Faaliyet: Hodgkin-Peck Kulvarı Tırmanışı
Ekip: Rauf O. Pınarbaşı, Fatih Balcı, Sefa Börtücen, Burak Çağatay Gülmez
Teknik Malzeme: Kask, Bel kolonu, 4 Adet Ekspres, 4 Adet Sikke, 50 m Yarım ip, T profil, Teknik kazmalar, Kramponlar.
Tarih: 19-20 Haziran 2011
Yazan: Burak Çağatay Gülmez
Rauf ve Sefa ile birlikte 13-18 Haziran 2011 tarihleri arasında düzenlenen Trans Aladağlar eğitim faaliyetinden sonra kendi faaliyetimizi gerçekleştirmek üzere bölgede kalmaya karar verdik. İstanbul’dan Fatih’in de aramıza katılması ile 4 kişilik ekibimiz tamamlandı. Hava şartlarının mevsim normallerinin gerisinden gelmesi ve yağış olasılığı olmasından dolayı Rauf iyi bildiği bir rota olan Peck Kulvarı rotasını önerdi ve topluca bu öneri kabul gördü.
Kulvarın kar koşulları Sokullupınar’dan görüldüğü kadarı ile tırmanışa müsaitti. Başlangıç grubundan iki arkadaşımız (Celal ve Filiz) da bizle beraber kalıp faaliyete alt ekip oldular.
19 Haziran
Sabah 07.30 gibi kalkıp ekibin eğitim verilen başlangıç ekibi Ecemiş balıkçısından, 08:00 Çukurbağ-Niğde arabasına bindirilerek eğitim faaliyeti sonlandırıldı. Kalanlar olarak balıkçıdan Demirkazık köyüne doğru yürüyüşe başladık 30-40 dklik bir yürüyüş sonrası Demirkazık köy meydanına yaptırılan küçük parkta güzel bir kahvaltı ederek Fatihin gelmesini bekledik. Köye yeni yaptırılan market bir çok ihtiyacımızı karşıladı ancak yine de bazı ürünler (Çay, salça, şeker…) küçük paketlerde bulunamadığından şehirden getirmek gerekiyor.
12:00 gibi Fatih bizi Sokullupınar’a götürecek araç ile meydana geldi. Hava oldukça iyiydi. Planımız peck kulvarı altındaki çarşağı tırmanıp kulvar girişine yakın uygun bir yerde bivak yapmaktı. Yol çok uzun olmadığından süre olarak sıkıntımız da yoktu. Rahat bir yolculuktan sonra Sokullupınar’ın üstüne (1. Değil 2. Kampa Terra Anatolia turun çadır alanının yanına) çadırlarımızı kurduk. Böylece kayacıktaki yokuşu çıkmak zorunda kalmayacaktık.
Kampa gelene kadar havada bulutlar toplanmıştı. Bir süre bekleyip havayı gözlemeye karar verdik. Yemek ve abur cubur faslından sonra havadaki bulutlar kararsızlığımızı arttırdı ve saat 17:00 gibi ilk damlalar düşmeye başladı. Ardından sağlam bir yağış ve dolu. Bu gece burada kalıp, faaliyetin bivak kısmını iptal ettik.
Akşam yandaki kamptan Mehmet’in çayını içip sohbet ettikten sonra sabah en geç 04:30’da yola çıkmak üzere 22:00 gibi yattık.
20 Haziran
Saat konusunda biraz gecikerek 04:35’te 4 kişi biz ve 2 kişi başlangıç arkadaşlar olarak kampı terk ettik. Bir süre traktör yolundan, bir süre de vadi yatağından ilerleyip, çarşak (?) başlangıcına ulaştık. Yer yer toprak, yer yer çarşak yer yer de taşlık olan arazide hızlıca yükseldik. İlk büyük ayrımdan sağa geçerek kulvarın girişinden önce enerjimizi toplamak üzere bir şeyler içip bir şeyler yiyerek ve teknik malzememizi kuşanarak uzun sayılabilecek bir mola verdik. (06:40)
Artık gün iyice ağarmıştı saat 07:35’te kulvara ilk adımımızı attık. İlk etapta tatlı bir eğimde yükseldik, hava ve kar koşulları tırmanışa oldukça müsaitti. Ayrıca bizden önce birkaç farklı ekip anladığımız kadarı ile kulvarı denemişti. İzler yer yer silikleşse de bize tırmanışta kolaylık sağladı. 10:40 gibi 10dklik ilk molamızı verip sıcak bir şeyler içip yemek yedik.
V çentiğe kadar güneşin yakıcı ızdırabı ve yer yer yukarıdan hızla gelen ufak taşlar dışında sorun yaşamadan ilerledik. (Bu arada kulvar boyunca sağdan devam edilmeli ancak V çentiğe gelmeden sağda rotayı şaşırtabilecek bir sağa dönüş var buraya dikkat edilmeli, ilk değil ikinci büyük sağa geçişten ilerlenmeli, zaten bu geçiş kulvarın sonuna oldukça yakın ) Saat 12:00 gibi kulvarın sonuna ulaştık.
Sağa geçişte etap yer yer kaya yer yer buz tırmanışı gerektiriyordu. Kulvarı 4. Kez tırmanan Rauf tecrübesi ve monopoint kramponları ile Fatihin emniyeti altında ip açarak önden ilerledi. Bir ip boyu kadar yükseldi ve bulunduğu nispeten rahat alandan bizim emniyetimizi aldı. Yanına ulaşınca 2. kez ip açarak lider tırmandı burada da bir t profil ve daha önceden soldaki kaya kütlesi üzerinde bırakılmış sikke ara emniyet noktası olmak üzere kendi çaktığı bir sikke üzerinden emniyetlerimizi aldı.
3. Etapta soldan buz akıntısı üzerinden yine lider giderek bulduğu halka kulaklı sikke üzerinden emniyetimizi aldı ve hepimiz sırt hattının 50 metre altına kadar geldik. Yüksekliğin ve antremansızlığın etkileri artık iyice kendini göstermeye başlamıştı. İki adımda bir soluklanarak yavaş yavaş sırta yükseldik. 16:05’te batı zirvesine ulaşmıştık. Burada dinlenip krampon ve kazmaları bıraktıktan sonra 16:25’te ana zirveye ulaştık. Aşağıdaki arkadaşlara durumu bildirdik. Zirve defterine birşeyler yazdıktan ve 2011 yılında hiç zirve yapılamayışını (yani defterde bulunmadığını) aramızda tartıştıktan sonra 17:30’da dönüş yoluna geçtik.
Sırta çıkan son etabı geri geri inerek ilk sikkeye ulaştık, gelirken tırmandığımız buzlar artık oldukça kırılgan kütlelere dönüşmüştü, yer yer ufak şelaleler altında toplam 3 kez ip açarak iç-dış sırılsıklam olmuş bir şekilde kulvara ulaştık, kimi zaman kulvarın sıkıntılı bölgelerinde bırakılmış sikkeler yardımı ile kimi zaman da deyim yerindeyse koşa koşa (kuruma maksatlı) kulvarı bitirdik.
Çarşağa geldiğimizde artık hava kararmaya başlamıştı. Kramponlarımızdan kurtularak kısa bir molanın ardından dönüşe geçtik. Karanlıkta çarşakta biraz zorlana zorlana, düşe kalka nihayet vadi tabanına ulaştık. Burada gereksiz alçalmamak için bir süre soldaki yamaçtan gitmeyi denesek de sonunda traktör yolunun daha aşağıda olduğuna karar verip vadi tabanına indik. (Gelirken bu yolun nerede başladığına dair büyük bir işaret belirlenmeli.) Bir süre sonra sola geçerek traktör yolundan kampa ulaştık ve faaliyeti sonlandırdık. Saatler 22:00’yi gösteriyordu.
Havanın güzelliğinden kaynaklı fazla rahat olmamız faaliyeti oldukça uzattı, kulvar içerisinde hızlı yükselsek de ekip kalabalık ve tek ipimiz olduğundan ip açılan yerlerde oldukça zaman kaybettik. Ayrıca fazla rahat olmamız molaları da uzun tutmamıza sebep oldu. Tüm bunlar toplanınca 16 saat kadar süren bir faaliyete imza attık.
Yine de oldukça keyifli bir tırmanıştı. Faaliyeti gerçekleştirdiğim ekip arkadaşlarıma ve aşağıda bizi bekleyip destekleyen başlangıç grubu arkadaşlarıma bir de faaliyet sonrası hazırladığı yemek ve çay ile bizi sevindiren Terra Anatolia çalışanı Mehmet’e teşekkürlerimi sunarım.
Faaliyetin Geyikleri:
- Peck kulvarı, bulvar olmuş diyorlar.
- Peck’e en çok çıkan dağcı?
- Niye Peck kulvarı da Hodgkin kulvarı değil.
- Kim Bu Peck?