORU
Tarih : 23 Mart 2015
Rota : Diamond Rotası / Keşiştepe
Ekip : Yavuz GÜLTEKİN – Şükrü SARI
Malzemeler : Kask, 1 çift yarı teknik kazma, 1 çift teknik kazma, krampon, 50m yarım ip, Profil sikke, 2 no. Friend, T profil, Karabina ve perlonlar.
Yazan : Yavuz GÜLTEKİN
20 Mart Cuma akşamı, 5.si düzenlenen Uludağ Miks Tırmanış Festivaline katılımım için kulüpten Gamze, Büşra ve Alper’le 15:00’da Kabataş Budo iskelesinde buluştuk. 15:30 deniz otobüsüne yer kalmadığı için binemedim ve en erken 20:00 seferinde yer vardı. Havanın bozuk olması bahanesiyle gidişi sonraki güne ertelemek istediğim an Yusuf aradı ve Bursa’da Ali’lerde kalabileceğimi belirterek 21:15 seferine bilet almamı önerdi. Perşembe akşamından dağa giden Şükrü, Ozan ve Murat da bizleri beklemekteydiler. Kendi faaliyetleri dışında Şükrü ile Diamond rotasını planlamıştık. Berkcan, Yusuf ve Ali ile 21:15’de yolculuğa başladık. Ali’lerde bir gece misler gibi ağırlandıktan sonra sabah uyandığımızda hava oldukça kötüydü. Dağdaki ekipten de hava durumunu net öğrenince uyumaya devam dedik. Öğlene doğru kalkıp iyi bir kahvaltı, son hazırlıklar ve derken uludağa giden dolmuştayız. Yollar iyi gidiyorken sonlara doğru zincir takmak gerekti. İnip bizler de yardımcı olduk ve gidebildiğimiz kadar gittik. Sis yoğundu, yakın ara mesafeyle 2. Oteller bölgesine ilerledik. Alper, Büşra ve Gamze’yi de alıp festival kamp alanına geçtik. Şükrü’ler hala dağda ! Yatıyorlar. Kalabalık bir çadır grubu vardı. Ben de Yusuf’lara dahil olmuştum dağa çıkamayınca. İyi kar yağmıştı, rotaların durumu merak konusu olmaya başlamıştı bile. Çadıra girdik ve iyice yerleştikten sonra sevgili Aykut ufak bir ziyarete geldi. Ardından yemek faslı ve sıcak sıvı takviyesi. Derken, Mustafa ve Aykut keyifli bir ziyarete geldi. On numara muhabbet, kulübün eski arşivi derken çadır doldu. Festival toplaşmacası ve hediye dağıtımları derken saatler 05:00’a ayarlandı. Telesiyej bizler için 06:00’da çalışmaya başlayacakmış. 06:30’da bitip, tekrar 08:00’da çalışacağı bilgisi alındı. Rotalar kalabalık olur, ilk biz gidelim dedik Sevimsiz bir uyku faslı ve kalkış. İyi bir kahvaltının ardından telesiyejdeyiz. YTÜDAK ailesi olarak. Sanırım iyi şartlamışız kendimizi erken gitmeye. Çünkü tüm festival katılımcılarına telesiyejin sonundan madene izi biz açtık ! yer yer belime kadar battım. Murat, Şükrü ve Ozan’ın günlerce içinde vakit geçirdikleri çadırı nihayet gördük, uzaktan selamlaştık. Keyifler yerindeydi. Sadece fazla uyumuşlar. Gelişim grubu olarak ufak bir toplaşma yaptık. Malum kalabalık geldik ve malzeme paylaşımı yapmak gerekti. Cumartesi günkü kötü hava yüzünden ben ve Şükrü planımızı gerçekleştirememiştik. Sağolsun arkadaşlar, ‘Alın kazmaları, tırmanın gelin.’ Dediler. Yusuf, Berkcan ve Ali 3 çift teknik kazma almıştı. Geriye kalan ekipte 1 çift teknik, 2 çift de yarı teknik kazma kalmıştı. Şükrü ve bana bir çift teknik kazma yeter diye düşündük. Geriye 1 çift yarı teknik kazmayı da Murat aldı ve bize dahil oldu. Ardından Kenan da kazma edinince diğer katılımcılardan ekip 4 kişi oldu. Sonra bu ani kararın uygun olmadığını düşünüp ayrı rotalara girmeye karar verdik.
Diamond Topo
08:50 gibi kamp alanından ayrıldık ve rotaya yaklaşmaya çalıştık. Whitesnake, Vahşi Keşiş rotalarının girişlerinden yan yan gittik. Altlarda sağlam batıyorduk çünkü. Son hazırlıklar derken rota girişindeyiz ve İstanbul’dan başka bir ekip yanımıza geldi. O sırada ipe giriyorduk bizde. Rotanın varyantının başladığı yere kadar serbest gideceklerini belirtip müsaade istediler. Buyursunlar. 09:30 Biz de tecrübe amaçlı running belay başladık.
Yer yer tatmin edici sert kardan geçip araya T profil attım. 120 cm perlon. Ayrımdaki kaya bloğuna kadar lider gittim. Bizimle beraber rotadaki diğer arkadaşlar varyantla devam edeceklerini belirttiler. Sağ bileğimdeki ağrı ve kazmanın oval yapısı sikke çakmamda zorluk yaşattı. Ama yerleştirdiğim 2 no. Friend oldukça güven veriyordu. İstasyondayım ve Şükrü yanıma geliyor. İlk kısımdaki sert kar keyifli. Hiç vakit kaybetmeden Şükrü devam etmek istedi. Hatırladığım kadarıyla ayakları üşüyordu. Öyle ki çantayı bana vermeyi unuttu. Direk devam ettik.
Yanımdan ufak bir yan geçiş yapıp çok keyifli görünen görece rotanın minik dik kısmına geldi. ‘Erzurum vol.2’ deyip çıkıyor. Buz yapmış burası. Hemen aşağımızda diğer kaya bandında istasyonda duran arkadaşlar bizi duydu ve makinalarına davrandılar. Sağolsunlar, birkaç güzel fotoğraf çektiler. Sumru ve Alper’e ayrıca teşekkürler bu düşünceli davranışları için.
Şükrü büyüce kornişin hemen altına T profili koyup sola geçiyor ve artık göremiyordum. Gözüm verdiğim ipte. Ayak parmaklarım fazla üşümeye başlamıştı beklemekten. Üzerime yığınla kar geliyor yukarıdan. Kornişle uğraştığını düşündüm. Ardından istasyona geçiyor Şükrü. Boşumu alıyor ve buz yapan kısma ben de giriyorum. Mis ! 3-4 metre eğlenircesine tırmanıp t profile geliyorum. Alıp korniş dibine geliyorum.
Son Etapta Yavuz
Kornişle ufak bir debelenmenin ardından yukarıdayım. Bu da bir ilkti. Büyük bir kornişle ne yaparım ? düşünmedim değil açıkçası. ‘işte bu’ deyip tebrikleşiyoruz. Keyifler oldukça yerinde. Varyantı da bitiren diğer ekip hemen yanımızda. Selamlaşıp fotoğraf çekiyoruz.
10:35. Tırmanış 1 saat 5 dakika sürmüş. Aşağıdaki arkadaşlarımızın faaliyetlerine yardımcı olmak için inişe geçmemiz gerek. Yoksa inip, varyant da yapmak isterdik. Çıkan ekip de güzel buz olan yerlerden bahsetmişti çünkü. Kısmen de kaya kısımlar derken başka bir plana atıyoruz. Kapıdan aşağı inip, Wolfram’a doğru yaklaşıyoruz. Gamze, Büşra ve Alper ile plan yapıp diğer faaliyetlere başlıyoruz.
16:00’da telesiyeje gelip kampı topladıktan sonra aşağıya inmeyle uğraştık. Gelişte unuttuğum trekking botlarımı bir şekilde alıp 19:30 arabasıyla Bursa terminalden Gamze ile İstanbul’a dönüyoruz.
Unutmadan;
Bizleri Mudanya’dan alıp evinde ağırlayan Ali Kayaturan ve sevgili babasına, çadır ve kamp konusunda yardımcı olan Yusuf ve Berkcan’a, tırmanışımızda anlayış ve yardım ve destekleri için tüm gelişim grubu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Güzel bir tırmanıcı topluluğuyla bir arada olmamızı sağlayan festival organizasyonuna ve Serkan Ertem’e de ayrıca teşekkür ederiz.
Tırmanışla kalalım !