Rota : Kaletepe, Aladağlar
Ekip : Ege Özkan, Tuğba Kaya, Merve Kaya
Tarih : 18 Haziran (Bayram Tatilinde)
Malzemeler: 2×70 yarım ip , 1 set cam , 1 set takoz , 3 nutkey, 12 alpin ekspres , 12 kitli karabina , 7 adet sikke , 2 çekiç , Kapalı perlonlar ve Dynamalar , ilkyardım çantası, 2 telsiz
Yazan : Merve Kaya
Tırmanış Öncesi:
Bayramda Aladağlara gitmek istediğimizi sohbet ederken fark ettik, bunun üzerine bir şeyler Ege, Tuğba ve ben neler yapalımı konuştuk. Ege’nin Alperler ile bir planı vardı ve onun öncesinde üçümüz birlikte Orta Burun’u yapalım dedik. Planlarımıza göre 18 Haziran günü öğleden sonra Sarı Memedin Yurdu’na varmak ve o gün dinlenip ertesi gün Orta Burun’a girmek vardı. Sonraki gün Ege, Alper ile girmeyi planladığı rota için dinlenecek biz de Tuğba ile kendimizi iyi hissedersek bir Kaletepe yapacaktık. Makul olan Kaletepe ve Orta Burun sırasında yapmaktı fakat Ege de Orta Burun istiyordu. Bu sebeple Orta Burun’u öne alıp, Kaletepe’yi ardına ekledik. Tabi uzun bir hazırlanma sürecimiz oldu, bakıldığında hepimizin aslında ilk dağ rotası olacaktı.
Hepimiz yoğun rota araştırmaları yaptık ve rotalara bizden önce giren kişilerle iletişime geçtik. Kendimizi oldukça hazır hissediyorduk.
Hepimiz farklı şehirlerden gelerek Niğde Otogarda buluştuk. (Ben önceki gün gece 23:00 dan sabah 08:00’e kadar tek başıma mükemmel bir otogar bekleyişi geçirdim.) Otobüsle Demirkazık köprüsüne geldik ve oradan da Alper ile Ordos’a geçtik. (Burada Ege’nin yıkılış anı oldu, Alper ile istediği rotaya giremeyecekti. )Sonrasında kafadan planlar yapıldı, toplama çıkarma işlemleri sonrasında Ege’yi de Kaletepe’ye dahil edip aslında en makul olan sırayla önce Kaletepe ve ardından Orta Burun yapacaktık. Ege’nin morali biraz bozulmuştu, biraz onu neşelendirme mesaisi yaptık.
Kulüpten üyelerle Ordos’ta kahve molası sonrası Alper bizi Sarı Mehmed’in yurduna bıraktı.
Kamp alanı Ytüdak kaynıyordu ☺ Gökçe, Ender ve Ege’nin de pushlamasıyla hızlı bir kararla Kaletepe’ye o an girmeye karar verdik. Çok hızlı şekilde malzemelerimizi hazırlayıp yola koyulduk.
Tırmanış
Tam 13:45 de rota yaklaşımına başladık, havanın çok sıcak olması ve uykusuz geçen gecenin etkisiyle bir tık yorucu bir yaklaşım oldu bizim için. Orta Burun için izlemeyi planladığımız yolda Mangırcıya giden patikada Kaletepe’ye doğru yükselip Kuzeybatı sırtına doğru sapılıp patika takip edildiğinde ormanın bittiği yerde kaya etaplarını geçerek rota girişine vardık. Bu süreçte iki su molasıyla idare ettik.
Resim 1-2 : Güneşli rota yaklaşımı
15:10’da rota girişine varmıştık, bir su molası verip tırmanışa başladık.
1.İp Boyu (Tuğba)
İlk ip boyunu Tuğba lider gidiyor ve emniyetini ben alıyordum. Bir iki metre free yükselip set üzerinde girişteki ağaçtan emniyet aldım. Tuğba güzel çatlaklara malzeme yerleştirerek baca hattına kadar rahat tırmandı.
Ali Ağçal ile tırmanış öncesi konuştuğumuzda doğru baca hattını tutturursak rahat tutturamazsak biraz yorucu olacağını söylemişti. Tuğba iki baca hattını iyice kontrol ettikten sonra sağdaki hattan yükselmeyi seçti. Baca hattında malzeme atmadan yükselen Tuğba, ip sürtünmesine karşı yoğun savaşlar sonunda bir babadan istasyon kurup bizi yanına aldı. Artçı olarak ilerlerken çantalarla bacaya o kadar güzel sıkıştık ki, gerçekten hakkını veren bir bacaydı.
Resim 3 : Tuğba 1. İp Boyunun girişinde
2. İp boyu (Ege)
İpin sürtünmesi sebebiyle ilk istasyonu planlanandan biraz erken kurmak durumunda kalmıştık. Bu sebeple rotaya 3 ip boyu olarak devam ettik. Aslında bu ihtimale de hazırlıklıydık. 20 metrelik bu ip boyunu Ege lider gitti. Rota burada biraz çürük hal almaya başlamıştı. Ege hızlı ve dikkatli şekilde, free tırmanışa uygun olan bu ip boyunda neredeyse hiç malzeme atmadan tırmanışını tamamladı ve ilk plandaki noktaya sağlam bir istasyon kurdu. Tuğba ve ben de artçı olarak hızlıca Ege’nin yanına çıktık. Saat 17:30 olmuştu ve biraz daha hızlanmamız gerektiğini birbirimize hatırlattık.
3.İp boyu (Merve)
Ege ile malzeme değişiminden sonra tırmanışa başladım. Önce Ege ve Tuğba ile de fikir alışverişi sonrası kitapta yazan gibi sola geçiş yapıp dik yükselmeyi denemeye karar verdim. Sola geçiş boşluk hissi barındırıyordu bu sebeple de önümdeki kayaya bir malzeme atıp yan geçişle sola baktım. Pek hoş bir görüntü olmadığından oradan geri döndüm. Bu kısım biraz heyecanlıydı benim için; sol aşağıda müthiş bir boşluk hissi ve kayaya yapışarak sola geçen ben. Malzememi söküp ilk başladığım noktadan yükselerek ilerledim. Birkaç kaya bloğu sonrası sırttan yükselerek istasyon noktasına vardım. (Kesinlikle çok daha rahat, sola yan geçiş yerine sırttan rahatça yükselinebilir.) İp sürtünmesine kapılmamak için özenmeme ve ona göre malzeme atmama rağmen son düzlükte müthiş bir sürtünme vardı. Bir babadan istasyon kurarak Tuğba ve Ege’yi yanıma aldım, 19:00 gibi tırmanışı tamamladık. Zirvede biraz manzarayı izledik ve fotoğraf çekildik.
İniş:
İniş için dağın Mangırcı tarafına geçtik, zaten kamp alanını görebiliyorduk. Yön olarak belli olduğu için rahatça patikadan sola doğru geçip aşağı inerek Mangırcı’nın patikasına bağlanıp ormanın içine giriliyor. Buradan da yaklaşık 30 dakikalık aşağı inişle traktör yoluna bağlanabiliniyor. Sonrası traktör yolundan yürüyerek kamp alanına ulaşmak.
Resim 3: Zirve Fotoğrafı
Resim 4 : Zirve defteri hatırası
Resim 5: Son ip boyu yan geçişte bıraktığım tişörtüm
Resim 6 : Ytüdak Aladağlar Bayramlaşma Resmi
Bu faaliyeti mümkün kılan partnerlerime ve kulübüm YTÜDAK’a teşekkürler.
Tırmanışla kalın.