Tarih: 16-18 Nisan 2016
Ekip: Seval Demirci, Alican Yalçın
Kamp Yeri: Sıyırma sapağı kamp yeri
Malzeme Listesi: 2 kazma, 2 çift krampon, 2 kask, 2 kişilik bivak, 4 buz vidası, Sikkeler(1 universal, 2 profil, 3 bıçak, 1 lost arrow), 9 takoz, 2 takoz anahtarı, 6 karabin, 5 perlon, ekspresler, 2 yarım ip(60 m.), ilk yardım malzemeleri
Yaklaşımı ve tırmanışı mesafe açısından uzun bir rota olması nedeni ile 3 günlük bir programla İstanbul’dan Kayseri havaalanına doğru yola çıktık. Araç kiralayarak yaklaşık 2,5 saatte Demirkazık’ın dibine ulaştık. Önce alışveriş, sonra Salim abilerin eşsiz kahvaltısı ile dağ öncesi son hazırlıklarımızı tamamladık.
- Gün; Çukurbağ’dan Salim abinin aracı ile Emli ormanlarına, buradan yürüyüşle Kocadölek yaylasına ve rotaya biraz daha yakın olmak için Sıyırma vadisinde yükselerek Kaldı kuzey vadisi ayrımında kampı kurduk. Hava şartları, tam da beklediğimiz gibi günlük güneşlik ve rüzgarsızdı. Gece 2’de kalkıp 3’te tırmanışa başlamayı planlayarak erkenden uykuya geçtik. Birbirinden güzel zirveler ve Aladağlar’ın 3 önemli zirvesi(Güzeller-Lahitkaya-Kaldı) bizleri enfes bir manzara ile karşılıyordu.
- Gün;Planladığımız gibi erken kalktık. Biraz kahvaltı edip sıvı aldıktan sonra gece 3’ü çeyrek geçe Kaldı kuzey vadisine doğru kramponlarla yürüyüşe başladık. Soldan vadiden gitmek yerine sağdan giderek inişli çıkışlı bir yaklaşım izledik. Bizce vadiden yaklaşmak daha rahat olacaktır. Kulvarı ancak tam karşısına geldiğimizde görebildik. Kulvar biraz korkutucu görünüyordu ama gerçekten izlemeye şayan bir güzelliği vardı.
Rotanın dibinde hafif bir kar yığınını geçerken biraz battık ama geldiğimiz yol boyunca kar durumu oldukça iyiydi. Bir süre kulvarı, kuzey duvarını ve çanağın çevresini izledik, sıvı tükettik ve kulvar öncesi son hazırlıklarımızı tamamladık. Kulvara varışımız sabah 7’yi bulduğu için, biraz hızlı hareket etmemiz gerekiyordu. Kulvarda yaklaşık 50-60 derecelik 250-300 metre irtifa kazanarak kar hattını takip ettikten sonra karşımıza yol ayrımı geldi. Raporlarda da okuduğumuz büyük kaya kütlesi karşımızda ve kulvarın ince bir koldan devam ettiği kar etabı solumuzda kaldı. Bu noktada iki seçiminiz var ya soldan varyant hattından gideceksiniz ya da sağdan kaya dibinden. Rotanın klasik hattını takip ederek büyük kayanın en altından sağına doğru yan geçiş yaptık ve küçük setlerden ve küçük bir bacadan oluşan sabit ipin de göründüğü setin başlangıcına geldik. Kaya etabında yeterli kar olmadığı için en alt setten ip açarak başlamak zorunda kaldık. Sete çıktıktan sonra Alican, bloğun solundan sabit bir sikke ve perlondan emniyet alarak yükseldi. Sonrasında hafif negatif bacayı sağdan geçerek beni yanına aldı. Ben kaya bloğunun sağında adım atacak bir yer bulamadığım için soldan yükselebildim. Bu arada etaptaki sabit ipe kesinlikle güvenmeyin zaten birçok noktasında kesikleri fark edeceksiniz.
Bu noktadan sonra kulvarı takip ettiğimizde karşımıza; yaklaşık 5 metrelik 90 derece eğimli buz şelalesi çıkıyor. Buz şelalesinde fazla akıntı olduğu ve buzun ince olmasından ötürü girmedik. Alican sağa yan geçip kayadan tırmanmayı tercih etti. Burada bir sikke ve bir takoz ile emniyet alarak kayanın üzerindeki kulvardan yükseldi. Ancak bir alt sette yukarıdan inen bir kar parçası telsizimi çantamdan söküp, kulvar boyu seke seke indirmişti. Alican’ı duyamaz göremez olmuştum. İpi çekip bırakmak ve sürekli bağırmak suretiyle ipin sona geldiğini bir şekilde ilettikten sonra, Alican’dan istasyonda olduğuna dair bir ses geldi. Ben de yanına yükseldim. Ulaştığımız yerde sırta neredeyse varmak üzereydik. Güneş ışınlarına hasret kalmıştık ama bir türlü güneş bize ulaşamıyordu. Hareketli emniyet alarak yaklaşık 10-15 metre kadar daha yükseldikten sonra futbol sahasının sağ üstüne ulaşabildik.
Rota öncesinde ve girişinde az sıvı almamız, ek olarak rota boyunca da sıvı tüketemememiz; bizi resmen bitirmişti. O sebeple de sıvı kaybı ve irtifa; kulvar boyunca yavaş hareket etmemize sebep olmuştu. Tüketebildiğimiz kadar sıvı içmeye çalıştık. Ama hiçbir şey suyun yerini tutmuyor, sanki tüm içtiklerimiz boşa gidiyormuş gibi bir his içimizi kaplıyordu. Saatin 17.00’yi bulması sebebiyle zirveye devam etmeyerek rotamızı sırta çevirip Avcı Beli Geçidi’ne doğru inişe koyulduk. Belin sol varyant inişini kullanarak vadiye, oradan da Kocadölek’e indik.
İnişimiz de sıvı kaybından dolayı zor ve uzun geçiyordu. Hatta Alican bir ara beyaz hareketli insanlar bense hareketli bitkiler görmeye başladım J Kendimize ancak Sıyırma girişindeki su kaynağında, en az 6-7’şer bardak su içip bir şeyler yedikten sonra gelebildik. Neredeyse 24 saat süren tırmanışı kamp alanında tamamlamış olduk.
- Gün:(18/04/16) Uyku tulumuna girip iyi bir uyku ile sabah 9 civarı uyandık. Sıkı bir kahvaltının ardından Aladağlar’ın eşsiz panoraması ve zirveleri arasından dönüş yoluna doğru yola koyulduk.
Bu faaliyetteki son sözümüz ise Kaldı’ya gelsin. Çok uzaksın Kaldı çok…
Notlarımız:
- Emli Ormanı ve Sıyırma Vadisi’nde telefon çekmiyor. Ancak vadinin yüksek noktalarda ve zirve sırtlarında iletişim kurulabiliyor.
- Rota uzun olduğundan ya hafif bir çanta ile gidilmeli ya da kamp olabildiğince yakına atılmalıdır. Hatta kuzey vadisine bivaklı gidilebilir.
- Telsiz iletişim için kesinlikle şart, çünkü rota düz gitmiyor.
- Rotada emniyet imkanı kısıtlı ve kaya çürük. Mikro takozlar ve ince sikkeler işinize yarayacaktır.