Duyurular
Anasayfa » Faaliyet Raporları » 2024 » Dipsiz Göl Buzul Eğitim Faaliyeti 2024

Dipsiz Göl Buzul Eğitim Faaliyeti 2024

Tarih: 29 Ağustos – 1 Eylül

Yer: Dipsiz Göl / Obayeri Kamp Alanı

Hava Durumu: 29 Ağustos sağanak yağmur, diğer günler açık veya parçalı bulutlu

Çadır Ekibi: Derya Sude Ünlü, Pınar Yağcılar

Yazan: Halit Tekinyer

Faaliyet Öncesi

Çadır ekibimizi trans için çok öncesinde belirlemiştik ancak Derya dizi sebebiyle transa katılamayınca Dipsizde birlikte olma sözü vermiştik. Yusuf, Derya, Pınar ve ben yüzyüze ve uzaktan toplantılar yaparak faaliyet planımızı yaptık. Yusufla ben Dipsiz öncesinde Tarık, Ege, Merve ve Alpere alt ekip olacağımız için 23 Ağustos Cuma günü Aladağlara yola çıkacaktık. Bu sebeple tüm alışverişi Derya ve Pınarın yapacağı, getireceği şekilde planladık. Özellikle aklimitize olmak için alt ekip olmak çok faydalı oldu benim için normalde irtifaya hassas olmama rağmen ne alt ekipte ne de faaliyet sırasında irtifanın kötü etkilerini hiç hissetmedim.

29 Ağustos Perşembe

Alt ekip olarak Ordos Dağ Evinde sabah kahvaltımızı yapıp, çay içip çekirdek yerken şehirden gelecek olan ekibin Otogara varmasını bekliyorduk. Dağ evi Cımbar 1. Kol yani yürüyüşe başlanacak olan yere çok yakın olduğu için onlar servise binip yaklaşana kadar evde bekledik. Onlar yaklaşınca Cımbar 1. Kol girişine gittik ve biraz da orada bekledik. 11.00’da şehirden gelen ekip araçtan inmişti ve tek sıra olmamız için 20dk süre verildi. Malzemelerin dağıtımı molanın 15. dakikasına kadar sürdüğünden ve geç başladığından dolayı ilk molaya 4 dakika geç kalarak 11.24’te tek sıra olduk. 12.33’te 5dk mola verildi ve bu mola bir arkadaşımızın çantasından kaynaklı yaşadığı soruna çözüm üretmekten dolayı uzadı. Sorun çözülemeyince faaliyette ihtiyaç duyulacak eşyaları paylaşıldı ve Ordos Dağ Evine geri indirildi. Gidişine hepimiz çok üzüldük ve faaliyet boyunca kendisini bolca andık. Yüklerin herkesin eşit seviyede zorlanacağı bir şekilde paylaşılabilmesi açısından her çadır grubunda bir erkek olması gerektiğini düşündük ve Yusufla taş kağıt makas yaparak hangimizin eksilen çadıra geçeceğini kararlaştırdık. Yusuf diğer çadıra geçti ve kaderdir ki transtan önce belirlediğimiz çadır ekibi yine birlikte kalamamış oldu. 13.00’da yürüyüşe devam ettik. 13.53’te yağmur patlayınca 15dk mola verildi ve herkes dış katmanlarını giyip çantalarını düzenledi. Sağanak yağmurun altında sırıl sıklam zorlu bir yürüyüşün ardından Dipsiz Göle giderken yol üstündeki su kaynağı Teke Pınarından su almak için 16.33’te 30dk mola verildi. Yağmur sebebiyle bazı arkadaşlarımız çok üşümüştü ve hipotermi başlangıcı şüphesiyle hızlıca çadır kurulup kampın bugün Teke Pınarında atılmasına karar verildi. Kötü olan arkadaşlarımıza sıcak sıvı yapıp yemek hazırladık ve 19.40’ta sabah 04.30’da tüm kamp yüküyle tek sıra olmamız için duyuru yapıldı. Ardından bilinmeyen bir sebepten gelişimden Ege yeni çadır arkadaşımız olarak aramıza katıldı ve bir sonraki karara kadar bizimle kalacağını söyledi. Islanan kıyafetlerimi ve ayakkabı tabanımı tulumda kurutmaya karar verdim ve erkenden uyuduk. 

30 Ağustos Cuma

Çadır grubu olarak 02.30’da uyandık, kahvaltımızı yaptık ve hazırlandık. 9 dakika geç kalarak 04.39’da tek sıra olduk ve Dipsiz Göl yürüyüşüne başladık. Islak kıyafetlerimi tulumumda kurutmak için giydiğimden dolayı kurumuşlardı ve bu soğuk saatte ıslak pantolon giymek zorunda kalmamış oldum. 05.34’te 5 dakika mola verildi. Bu molaya da geç kaldık ve geç kaldığımız 3. mola olduğu için faaliyetin geri kalanında bir daha ihtiyaç molası verilmeyeceği söylendi. 07.12’de Obayeri kamp alanına ulaştık. 45 dakika içinde buzul malzemeleri hariç tüm teknik malzeme ile tek sıra olmamız istendi. 07.59’da tek sıra olduk ve eğitim alanına yürüdük. 08.39’da eğitim alanına vardık.

Geleneksel malzeme atma eğitimi verildi ve eğitmenlerin kurduğu istasyondan çift ip inişi yaptık. 13.44’te kamp alanına geri vardık 15dk içinde geleneksel istasyon kurma eğitimi için tek sıra olmamız istendi. 14.00’da tek sıra olduk ve kamp alanının yanındaki kayada istasyon kurma, makara sistemi oluşturma eğitimleri aldık. Verimli bir eğitimin ardından 19.04’te kamp alanına geri döndük. Kamp alanı kalabalık olduğu için mutlak sessizlik 21.00’a çekildi ve 21.00’da ip inişi için tek sıra olmamız istendi. 21.00’da tek sıra olup 21.35’te ip inişi yapacağımız alana ulaştık. Özellikle kalın giyinmemiz konusunda uyarılmıştık beklerken hareket etmediğimiz için yanımıza sıcak sıvı da almamız söylendi. 

Gece kafa lambaları ile ip inişi yapmak gerçekten normal ip inişinden daha farklı bir deneyimdi. 

31 Ağustos Cumartesi

Bol bol yıldız ve kayan meteorları izledikten sonra 00.19’da eğitim bitti. 00.43’te kamp alanına geri döndük ve sabah 06.00’da sabahki buzul eğitimi için buzul teknik malzemeleri ile tek sırada olmamız istendi. 

Çadır grubu olarak 04.30’da kalktık kahvaltımızı yaptık ve başlangıç olarak hazırlandık. 06.03’te 3 dakika geç kalarak sıraya geçtik. Uzun bir yürüyüşten sonra 07.50’de BDK buzuluna eğitim alanımıza vardık. Geldiğimiz saatten ötürü devamlı olarak taş düşüyordu. Buzula sırtımızı dönmememiz konusunda uyarıldık ve büyük taşlarda taşın vücudumuza veya yüzümüze değil çarparsa kaskımıza çarpması için yere yattık. Eğitim maalesef ki taş düşmesinden dolayı fazla acele bir şekilde geçti ve kramponu çok deneyimleyememiş olduk. Yine de çok farklı bir histi ve keyifliydi. İleride kesinlikle miks ve buzul tırmanmak isterim. 10.30’da eğitim bitti ve 11.43’te kamp alanına vardık. Davlumbaz zirve için 25dk içinde tek sıra olmamız istendi. 12.08’de tek sıra olduk ve yürüyüşe başladık. Çarşak kısma kadar yol kolay ve keyifliydi ama sonrasında biraz zorlaştı. 14.08’de zirveye vardık ve eğitmen Görkem bölge tanıtımı yaptı ve 14.22’de 20dk mola verdik. Bolca atıştırmalık yedikten sonra 14.42’de toplu fotoğraf çekinip aşağı inmeye başladık. 16.05’te kamp alanına vardık ve 15dk içinde tüm teknik malzeme ile istasyon eğitimi için tek sıra olmamız istendi. 16.21’de tek sıra olduk ve kısa bir yürüyüşten sonra 16.38’de eğitim alanına vardık. Gruplara ayrılıp istasyon kurma pratiği yaptık ve transa gelmeyen kişiler istasyon sınavı oldular. 19.45’te kamp alanına geri döndük ve 21.30’da prusik oyunu için tek sıra olmamız istendi. Özellikle belirterek 1 kişilik sedye malzemesi getirmemiz istenerek ve kemer giymek opsiyonel denilerek oyun oynamayacağımız simülasyon yapacağımız bariz belli edildi. Mutlak sessizlik 21.00 olduğu için yemek yemeden önce diğer çadır gruplarını gezerek planımız hakkında konuştum, toplantıda yaptığımız orijinal planımızı dipsize gelecek kişilerin sayısı azaldığı için güncellememiz gerekti. Yemeğimizi yiyip 21.30’da tek sıra olduk. Kamp alanından uzaklaştık ve oyuna başladıktan çok kısa bir süre sonra ilk yardım simülasyonu başladı. Planımız orijinal hali ile iyi olsa da azalan kişi sayısı sebebiyle ve verilen telsiz sayısının bizim planladığımız gibi 3 değil 2 olmasıyla doğaçlama yapmamız gerekti. Alana giderken taş düşmesi riskini ilk başta fark edemeyişimiz ve dikkat etmememiz sebebiyle kötü bir başlangıç yapsak da organizasyonumuz kısmen yapılabilecek en doğru haldeydi. Kaza yerine vardığımızda iki yaralı tespit ettik ve iki ekibe bölündük. Eksik ilk yardım bilgimiz sebebiyle sedyeyi doğru yapamayıp Egeye kısmen doğru bir ilk yardım yapsak da özellikle Merve’de çok başarısız olduk. 22.57’de ilk yardım simülasyonu bitti ve hem kendimizi değerlendirdik hem de gelişim bizi değerlendirdi. Genel anlamda başarısız bir ilk yardımdı ve hepimiz ilk yardım bilgimizi geliştirmemiz gerektiğini fark ettik. Özellikle faaliyetin başında aşağı inen arkadaşımızın yokluğunu en çok burada hissettik. Kamp alanına döndük ve 23.27’de bivak listesi açıklandı ve sabah 08.00’da tüm kamp yükü ile tek sıra olmamız istendi. 23.50’de ben, Derya, Feyza ve Sezen’in bivak için hazır olması istendi. Bivak için Görkem’den kulübün dürbününü ödünç aldım. 23.50’de Görkem bizi bivak alanı olan eğimli ve taşlı bir yere götürdü. 3 dakika içinde bivağa girmemizi yoksa matlarımızı alacağını söyledi ve taşları temizlemememizi söyledi. İki kişilik iki bivağımız vardı ve Sezenle şansımıza aldığımız bivağın şekli çok garipti biz de ilk defa bivak gördüğümüz için matları içine doğru yerleştiremedik. İkimizin matı da bivağın içerisinde değildi. Sezen çok kısa bir süre en azından üst vücudu matın üstünde olsa da ben uyurken döndükçe matlar daha da dışarı çıkmış ve ikimiz de matsız uyuduk. İşin kötü yanı bivağın şekli çok garip olduğu ve biz anlayamadığımız için doğru açamamıştık ve tulumumuzun üst yarısı bivağın içinde de değildi. Bivaktan çıkamadığımız için kabullenişimizin ardından tulumlarımızla taşların üstünde uyuduk. Hava açık ve çok soğuk olmadığı için çok sorun olmadı ve dürbünle uzayı izledik, çok keyifliydi. Sabah saatlerine doğru matın eksikliğini hissetsek de ilk saatler güzeldi. 

1 Eylül Pazar

Sabaha doğru soğuktan ve mat olmamasından dolayı çok üşüyordum ve sürekli uyanıyordum. 05.45’te Ege gelip bivaktan çıkabileceğimizi söyledi ve onu uyanık karşıladım. Bivaktan ve matlardan ne kadar bağımsız oluşumuza mı yoksa uyanık oluşuma mı bilmiyorum gülerek günaydın dedi. Tulumdan titreyerek çıktım ve biraz yürüyerek ısındım. Ardından çadırıma geçtim ve benim için 10 günün ardından dağdaki son sabahımdı ve güzel bir kahvaltı yapıp çadırımızla eşyalarımızı topladık. 08.00’da tek sıra olduk ardından mıntıka temizliği yapıp toplu fotoğraf çekildik. 08.21’de yürüyüş başladı. Gelirken Cımbar 1.Kol’dan gelmiştik ancak dönüşte Cımbar 1.Kol’dan değil KDK’nın yanındaki bir patikadan Arpalık kamp alanına gidip jeep yolunun yakınlarından daha düşük bir eğimle iniş yaptık. 09.36’da Teke Pınarında 10 dakika ve Arpalık’ta 5 dakika mola verdik. Yolun bitimine yakın bir arkadaşınızın çantasını bölüşmek için 5 dakika daha mola verdik. 12.38’de Demirkazık Köyüne vardık ve 10 dakika içinde faaliyet toplantısı yapılacağı söylendi. Faaliyet toplantısında öncelikle biz malzeme konusunda ilk başta yaşanan kaos konusunda ve başka birkaç konuda yorum yaptık. Bunun dışında bizim birbirimize karşı agresif tavırlar sergilediğimiz dağ ortamında böyle şeylerin olmaması gerektiği söylendi. Bir sorun varsa şehirde çözülmesi gerektiği hatırlatıldı. Teorik bilgi bakımından eksiklerimizin çok olduğu ve sınava iyi çalışmamız gerektiği söylendi. Molalara senenin bu noktasında geç kalınmamış olması gerektiği gerekli ciddiyetin bu konuda sergilenmediği söylendi. Bizden beklentinin daha yüksek olduğu ve hayal kırıklığına uğrandığı söylendi. 

Önemli Notlar

  • Camelback kesinlikle olmalı
  • Batonsuz gelinmemeli
  • Termal içlikler kesinlikle olmalı ve mümkünse yedek kıyafet alınabilir
  • Buzul eğitiminden önce teorik olarak çalışmak eğitimin daha verimli geçmesini sağlayabilir
  • Kesinlikle antrenman yapılmalı transtaki kadar sürekli hatırlatılmamış olsa da en az trans kadar belki daha da fazla fiziksel yeterlilik isteyen bir faaliyet
  • Uykusuzluk ve yoğun fiziksel aktivite mental açıdan herkesi zorlayabiliyor ancak bu durumda takınılan tavıra dikkat edilmemeli en azından karşı tarafa hissettirilmemeli

Bu güzel ve keyifli faaliyet için öncelikle çadır arkadaşlarım Pınar ve Derya’ya, tüm başlangıca, faaliyeti mümkün kılıp bize eğitim veren gelişim ve eğitmenlere sonsuz teşekkür ederim.

YILDIZ TEKNİK DAĞCILIK KULÜBÜ DİPSİZ GÖL BUZUL FAALİYET RAPORU

Tarih:  29 Ağustos-1 Eylül

Yer: Oba Yeri Kamp Alanı Aladağlar/Niğde

Ekip: 9 Başlangıç, Gelişim, Üyeler

Çadır Grubu : Yusuf Tekerek, Ayça Sayın, Serra Beldağ

Yazan: Serra Beldağ

Faaliyet öncesi 

Çadır grubumuzdaki birtakım değişikliklerden sonra en son ben, Ayça ve Çağrı olacaktık. Yemek listemizi ve alınacak malzemeleri online bir toplantı yaparak belirledik. Hava durumuna baktık, genelde güzeldi ancak bir gün fırtınalı gözüküyordu. Bu faaliyetteki çantamızın bize ekstradan ağır geleceğini bildiğim için çok malzeme almak istemiyordum ancak son anda Trans Faaliyeti gibi olur düşüncesinden sıyrılarak yedek kıyafet aldım ve sonrasında çok işime yaradı. 

Yemek listemize göre kahvaltıyı Ayça va Çağrı yumurta, hindi füme, kaşar ve lavaş olarak yapacaklardı. Yine trans deneyimime göre sabahları yumurta yemek bana zor geldiği için bol protein tozlu bir granola ve süt taşımak istedim. Ona göre ilk gün için kavurmalı şehriye, ikinci akşam salçalı biberli bulgur pilavı, son gün de ton balıklı sehriye yiyecektik. Bu sefer baharat ve yağ almaya özen gösterdik. 

Son durumda çantamda:

-1 derecelik tulum, mat, 20 l zirve çantası, kaz tüyü mont, orta katman polar, yedek t-shirt, 3 parça iç çamaşırı, 4 çorap, şapka, kask, eldiven, camelbag,4 adet boş 1,5 litrelik şişe, ocak, mini tencere, kafa lambası, kişisel ilkyardım çantası, termos, kaşık, kase, lens gereçleri ve kişisel hijyen ürünleri, alt üst içlik, sandalet, tuvalet kağıdı, ıslak mendil, bulgur, tuz ve baharatlar, ton balığı, 4 protein bar, jelibon, her güne bir tuzlu atıştırmalık, kuruyemiş, çikolata tüpü, yedek pil, güneş kremi, güneş gözlüğü ve baton vardı. Üstümde ise ¾ taban bot, beyaz içlik, t-shirt, yağmurluk ve trekking pantalonu ile otobüse bindim. Bir de yedek kıyafet, şarj aleti, cüzdan gibi malzemelerimin bulunduğu Ulvi abi çantası hazırladım. 

Çantam beklediğimden daha hafifti. Faaliyete çıkacağımız son saatlerde Çağrı rahatsızlandı ve iptal etmek zorunda kaldı. Bu duruma hayli üzülmemize rağmen o halde dağ ortamına giremeyeceğinin de farkındaydık. Neyseki hepimiz eşit alışveriş yapmıştık, yemek sorununu hızlıca çözdük, tek ocak idare edecektik ancak bu bize bir sorun yaratmadı. Ekibin otobüsü Gebze’den yakalayacaktım. Duşumu alıp bu yolculuğa hazır bir şekilde otogara geçtim. Saat 23.05 gibi otobüs geldi, bindim ve arkadaşlarımı selamladıktan sonra buzul faaliyeti dosyasını karıştırdım, sonrasında uykuya daldım. 

29 Ağustos Perşembe

Sabah uyandığımda Niğde’deydik ancak daha varmamıştık. Trans faaliyetindeki o heyecanı tekrar yaşamak beni çok mutlu etti. Yeniden Aladağlara dalacak ve transta öğrendiklerimin üstüne yeni şeyler öğrenecektim. Saat 9.06’da otogardaydık. Orada üstümü değiştirmemek için faaliyete başlayacağım kıyafetlerimleydim. Yarım saat ara verildi, kahvaltı yaptım ve çantamı düzenledim. Servis 9.49’da geldi, saat 11.00’de vardı. Bizden daha önce faaliyet yapmak için gelen ekip ve alt ekip arkadaşlarımızla buluştuk. Burada hem malzeme teslimi hem de çanta düzenlemesi yaptık. Çadırı ve birkaç teknik malzemeyi alınca çantam aniden ağırlaştı.

Cımbar Boğazı’nda 11.24’te 4 dk geç bir şekilde hazırdık. Dar bir yoldan yokuşa doğru kıvrıldık ve taşlık bir bölgeye vardık. 12.33’te 5 dk mola verdik. Çok sıcaktı ve çantanın ağırlığı hissediliyordu. 13.00’te tekrar durduk çünkü yeni çadır arkadaşım Gülhanım’ın çantası ona ağır geliyordu, yükleri bölüştürdük ve devam ettik. Bir süre üyeler iştişare ettikten sonra sırt desteği olmadığı için Gülhanım’ın yola devam edemeyeceğine karar verdiler, Çağrı’dan sonra tekrar çadır arkadaşımızı kaybetmiştik. Gülhanım da çok üzüldü ancak daha çok yolumuz vardı ve Tekepınarı’ndan su alacaktık. Son olarak çadırımıza Yusuf geldi, böylece tüm çadırlar üç kişi olacaktı. Yokuş yukarı kayaları tırmanırken yağmur başladı, durdu. Sonra tekrar başladı tekrar 16.33’te Tekepınarı’na varana kadar her yerimiz su içindeydi. Tekepınarı’nda kamp atılmasına karar verildi. Ekipten Ayça çok üşümüştü, hemen sıcak su kaynattık ve bir taraftan da biz üstümüzü değiştirdik. 

Güzel bir şehriye pilavı yaptıktan sonra içimiz ısınmıştı, yağmur durmuştu. Dışarı çıkarak bulunduğum yeri kavrayamaya çalıştım. Yine dağların arasında yokluğun ortasında mükemmel bir yerdeydik. Hava kapalı ama soğuk değildi. 19.40’ta ertesi gün yola çıkılacağı duyurusu yapıldı ve 9 gibi uykuya daldım.

30 Ağustos Cuma

Sabah 3’te uyandık ve kahvaltı yaptık, dağda az yiyebiliyorum ama sık acıkıyorum. Bu sebeple kendime hindi fümeden atıştırmalık yaptım. Kampımızı topladık ve 9 dakika geç kaldık. 4.39’da Oba Yeri’ne gitmek üzere yola çıktık. O sırada gün doğmaya başladı, yüzümde istemsiz bir gülümseme çantalar ve üstüne su dolu şişeler olmasına rağmen çok mutluydum. 5.34’te mola verdik. Ancak buna da geç kaldık. Çok ciddi bir şekilde uyarıldık ve faaliyetin tüm ihtiyaç molaları iptal edildi. 7.12’de kamp alanındaydık. 45 dakika içinde buzul malzemesi hariç tüm malzeme ile sıraya girdik. 8.54’te geleneksel eğitimine başlandı. Daha önce transa gelmiş kişiler ise çantalı ip inişi yapacaklardı. Ben iniş sıramı beklerken tekrardan geleneksel malzeme dinledim ve malzeme atmayı denedim. Sonra ip inişi için yükselmeye başladık. 15 kg çanta yükü ile ip inişi yaptık, ip inişini de hatırlamış oldum. Eğitim bittikten sonra kamp alanına döndük ve 14.00’te istasyon kurma eğitimi için hazır olduk. Kamp alanının hemen yanında istasyon eğitimi aldık ve akşama kadaer istasyon denedik. Trans faaliyetinde hiç yapamadığım istasyonları şimdi yapabiliyordum. Yine de çok eksiğim vardı. 19.04’te kamp alanına döndük, gece ip inişi için 21.00’de hazır olacaktık. Güzel salçalı bir bulgur pilavı yiyerek ısındık. Sıkı giyinip ip inişi için sıraya geçtik. Bu sırada kamp alanı kalabalıklaştığı için mutlak sessizlik ilan edildi. 21.35’te ip inişi alanındaydık. Yüksekte sıra bekledik, soğuktu ama telefon çekiyordu. Bu sayede aileme haber verdim. Sıra bana geldiğinde yaşam hattına girdim, prusiğimi bağladım, ip inişi için hazırlandım ve yavaş yavaş koyu karanlıktan aşağı indim. Diğerleri aşağıda çay içiyorlardı, onlara katıldım. Mücella ve Timuçin ile sohbet ederken Görkem malzemeleri topladı ve hep beraber 0.43’te kamp alanına döndük. Hızlıca uyudum.

31 Ağustos Cumartesi

Sabah 4.30’da uyandım. Çok uykusuzdum ama bugün buzul eğitimi vardı, hızlı bir kahvaltının ardından buzul malzemelerini alarak 6’da sıraya geçtik. 7.50’ye kadar yürüyünce iyice ısındım ve uyandım. BDK Buzulunun altında durduk. Buzul erimiş olmasına rağmen baya sertti hatta cam gibiydi. Burada taş düşme tehlikesi olduğu için dikkatli bir şekilde Tarık’tan buzul eğitimi aldık. Hepimiz Fransız, Alman ve Amerikan tekniklerini denedik. 10.30 gibi taş düşme tehlikesi iyice arttığı için geri dönüş yoluna geçtik. 11.43’te kamptaydık. Davlumbaz zirve için 25 dakikamız vardı. Zaman hızlıca geçti, bazı arkadaşlarımız hastaydı dolayısıyla zirveye herkes gelmedi. 2 saat boyunca hiç durmadan tırmandık. Davlumbaz çok enteresan bir zirve, durmadan yükselen sanki pürüzsüz bir duvarı var. İlk saatlerde tempom çok iyiydi ancak sonrasında iyice yavaşladım. Mola vermediğimiz için son 200 metre bir ömür gibi geçti. Vardığımız gibi bir şeyler yiyip içerek etrafı izledim. Çok terlemiştim, hemen üstümü değiştirdim ve sonra toplu fotoğraf çektik. İnişe başladık, çarşaktan  inmek acayip keyifliydi. 16.05’te kamptaydık, istasyon eğitimi için tekrar hazırlandık. Gruplar halinde tek tek istasyon kurduk ve sikke çaktık. Böylece iyice pekiştirdik, transa gelmeyenler de sınav oldular. 19.45’te tekrar kamp alanındaydık. Pestilim çıkmıştı ancak daha günümüz uzundu. Prusik oyunu için 21.30’da buluşacaktık. Son yemeğimizi pişirdik ve biraz dinlendik. 

Akşam prusik oyunu olarak gittiğimiz yerde oyuna başladıktan hemen sonra ilk yardım simülasyonu başladı. Timuçin bağırarak geldi ve iki arkadaşının düştüğünü söyledi. Aslında planımız vardı, onu ben karşılayacaktım ve sakinleştirecektim. Ancak Timuçin beklediğimden daha dişliydi ve koşuyordu. Biz de tüm ekip koşarak hastaların yanına gittik, o sırada Merve ve Ege’nin üstüne baya bir taş düşürmüşüz. Aslında tüm planımız hazırdı ancak orada her şey karıştı. Biri birine yardım edecek derken kaotik bir ortam oldu. Sedyeyi yapamadık, doğru müdahalelerde bulunamadık. 22.57’de simülasyon bitti. Transın aksine bu faaliyette sanıyorum ki zorluğundan dolayı bazı agresif tutumlar gösterdik. Bunları konuştuk, aramızdaki iletişimsizliği konuştuk. Uzun uzun geri bildirimler verildi. Artık senenin sonundaydık ve hala çok eksiğimiz vardı. 

Kamp alanına geri döndük, bivak listesi açıklandı. Bizim çadırdan kimse gitmiyordu. Son gece çevreme uzun uzun baktıktan sonra uykuya daldım. Artık uykusuzluk ve hava değişimleri beni yavaş yavaş hasta ediyor gibiydi. 

1 Eylül Pazar

Tüm kamp yükü ile 8.00’de hazırdık. Mıntıka temizliği yapıldı. Fotoğraf çekildi. 8.21’de yürüyüşe başladık. Hava çok güzeldi. 9.36’da Teke Pınarı’na vardık, ben ekstradan su doldurmadım, sadece biraz dinlendim. 10.48’de Arpalık’ta tekrardan 5 dakika mola verdik. Köy yolundan dönüyorduk, değişik bir yolda yürüdüğüm için mutluydum ve yol düzdü, yürümesi kolaydı. Buna rağmen artık faaliyet yorgunluğundan olsa gerek çok yavaşlamıştık. Varmaya çok az kala Sezen’in çantasını paylaştık ve 12.38’de Demirkazık Köyü’ne vardık. Biraz dinlendikten sonra faaliyet toplantısı başladı. Senenin son faaliyeti olmasından dolayı içimde bir burukluk ve sınav heyecanı başlamıştı. Tüm eğitimlere geç kalmıştık, hiç olmadığı kadar gerginleşmiştik ve malzeme sayımımız çok uzun sürmüştü. Bunları konuştuk. Daha sonra ekip bizi sınav için motive edici sözler söyledi ama çok çalışmamız gerektiğini çok eksiğimiz olduğunu söylediler. O sırada aldığım haber üzerine ben onlarla dönmeyecektim, Aladağlarda faaliyet yapan iki tanıdığımla hamama bile uğramadan yola çıkacaktım. Arkadaşlarımla erkenden vedalaştım ve yola çıktık. Yol boyunca faaliyeti anlattım ve uzun süre tekrar hatırlamak üzere zihnime işledim. Gece çok geç Gebze’ye vardım ve ertesi gün işe gitmek üzere duş alıp hızla uyudum.

Bu faaliyette emeği geçen Tarık, Görkem, Ege, Merve, Timuçin ve Mücella’ya ve tüm YTÜDAK ailesine çok teşekkür ederim.

Tavsiyeler

-Asla ağırlık olacak diye düşünmeyin ve yedek kıyafet alın, dağ iklimi tahmin edilemez oluyor. Fazladan aldığım pantolon beni tüm faaliyet ıslak kalmaktan kurtardı.

-Önceden çantanızı hazırlayın ve sırtınızda deneyin. Sırt desteği ve sırtınızda dengeli durması o kadar önemli ki olmadığı durumda bazen faaliyetinizin iptal olmasına bile sebebiyet verebilir.

-Orada herkesin sizinle aynı zorluğu paylaştığını ve açık iletişim ve anlayış ile her şeyin üstesinden gelindiğini unutmayın. Sadece dağlarla çevrili bir ortamda sahip olduğunuz tek insanlar ekip arkadaşlarınız. Sağlık sıkıntınızı paylaşmaktan çekinmeyin ve önden mental olarak hazırlanmayı unutmayın.

Vulnerability Scanner