Başlangıç üyelerinin yazdığı 23-25 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen “Uludağ 1. Kış Temel Eğitim Kampı” raporlarından 3 tanesi aşağıdadır.
Üyelerimizden Ahmet Çetin tarafından yazılan rapor:
Faaliyet: Uludağ 1.Temel Kış eğitim faaliyeti
Tarih:23-25 Aralık 2011
Ekip: 28 Kişilik başlangıç grubu
Yazan: Ahmet Çetin
23 Aralık 2011
Gecikmeli olarak başladığımız Faaliyetimizde Seferihisardan aldığımız bir arkadaşımızla birlikte Gemi ile Topçular iskelesine vardık.Uludağ Kayak pisti yakınlarına kadar sürdürdüğümüz otobüs yolculuğumuzun sonuna geldik.Klübümüzün verdiği Kazma,T Profil,İlk Yardım çantasını ve kendi malzemelerimizi de yanımıza alarak yürüyüşümüze başladık
Faaliyet öncesi Hava raporlarına bakarak Uludağ da nasıl bir doğa şartlarıyla karşılaşacağımızı tahmin etmeye çalıştık. 60-70 cm kar kalınlığı ve en düşük sıcaklık 4 Derece civarındaydı. gerçek şartlarda ise -9 derecelik hava sıcaklığı ile karşılaştık.Eğitmenlerimiz le birlikte tüm gece malzemelerimiz sırtımızda kar yağışı altında yürüyüş yaptık.bölge bölge kar dizkapaklarımızın üstüne çıkarken ilk kar yürüyüşümüzde gerçek anlamda zorlandık.Kamp alanımıza yakın bir bölgede olan otel yakınlarında bir süre mola verdik.Yanımızda taşıdığımız termosumuzdaki sıcak suyumuzla çay ve kahve yapıp pratik bir şeyler yedik.Artık hava aydınlanmaya başlamıştı. Molamızın ardından kısa bir yürüyüşle kamp kuracağımız alana ulaştık.
24 Aralık 2011
Kampımızı kuracağımız alandaki Kar’lara basarak düz bir zemin haline getirdik.Hava soğuktu ve giysilerimizin bir kısmı ıslanmıştı.Çadırlarımızı Grid düzende kurup bir müddet dinlendik.Dinlenme esnasında beslenmeyi ihmal etmedik.Yemek ve dinlenme faslından sonra eğitmenlerimiz Kar duvarı yapma hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra ne kadar zamanda kar duvarı yapabileceğimizi bildirmemizi söylediler.Yaklaşık 3 saat sonra tüm kampımız rüzgardan korunaklı hale gelmişti.
Karda iz açma eğitimi aldık.Kampımıza döndüğümüzde saat 16:00 ı gösteriyordu.Sıcak bir şeyler içip yemek yedikten sonra ekip arkadaşlarımızla birlikte 18:30 civarı soğuğun ve yorgunluğun etkisiyle direncimiz düşmüştü.tulumlarımıza girip dinlenmeye çalıştık.Kesintili bir uyku dönemi geçirdik.
25 Aralık 2011
Saat 04:00 de Tulum ve matlarımızla birlikte hazır olmamız istendi.zamanında hazır olamamıştık.08:00 de tekrar hazır olmamız istendi.Uykumuzu almıştık ve uyku ihtiyacımız kalmamıştı.Kahvaltımızı yapıp 10 dk lık bir gecikmeyle sıramızda hazır hale geldik.
Yanımızda Matlarımız, Kazma ve yiyeceklerimizle Kazma eğitimi alacağımız bölgeye doğru yürüyüşü geçtik.üzerimize kaymanın etkisini artırmak için naylon çöp poşetleri geçirdik.Keyifli bir kazma eğitimi sonrasında kampımıza döndük.Kamp alanımızı toparlayıp hızlı bir şekilde geri dönüş yolculuğuna başladık.
14:00 gibi aracımızın yanındaydık.Aracımızın arızalanmış olması bizim için bir sürpriz olmuştu.Tamir esnasında Jandarma karakolunda ısındık ve yemek yedik.uzun bir bekleyişimizin ardından yola çıkabilmiştik.01:00 civarında İstanbul’a geldik.
Üyelerimizden Gizem Güneri tarafından yazılan rapor:
23 aralık-25 aralık tarihleri arasında Uludağ faaliyetini gerçekleştirmek üzere 9 buçuk diye planlanan hareket saatinden yaklaşık yarım saatlik bir gecikme sonrasında İstanbul’dan yola çıkıldı.2 saat sonra topçular iskelesine gelindi. Topçular iskelesinden önce Bursa/Merkez sonrasında Uludağ’a yola çıkıldı.Uludağ’a vardığımızda ( sanırım saat 2-3) gibi çoğunlukla otellerin bulunduğu bölgede, araçtan inerek yürüyüşümüzü gerçekleştirmek üzere hazırlandık.Bir anda soğuğu iliklerimize kadar hissedip tozluk giyme, bere eldiven takma, çantayı poşetle sarma işlemlerini gerçekleştirdikten sonra her zamanki gibi tek sıra halinde yürümeye başladık. Faaliyet zorluğunu hemen hissettirmeye başlamıştı. Yola çıkar çıkmaz anladım ki ayakkabı kış faaliyeti için önemli bir araç. Daha sonralarında da neden önemli olduğunu daha iyi anladım.Karda yürümeye çalışmak ne kadar zor olsa da bir süre sonra alışmaya hatta sevmeye bile başlıyorsunuz.:) Bir süre hayattan kopup önünüzdeki bembeyaz duran (artık o kar değildir) “şeye“ odaklanıp hayal kurmaya başlıyorsunuz. Emin olun o hayaller şehir hayatına geri döndüğünüzde bambaşka bir hal alabiliyor.Bizzat yaşadım biliyorum.:) Yaklaşık 1 buçuk saatlik yürüyüşün ardından sanırım bir kar küreme aracının bulunduğu ayrıca yanında ışık kaynağı da bulunan yarı kapalı bi yerde 15 dakikalık bir mola verdik. Soğuktan ne yapacağımızı bilemez hale geldiğimiz için ışık kaynağını ısı kaynağı şeklinde kullanmaya bir nebze de olsa ısınmaya çalıştık. Mola gerçekten iyi gelmişti. Hem karnımızı doyurup sıcak bişeyler içip aynı zamanda dinlemiştik. Tekrardan yürüyüşe başladık fakat kar kalınlığı artmaya başlamıştı. Yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüşün ardından kamp alanımıza varmıştık. Hemen çadırlarımızı kurup grid düzen kurmamız gerektiği söylendi. Birkaç kritik yapıldıktan sonra hangi çadırların ne şekilde nerede duracağı kararlaştırılıp çadırlar kurulmaya ve grid düzen oluşturulmaya başlandı. Çadırlar kurulup yerleştikten sonra bir şeyler yemek için ara verildi. Daha sonra Rauf’un bizzat uygulamalı olarak gösterdiği kar duvarı için blok çıkarma işleminin ardından bizim bunlardan kamp alanımızı kaplayacak kadar ve hemen hemen çadır yüksekliğinde yapmamız gerektiği söylendi. Başta biraz korku dolu gözlerle baksam da yapmaya başlayınca ne kadar keyifli sonrasında da yorucu olduğunu anladım.Fakat kar duvarını yaptıktan sonra Sefa’nın son zamanlarda gördüğüm en güzel kar duvarlarından bir tanesi demesi paha biçilemezdi.:) Samimiyetine güveniyor ve inanıyorum:) Gerçekten de güzel olmuştu. Tam bir takım ruhunu yansıtıyordu ve sanki küçük komün bir alan yaratmıştık kendimize. Öyle ki yemeğimizi paylaşıyor bir karşılık beklemeden yardım ediyorduk birbirimize. Yemek ve birtakım ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere mola verdikten sonra kar izi açma eğitimi için yürüyüşe çıktık. Her kişi ortalama 50 adım attıktan sonra bir diğer kişi onun yerine geçiyor böylece arkadan gelenler için yol açılmış oluyor. Başta kolay gibi gözükse de yokuş yukarı yerlerde ve karın diz üstüne çıktığı zamanlarda zorlayıcı olmaya başlamıştı. Karda iz çıkarma işlemini bitirdikten sonra bir kısmımız uyumuya bir kısmımız da gerek yemek gerek sohbet etmek amaçlı çadırlarımıza çekildik. Sonrasında saat 2 gibi her gruba bir mat bir uyku tulumu almak üzere hazırlanmamız istendi. Hazırlanma işlemimiz biraz uzun sürdüğü için faaliyet iptal oldu. Fakat sonrasında öğrendik ki bu bizim ani bir gelişme olduğu zaman ki hareketlerimizi ve hazırlanma aşamamızı test etmek amaçlı yapılmış bir faaliyetmiş. Bu sınavdan geçebildik mi bilmiyorum ama zamanla sanırım daha iyi olacağız. Artık uyumanın vakti gelmişti. Fakat lanet olası soğuk uyutmuyordu. Tabi bunu çadırın köşesinde yatmakla da ilgili olduğunu düşünüyorum çünkü tulumum -17 derecelikti. 2 gün uykusuz geçen günlerin ardından sanırım 3. günün de eklenmesinin vakti gelmişti. Uzun uğraşlar sonu nihayet sabah olmuştu ve sabırsızlıkla beklediğim kazmayla düşüş eğitimini gerçekleştirmek üzere hazırlanmaya başladık. Bir çantanın içine ocak, birtakım içecek ve yiyecek, bant, çöp poşeti alarak eğitimin yapılacağı yere gitmek için yola koyulduk. Yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşün ardından alana vardık. Herkes çöp poşetini üstüne sararak eğitim için hazır hale geldikten sonra Rauf ve Koray liderliğinde kazma ile düşüş eğitimine başladık. İlk önce yüz üstü daha sonrasında sırt üstü gibi çeşitli kombinasyonlar deneyip en önemlisi dizler kırık biçimde düşüş eğitimini gerçekleştirdik. Arada sıcak bişeyler içip tabiki yemek yedik. Çadır alanımıza geri dönüp yola çıkmak için hazırlanmaya başladık. Saat 1 buçuk gibi yola çıktık. Saat 4 gibi otobüsün yanına vardıktan sonra otobüsün aküsünün donması sebebiyle yaklaşık 4 saat gibi bekleme sonucunda hareket etmeye başladık (Ki bu saat aralığında jandarmanın kafeteryasında 2 saat bekledik bu bekleme arasında hamburger ve sıcak çay içtik).Saat 2 gibi Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü’ne vardık ve herkes evlerine o saatte gitmeye çalıştı.
Üyelerimizden Oya Küçük tarafından yazılan rapor:
23.12.2011 \ 25.12.2011 Uludağ Faaliyet Raporu
Yıldız kalkış 21.30,Kadıköy kalkışı 22.00 olan Uludağ-Kış Temel Eğitim Kampı, 22.45 Kadıköy kalkışlı olarak başladı.Başlangıç 28 kişi,4 eğitmen ile yola çıktık.
Vapura tam olarak kaçta bindiğimizi maalesef hatırlayamıyorum,vapurda herkes araçtan indi bir şeyler içmek ve atıştırmak için.45dk.vapur yolculuğundan sonra Yalova,Gemlik,Orhangazi ve Bursa yol boyunca hiçbir yerde kar yoktu,Bursa da şehrin için de,Uludağ Milli Parkı sınırlarına gelene kadar,beyaz örtü bizi karşılamaya başladı .
04.30 da otobüsten inmiş,kamp alanımıza doğru yürüyüşe hazırdık.Oteller bölgesinden kamp alanına gelene kadar otellerin bulunduğu alanda yolda kar yoktu buzlanma vardı,otellerden sonra ise yolumuzda bol kar başlamıştı.
Sefa Börtücen ve Rauf Osman Pınarbaşı ‘nın öncülüğünde karda iz açarak yürüdük,06.30 da kamp alanımızdaydık.
Kamp alanına vardığımızda henüz gün ağarmamıştı.Sanırım herkes aynı şeyi istiyordu bir an önce çadırları kurup,sıcak bir şeyler tüketebilmek.Yol boyunca çok soğuk bir hava yoktu ama insanı üşüten bir poyraz vardı.Çadırlarımızı grid düzende kurduktan sonra serbest bırakıldık,kahvaltı zamanı.Kahvaltıdan sonra herkes yavaş yavaş uyumaya başladı çünkü konuşmalar kesildi .
Saat 10.00 Rauf Osman Pınarbaşı: ’Gençler 10dk. için de tek sıra halinde hazır olun.’10.15 te çoğu kişi hazırdı ama çoğu kişinin hazırlanmasının bir anlamı yok herkes hazır olmalı 5 dk. geç kalmış olduk.
10.30 da Kış faaliyetimizin geliş amaçlarından biri olan eğitimimize başladık.
Kar duvarı eğitimi,öncelikle toz kar olan katman süpürülecek daha sonra alttaki buzlanmış olan katman kürek yardımıyla dikdörtgen şeklinde kesilip çıkarılıcak.
İlk kalıbımız Rauf Osman Pınarbaşı’dan.
Yapmamız gereken çadırlarımızın boyutunda ve etrafını saracak şekilde kapısı da olan bir kar duvarı yapmaktı.Yarım sa. Sonra duvarı ne kadar sürede bitirmemiz gerektiğini bildirmemiz gerekiyordu.Kar duvarı yapmaya başladığımız anda bu işin 3sa. Sürebileceğini düşünmüştüm ,düşündüğüm gibide oldu 13.30 u bitirme zamanımız olarak bildirdik.
13.30 kar duvarımız hazırdı,kamp alanımızın kapısı da mevcuttu .
Dağcılığın karşılıklı olarak yardımlaşma ve paylaşım olduğunu düşünürsek ( ki kesinlikle öyle),bu eğitim bunu en iyi şekilde göstermemizi sağladı.
Duvarı bitirdiğimizde Sefa Börtücen’e ‘Nasıl oldu daha devam etmeli miyiz ?’ sorusunu yönelttik. Sefa Börtücen :’Fazla bile yaptınız ,güzel oldu ‘ yanıtını aldık.
13.30 dan sonra herkes yorulmuş,açıkmıştı,sıcak bir şeylere ihtiyaç duyuyorduk ama bir o kadar da hepimiz zevk almıştık,herkes el birliğiyle bitirebilmek için çaba harcamıştı.Öğle yemeği zamanı…
16.00 civarında tek sıra halinde olmamız istendi, kış faaliyetinin diğer bir amacı olan iz açma eğitimi yapıcaktık.Herkes 50 adım ilerleyerek karda iz açmalıydı,iz açmanın önemli noktaları ;yokuş yukarı çıkarken ayak burnuyla iz açmak,yokuş aşağı inerken de topukla iz açmak ve adımları herkesin atabileceği çekil de atmak,örn:uzun bacaklı biri kendi bacak boyunda açarak yürüdüğün de ben o adımları takip edemiyorum ,buna da dikkat etmek gerekiyor .
Kar da iz açma efor harcatan bir eğitimdi,dağcılıkta her eğitim efor gerektiriyor tabi ki de ama bol karda iz açmak biraz farklı.(Daha çok antreman gerekli kendi adıma)
18.00 civarında kamp alanımıza geri dönmüştük.Akşam yemeğini yiyip uyumaya başladık.Hem yorulmuştuk hem de üşüyorduk,ısınmak için en iyi 2 yöntem yemek ve sıcak uyku tulumunun içine girmek .
19.00 civarında uyuyabilmek için uyku tulumuna girdim,kimi zaman vücut ısım düşüp titreme başlıyordu,kimi zaman da kendimi ısıtabilmeyi başarabildim.
23.40 da Sinan Bayar ‘Arkadaşlar 04.30 da mat,tulum ve her çadırda bir termos olacak şekilde tek sıra halinde hazır olacak.’
Bunun için saat 03.00 gibi kalkmamız ve sıcak suyumuzu hazırlamamız gerekiyordu.
04.30 da hazırdık.Çadırdan çıktık bekliyoruz , Sinan Bayar ‘Arkadaşlar yürüyüş yapmayacağız,sadece sizin bu saatte kalkıp hazır olmanız için,uykunuzdan fedakarlık yapmanız için yaptık.’Saat 08.00 da hazır olmamız istendi aynı malzemeler ,kazmalarımız ve yiyebileceğimiz şeyler.Hazır olanlarla kazma eğitimi yapılacaktı.
06.00 da kalktım,çadır arkadaşlarım kahvaltıyı ve çayımızı hazırlamıştı. Kahvaltımızı yapıp eşyalarımızı hazırladık.
Saat 08.00 da hazırdık,27 kişi (1 kişi malzeme sıkıntısı yüzünden kampta kalmıştı) Rauf Osman Pınarbaşı ve Koray Uzun ile birlikte eğitimin verileceği tepeye doğru yürüyüşe başladık.Karda iz açarak yürüdük,bu sefer iz açmayı biz yapıyorduk.
Rauf Osman Pınarbaşı öncelikte kazma çeşitlerini, gaga,kaşık,sap ve kazmayı nasıl tutmamız gerektiğini gösterdi.Kazmayı tutarken perlonu elimize geçirmemiz gerekiyor,dağda kazmamız kaybolursa her şeyin bittiği an olabilir.Dağcı da olası gereken en önemli 3k : kask ,kazma,krampon.Kaşık kısmı önde gaga kısmı arkada kalacak şekilde tutmamız gerekiyor.Düşme esnasında ayaklarımızı kaldırmamız gerekiyor,ayakğımız da krampon olduğu durumlarda krampon kar yada buza takılırsa ters takla atmamıza neden olabilir.Sırt üstü düşme ve yüzüstü düşme tekniklerini öğrendik.
10.30 da bir mola verdik,sıcak bir şeyler içip ,atıştırma için.Hava güneşli olmasına rağmen rüzgar üşütüyordu,hareket etmemize rağmen ,rüzgar yine de etkiliyordu..
12.30 a kadar eğitim sürdü daha doğrusu benim için sürdü hiç durmadım,her şekilde düşmeyi denemeye çalıştım,çokta zevk aldım şu anda sırtımda biraz izler var ama yine olsa yine yaparım. Çalıştım ama bu yeterli değil dağda o reflekse sahip olabilmem için daha çok kış faaliyeti ve antreman gerekli.En azından nasıl hamle yapmam gerektiğini biliyorum,umarım uygulayabilirim.
13.00 da kamp alanına döndük ve 13.30 da dönüş için hazır olmamız istendi.
13.30 da dönüş için yola çıktık,geldiğimiz yoldan geri döndük.
15.30 aracımızın yanındaydık ve dönüş için hazırdık lakin aracımız hazır değildi.2sa. dönüş yolunda herkes yemek hayali kuruyordu,yol boyunca gelen mangal kokuları herkesin kafasına aynı düşünceyi getirdi. Biz bu hayallerle araca gidip araç çalışmayınca,aküsünün bitmesinden dolayı, gıvvv sesi dahi gelmeyince
15.30 dan araç olana kadar beklemek durumunda kaldık..Bu sürecin 2sa.lik kısmı araç içinde üşüyerek, YTÜDAK ‘tan aldığımız malzemeleride bu süreçte teslim ettik(çadırlar hariç),kalan kısmı da Jandarma misafirhanesin de geçti.Eğitmenlerimiz Jandarma ile görüşerek içinde bulunduğumuz durumu anlattılar ,Jandarma da bize misafirhanesini açtı.’I LOVE JANDARMA ‘ demek istiyorum,bu faaliyetin sloganı olabilir bence,soğukta üşüyüp o misafirhanenin sıcak ortamına girdikten sonra herkesin yüz ifadesini fotoğraflaya bilmek isterdim.Bide unutmam gerekir ,menü yü görünce herkesin şaşkınlığı ,küçük çay 0.10 krş.
Bu gecikme istenmeyen ,kimsenin elinde olmayan bir durumdu.Bu durumdan bizi en güzel şekilde çözüm bularak çıkartan Eğitmenlerime öncelikle Teşekkür etmek istiyorum.Ytüdak ikramı olan çaylar,hamburgerler,içecekler için ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Biz Jandarma da ısınıp,bişeyler yerken aracımızda bu süreçte hazır oldu.
19.30 da İstanbul a dönüş yoluna çıkmıştık.
00.00 da vapura binmiştik ve vapurda faaliyet değerlendirme toplantısı için yukarda toplandık( Ytüdak yine bize çay ısmarladı,tekrar teşekkürü borç bilirim.)
01.30 evdeydim.Zaman zaman üşüdüm,yoruldum ama bunların yanında çokta güzeldi,her faaliyetten sonra dediğim gibi, İyi ki gelmişim.
OYA KÜÇÜK