Tarih: 29.02-01.03 2020
Yer: Maden Bölgesi / Uludağ
Ekip: 4 Gelişim, 5 Gelişim üstü, 3 Eğitmen
Yazan: Betül Yılmaz/Gelişim
Malzemeler: Yarım ipler, 2 tam ip, teknik kazmalar, leashler, tam otomatik kramponlar, yürüyüş kramponları, sikkeler, cam set, takoz set, ekspresler, kilitli karabinalar, perlonlar, kişisel emniyet malzemeleri, ilk yardım çantası, deadmen, T profil, çığ sondası
Cuma akşamı araç 12’de hareket edecekti ona göre Yıldız’a gelip alışverişimizi yaptık. Eğitmenimiz Erkut’un malzemecilere ilettiği malzemeleri eşit bir şekilde paylaşıp çantalarımızı hazırladık. Şu ana kadarki taşıdığım en ağır çantalardan biri olduğunu söylemeliyim.
29.02/Cumartesi
12.30 civarı araç hareket etti. Yol boyu uyuyup uyandım. Sabah 04.00 civarı Bursa şehir merkezine gelip bir çorbacıda çorba içtik. 06.00’ya kadar araç bir yerlerde durdu, uyuduk. Oteller bölgesine geldiğimizde Erkut telesiyejin çalışıp çalışmadığını öğrenmek için sormaya gitti, 09.00 civarı açılacağını o zaman kadar vaktimiz olduğunu söyledi. Son hazırlıkları da yapıp telesijeyle yukarı kadar çıktık. Yaklaşık 30-45 dakika yürüdükten sonra kamp alanına ulaştık. Hemen çadırları kurup bir şeyler yedik. Erkut’un 11.00’de malzemelerle hazır olun demesinden sonra büyük çantaya eğitim için gerekli malzemeleri koyduk. Önden Yusuf, Tarık ve Erkut gitti bize de bir saat sonra gelin demesiyle tekrar çadıra girdik. Yaklaşık 45 dakika sonra Mahmutla beraber eğitim alacağımız yere yürürken şiddetli rüzgar, sis ve kar yağışından ötürü geri dönme kararı alındı. Öğlen 13.00 civarı çadırlara döndük ve zaruri ihtiyaçlar harici ertesi güne kadar çadırdan çıkamadık. Şiddetli rüzgar ve yağış ertesi güne kadar devam etti. Çadırda çok sıkıldığımız için ne yapsak diye düşünürken Uludağ radyo sayesinde keyfimiz yerine geldi. 20-21.00 civarı akşam yemeğinden sonra uyuduk.
01.03/Pazar
06.30’da uyandık. Tulumlarımızın çadır tentesine değen kısımları ıslanıp donmuştu fakat tulumdan çıkmak her zamanki gibi eziyet değildi. Hızlıca kahvaltı ettik, yine bir grup önden gitti. Gökçe ve ben de kramponları botlara göre ayarladık. Hepimiz kış şartlarında krampon ayarlamanın ne denli zor olduğunu rota dibinde üç dört kere değiştirince anladık. Çünkü Gökçe’de tam taban bot yoktu ve iki tane mono point krampon vardı, dönüşümlü kullandık. Kalan üç kişi 08.30’da yola koyulduk.
Özbay Kulesi’ndeki iki rotaya tırmanacaktık. Geldiğimizde top-rope tırmanacağımız rotaların istasyonlarını kuruyorlardı. Rotalar açıldıktan sonra iki kişi bu rotaları deneyecek, iki kişi ise Erkutla beraber Etik Ol’un sağındaki serbest etapta tırmanacaktı. İlk Tarık tırmanacak ben emniyet alacaktım. Alan düz olmadığı için dikkatli bir şekilde yürürken birden kaydım ve düşmeye başladım neyseki elimde kazma vardı ve Yusuf’un kazma düşüş yap diye bağırmasıyla kendime gelip durdum. Başlangıçta aldığımız kazma düşüş eğitiminin önemini bir kez daha anlamış oldum, eğer duramasaydım aşağısı kayalıktı başıma neler geleceğini düşünmek bile istemiyorum.
Dry-tooling eğitiminden sonra bir daha kazma krampon deneme fırsatım olmamıştı. Kar buz kaya kazma krampon kombinasyonunun nasıl olacağını çok merak ediyordum. Ama tekniğim çok kötüydü, tüm yükü kollarıma vermiştim ve ayaklarıma güvenemiyordum. Üç dört kere kazmam fırladı ve ipe oturdum.
Eslemle Gökçe gelince bu sefer ikimiz serbest etap için rotaların üst tarafına geçtik. Bende mono point olmadığı için, Tarık gelinceye kadar Etik Ol’u tırmanan İbrahim ve Serkan’ı izledim. Kramponları değiştirdikten sonra Yusufla tırmanmaya başladık.
Sert karda tırmanmak baya zevkliydi. Buz tırmanışı nasıl olur diye düşünmeden edemedim. Serbest etaptan sonra diğer rotaya girdik. Bu rota diğerine göre daha kolay ve daha zevkliydi, bana yapabileceğim hissini aşıladı.
Herkes tırmandıktan ve rotalar toplandıktan sonra 13.45’te kamp alanına döndük. Hızlıca kampı toplayıp 17.00’de kapanan telesiyeje yetişmek için koşar adımlarla ilerledik.(16.30’da yürüyüşe başlayıp 25 dakika sonra telesiyeje vardık.) Araca varıp üstümüzü değiştirdik ve bir Uludağ klasiği olan Köfteci Yusuf’a giderek karnımızı doyurduk. 11.20 civarı Yıldız’a geldik ve malzemeleri odaya bıraktık, ve böylelikle bir faaliyeti daha bitirmiş olduk.
Bize bu eğitimi veren eğitmenlerimize ve kulübümüz YTÜDAK’a teşekkür ediyorum.
Tırmanışla kalın.