FAALİYET : Uludağ Keşiştepe, Etik Ol Rotası
TARİH : 12.02.2017
KAMP YERİ : Volfram madeni bölgesi
EKİP : Peker Ayan, Selin İnce, Vedat Kahraman
MALZEMELER : Kask, Krampon, Kazma, Hms, Atc, 5 kilitli karabina, 5 ekspres, 4 sikke (2 universal, 2 bıçak), 5 cam, 5 takoz, perlon bantlar, yarım ipler (60m)
YAZAN: SELİN İNCE
Üçümüzün de hafta sonu Bursa’da oluşunu Uludağ’da tırmanarak değerlendirelim dedik. Amacımız Pazar günü iki rota tırmanıp geri dönmekti. İlk teleferik saat 08.00’de başlıyor bu nedenle rotaya erken başlayabilmek için Cumartesi akşamdan kamp yapmaya karar verdik. Hazırlıklarımızı tamamlayıp, 18.30’da teleferiğe bindik. 2.oteller bölgesinde son telesiyej saat 17.00’de olduğu için kamp alanına yürüdük ve maden bölgesinde rotaya en yakın alana çadırımızı kurduk. Kamp alanında da hafta sonu için gelen bir çok tırmanışçı vardı. Dinlenip bir şeyler atıştırmak için çadırımıza geçtiğimizde ocağımızın bozuk olduğunu fark ettik. Neyse ki yanımızdaki atıştırmalıklarla gecemizi geçirip sabah 07.00’de uyandık. Fakat havanın çok rüzgarlı olması ve ocak bozuk olduğu için sıcak sıvımızın olmaması nedeniyle iki rota fikrinden vazgeçip saat 08.30’da rotaya doğru harekete geçtik. Zaten hava durumunda da hissedilen sıcaklık -19 derece civarında gösteriyordu fakat rüzgarın dinmesi ve rotada çok rüzgar olmaması ümidiyle rotamıza yaklaşmaya devam ettik.
40 dakikalık bir yürüyüş sonrası rota dibine vardık fakat rüzgar hızını hala kesmemişti. Hızlıca 1 baba ve 1 sikkeden istasyonumuzu kurup Vedat’ın lider tırmanmasıyla rotaya başladık. Ben titreyerek emniyeti alırken Peker de rüzgarla ilgili iyi düşüncelerini benimle paylaşmaktan çekinmiyordu (!) Neyse ki Vedat hızlı bir şekilde tek bir ara emniyet kullanarak (1 cam) rotayı bitirdi. 1 babadan istasyon kurarak reverso ile emniyetimizi almasıyla Peker ile vakit kaybetmeden artçı yükselmeye başladık. Rüzgar ve soğuk yetmiyormuş gibi bir de kar yüzümüze süpürüyordu. Fakat rotanın durumu oldukça iyiydi, genellikle sert kar ve yer yer buz vardı. Bunların etkisiyle olacak ki Peker ile koşarcasına rotayı tamamladık:)
Rota bitiminde ise rüzgâr evet rüzgâr! hâlâ devam ediyordu. Bir an önce inmeye karar verdik. Tırmanıştan önce birbirimize bu sefer düzgün fotoğraf çekeceğiz diye söz vermemize rağmen donuk ellerimizle yine saçma sapan bir fotoğraf çekip montlarımızın kalitesine göre kurban belirleyip sırasıyla Peker, ben, Vedat inişe geçtik. Peker iner inmez tırmanışa gelen diğer ekip arkadaşlarımızın getirdiği ocakla bize su kaynatmaya gitti. Ardından biz de inip ipleri toplamaya koyulduk ki soğuk yetmiyormuş gibi bir de ipimiz takıldı. İki kişi durmamızın bir faydası olmayacağı için ben de çadırı toplamak üzere Peker’e yardıma gittim. Vedat da bu sırada takılan ipi kurtarıp geldi. Çadırda sıcak bir şeyler içip ısındıktan sonra tırmanıştaki arkadaşlarımıza da sıcak su bırakıp inişe geçtik.
Tırmanırken bir saniye bile durmayan rüzgâr biz dönerken dinmişti :). Telesiyej ile aşağıya inip otellerden teleferiğe bindikten sonra bir Uludağ macerasının daha sonuna geldik.
Son olarak bize ocak getiren Yunus, Ali, Çağlar ve Bahadır’a teşekkür ederiz. Ve tabi ki bu güzel tırmanışta da yanımda olan Vedat ve Peker’e teşekkür ediyorum. Birlikte nice tırmanışlara ! 🙂