Ekip: Seval Balcı, Alican Yalçın, Fatih Balcı, Haldun Aydıngün
Bölge: Uludağ
Rota: Keşiştepe Mantar Sote – Paçoz
Tarih: 23/24 Mart 2013
Kamp Yeri: Oteller Bölgesi
Malzemeler: Kask, Krampon, Teknik-Yarı Teknik Kazma, Kemer, ATC, HMS, Karabina, Bel Perlonu, Pursik, Express, Salewa Bivak, Çeşitli Boylarda Açık Perlon, Deadman, Buz Vidası, 50 m. İp(Malzemeler kullanılmadı.)
Yazan: Alican Yalçın
Yorucu bir haftanın ardından çok az bir uyku ile, 23 Mart cumartesi sabahı 04:00’da, İstanbul’dan yola çıktık. Topçular feribotuna doğru ilerlerken ve feribotta kahvaltının hayalini kurarken, bizimle eş eksenli yola çıkan Aykut’ların uyarısı ile feribotun çalışmadığını öğrendik ve yolumuza körfezi dönerek devam ettik.
Sabah saat 07:20’de Bursa’ya vardık ve kahvaltı etmek için Çekirge’de mola verdik. Bursa’da hava yağmurlu ve kapalıydı. Kahvaltının ardından, Uludağ yoluna çıktık ve yoğun sis ve kar yağışının altında 2. oteller bölgesine ulaştık. Hava durumunun kötü olmasından dolayı jandarma, şenlik için gelenlerin yukarı çıkmaları halinde sorumluluğu alamayacağını belirtti. Bu durumda da organizasyonun kararı ile oteller bölgesindeki çamlık alana çadırların kurulması kararlaştırıldı. Cumartesi gününü; gerek çadırda dinlenerek ve Haldun Aydıngün’ün tadı damağımda kalan sohbetlerini dinleyerek, gerekse de otelde içeceklerimizi yudumlayarak geçirdik.
Cumartesi akşamı şenlik için kurulmuş büyük çadırda toplandık. Ertuğrul Melikoğlu’nun Demirkazık Kuzey Duvarı İlk Türk Çıkışının söyleşisini; aynı amaç için gelmiş 60-70 kişi ile birlikte bir dağ ortamında dinlemek, gerçekten de muhteşem bir deneyimdi. Aynı zamanda şenlik sürpriz hediyelerinin Binnur ve Ali’ye verilmesi, sanırım onlar için farklı bir motivasyon olmuştur. Bu güzel gecenin ardından, sabah 06:30’da kalkmak üzere yattık.
Sabah kalvaltının ardından hazırlanarak, saat 07:45’de telesiyeje doğru yürümeye başladık. 08:00’de telesiyejle yukarı hareket ederek, Mantar Sote rotasının altına gittik.
Hava açık ve güneşliydi. Rota girişinde ilk ekiptik. Sert kar-kısmen buz olan rotada Fatih, ip açmadan ilerlemeye başladı. Ardından Haldun abi tırmanmaya başladı.
Ancak Haldun abi, kramponu ile ilgili sorun yaşadığından geri dönmek zorunda kaldı. Seval ve ben rotaya girdik. Kar durumu gayet iyiydi ve rahat bir şekilde tırmanıyorduk. Rotanın ortasını geçtikten sonra, ayakkabımın alt vibram tabanının açılmaya ve kramponun yerinden oynamaya başladığını fark ettim. O noktadan sonra geri inmenin çok daha tehlikeli olacağını öngörerek, dikkatli bir şekilde tırmanarak rotayı bitirdik.
Güzel ve keyif veren bu tırmanışın ardından, Haldun abilerin yanına inerek sıcak bir şeyler içtik ve yedik. Haldun abi bizden ayrılarak fotoğraf çekeceğini söyledi. Biz de üçümüz, Paçoz rotasına girmek için rotanın girişine doğru hareket ettik. Tırmanışçıların toplandığı rotaların ortasındaki alandan geçerken; iki kişinin diagonal rotasından düştüğünü, ve bunların Aydın ile Binnur olduğunu öğrendik. Sağlık durumlarının iyi olduğunu öğrenerek rahat bir nefes aldık.
Paçoz rotasının girişindeki buz şelalesine doğru ilerlemeye başladık. Rotanın girişinde, rotayı hala tırmanmakta olan bir ekibin olduğunu ve tırmanışlarının uzun süreceğini öğrendik ve geç kalmamak adına rotaya girmekten vazgeçtik. Hemen Paçozun diğer sağ yanından giden kar kulvarına girmeye karar verdik. Ancak kulvar girişinde tekrardan ayakkabımda sorun çıktığından dolayı ben ger döndüm. Seval ile Fatih, rotayı tırmanarak sırt hattından indiler.
Bu güzel tırmanışların ardından çadırlarımızı toplayarak, Uludağ’dan ayrıldık. Geceyi; köfte ve piyazlarımıza eşlik eden sohbet ve muhabbetle geçirerek, yorgun ama bir o kadar mutlu olarak tamamladık.
Güzel bir hafta sonunda, yoğun bir katılımla çok güzel tırmanışlar gerçekleştirildi ve özellikle kişisel olarak bana çok şey katan bir faaliyet oldu. Şenlik organizasyonunda görev alan ve bu güzel etkinliği gerçekleştiren herkese çok teşekkürler.
Faaliyet: 3. Keşiştepe Miks Tırmanış Şenliği ve Mantar Sote Rotası – AD
Tarih: 23-24 Mart 2013
Ekip: Ali Kayaturan , Ebru Aktaş
Bölge: Uludağ Keşiştepe
Malzeme: Kask, krampon, yarı teknik kazma kaşık kafa, teknik kazma çekiş kafa,
60m 8mmØ dinamik ip, deadman, snow picket, ilk yardım çantası, pursik, kilitli karabinalar, HMS, emniyet kemeri, ATC, çeşitli takozlar, çeşitli sikkeler, açık/kapalı perlonlar, buz vidası, ekspres set
Yazan: Ali Kayaturan
23 Mart 2013
13.00 3. Keşiştepe Miks Tırmanış Şenliği için Uludağ’daydık. Hava ne yazık ki oldukça sisliydi. Jandarma sorumluluk kabul etmemişti. Şenlik organizasyon ekibi de bu durumdan çekindiği için planlananın aksine kamp alanı maden bölgesine değil de 2. Oteller bölgesine yakın ormanın başlangıcına atıldı. Katılan herkese Türkiye’de bir benzeri daha olmayan bu tırmanış şenliğinden hatıra kalması adına t-shirt dağıtıldı.
Bugün planladığımızın aksine tırmanış yapamadığımız için günü boş geçirmek istemedik ve otellerin orada bulunan 3-4 metre yüksekliğinde bir buz kütlesine üstten emniyetli bir şekilde korniş geçiş çalışmak için saldırdık. Bu antrenman ile hem kaslarımızı çalıştırdık hem de bu işin ne kadar zor olduğunu güvenli bir yerde görmüş olduk.
19.30 Şenlikte çok güzel bir söyleşi vardı. Ertuğrul Melikoğlu’nun Büyük Demir Kazık Kuzey Duvarı solo tırmanışı söyleşisi bence şenliğin en güzel renklerinden birisiydi. Organizasyon ekibi iki büyük çadır kurmuştu ve bu iki çadırın içinde Ertuğrul Melikoğlu’nun tırmanış hikayesini dinledikten sonra soru cevap şekline dönüşen söyleşi kesinlikle çok sıcak bir ortam yarattı. Organizasyon ekibinin isteği üzerine Ertuğrul Melikoğlu iki adet hediye getirmişti. Turuncu ve mavi renklerde çok tatlı iki zirve çantası şenliğe katılan en genç erkek ve bayan tırmanıcılarına verilecekti. Binnur ve Ebru’nun şenliğe katılan en genç tırmanıcılar olduğundan hiç şüphemiz yoktu zaten. İkisi arasından daha küçük olan Binnur’u zorla çantasını almaya gönderdikten sonra en genç erkeği aramaya başladık. Hiç üzerime alınmamıştım ilk başta ama en sonunda anladık ki en genç erkek tırmanıcı da benmişim. İki çantada YTUDAK’a gitmişti 🙂
Yani en genç bayanın en genç erkekten daha küçük olması bence çok anlamlıydı. Ben hediyemi Doğan Palut’tan , Binnur’da Ertuğrul Melikoğlu’ndan aldıktan sonra toplu fotoğraf çektirdik.
24 Mart 2013
05.30 Uyanıp kahvaltı ettik. Ardından tırmanış için çantalarımızı hazırladık.
08.00 Telesiyej’e binip madem bölgesine çıktık. Ardından tempolu bir yürüyüş ile rotanın dibine geldik.
Rayı önce Fatih Balcı, Seval ve Alican ip açmadan kısa sürede çıktılar. Hemen arkalarında Ebru ile birlikte onların tırmanışı bitirmelerini bekledik. Biz ip açmayı kafaya koymuştuk. Ben kazmalarımla bir istasyon kurduktan sonra Ebru rotayı çıkmaya başladı. Rotada sert buz hakimdi. Bu yüzden ilk ve ikinci ara emniyeti Ebru buz vidası ile aldı. Rotanın ortalarına vardığında bir buz vidası ve kazmaları ile istasyon kurduktan sonra ben çıkmaya başladım. Ebru T profili çakamamıştı. Ya buz çok sert olduğu için ya da rotada az kar olduğu için T profil neredeyse hiç girmiyordu. Bu istasyon düşsek patlarmış gibi geliyordu.
Ben lider çıkarken elimde bulunan takozları kullanmayı çok istiyordum, yanımıza küçük takozlar aldığımız halde bence bu rota için çok daha küçük takozlar gerekiyor. Taşıyacağı yük 2Kn olan minik takozlar. Bu yüzden ilk emniyet için sikke çakmak zorunda kaldım. İkinci ara emniyeti bende buz vidasından yana kullandım. Üçüncü ara emniyeti de buzun biraz yumuşadığı bir noktada t profili kullanarak aldıktan sonra biraz daha yükseldim. Maalesef rotanın bitimine 10 metre kala ip bitti. Bulunduğum noktada yanımda bulunan hiçbir emniyet aletini kullanamadım. Kazmalarımla kurduğum ve düşsek patlayacağından emin olduğum istasyona Ebru’yu da durum hakkında bilgilendirdikten sonra Ebru’nun ipte boşunu almaya başladım. Ebru geldikten sonra artık zaten ortada bir istasyonda olmadığı için kalan 5 metreyi ipsiz çıkmaya karar verdik. İpi çantaya koyup rotayı bitirdik. Saate bakmadığımız için net süreyi biz de bilmiyoruz.Ama yaklaşık 1 saat sürdüğünü düşünüyoruz.
Bu rota ipsiz çıkılır evet. Her rota ipsiz çıkılabilir. Ancak bence emniyetli bir şekilde çıkmak asıl başarı çünkü kesinlikle çok daha zor ve çok daha anlamlı. Dikkat ederseniz düşmezsiniz ancak düşseniz tamamen buz olan rotanın içinde bulunan kayalara da çarpıp sakatlanma ihtimaliniz var. Bu rota bu mevsimde sert buzdan oluşuyor. Kramponun sadece dişleri giriyor bu yüzden de kasları çok yoruyor. Bu yorgunluk ve acı ile birlikte emniyet aleti yerleştirmek başlı başına zor bir iş ,bir de karşımıza çıkan sorun şuydu. Rota buz ancak buz vidasının çok sağlam bir şekilde tutacağı kadar cam buz değil. Bu yüzden buz vidası patlardı. Rota t profilin girebileceği kadar yumuşak da değildi bu yüzden t profili de güzel bir şekilde kullanamadık. Kenardaki kayalarda küçük takozlar kullanılabilirdi ancak o kadar küçüğü yanımızda yoktu. Sikke gerçekten sağlam olmuştu evet ama onu da kullanmak zorunda kalmak içime pek sinmemişti. Bir daha böyle bir durumla karşılaşsam ne yapacağımı bilmiyorum. O yüzden basit gözükse de mantar sote dikkat edilmesi gereken bir rota bence.
NOT ve Tavsiye: Gelecek sene eğer bu güzel şenlik tekrar düzenlenirse gelecek olan gelişim arkadaşlara tavsiyem yine bu rota veya rampa rotası olacaktır. Ancak bu rotalar basit oldukları için çok kalabalık olacaklardır. Yani rotanın dibinde kuyruklar olacak. Aşağıda sizi birisinin bekliyor olması üzerinizde bir çeşit baskı oluşturuyor. Çünkü ipsiz çok hızlı çıkılabilecek bir yer için insanları boşuna bekletiyormuşsunuz gibi oluyor. İşte buna aldanıp acele etmek hata yapmanıza sebep olabilir. İp açmak ve emniyet almak rotayı tamamlamaktan daha önemli şeyler. Odaklanmanız gereken şey sağlam emniyet noktaları aramak olsun. Ve yanınızda küçük takozlar, sikke ve buz vidası getirmeyi unutmayın. Son olarak da, bizce rotayı iki ip boyunda bitirecek şekilde tamamlamanız daha rahat olacaktır.
Bu yıl 3.’sü gerçekleşen Keşiştepe Miks Tırmanış Şenliği gerçekten çok güzeldi. Organizasyonda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz.
ŞENLİKTEN FOTOĞRAFLAR
3. Keşiştepe Miks Tırmanış Şenliği Videosu ( Duygu Başoğlu tarafından)