2025EğitimFaaliyet RaporlarıGenel

Sivridağ Geleneksel Tırmanış Eğitim Faaliyeti 2025

Tarih: 25 Ekim Cumartesi – 28 Ekim Salı

Yer: Sivridağ – Antalya

Ekip: 9 gelişim, Üye ve Eğitmenler

Yazan: Fatma Avcı – Gelişim

Malzemeler: 5 çift yarım ip, 3 tam ip, 10 çelik kilitli + 44 alüminyum kilitli karabina, 50 ekspres,  67 takoz, 46 cam (yaylı takoz), 20 sikke, 10 nutkey, 5 çekiç, dyneemalar, bırakma perlonları, endless perlonlar, 4 kordolet, 1 jumar, 1 makara, 10 telsiz, 20 batarya, 2 ilk yardım kiti ve atel seti, çadır tamir kitleri, duct tape.  

Bireysel Malzemelerim: Kask, kemer, kata, 1 reverso, 1 lanyard, 2 prusik, 1 kurtarma prusiği, 3 kilitli karabina, kafa lambası.

Hava Durumu: 25, 26, 27 Ekim güneşli. 28 Ekim sabah bulutlu, akşam dolu ve yağmur. 

Faaliyet Öncesi

Gelişim senesine hızlı bir giriş yapmış ve hemen geleneksel tırmanış eğitimimiz için hazırlığa geçmiştik. Üyelerin tavsiyesiyle Sivri öncesi en az bir Ballı yapmış olmak için bir kısmımız faaliyetten önceki haftasonu Ballıkayalar’a gidip tırmandık. Dipsiz’den beri kayaya dokunmadığım için Sivridağ öncesi Ballıya gitmek benim için iyi oldu diye düşünürken ayak bileğimi incitmiş ve Sivridağ faaliyetimi riske atacak diye korkmuştum. Neyse ki faaliyete kadarki bir haftada bileğim ufak bir sızı dışında iyileşmişti. 

Bu sırada Mehmet Emre ve Özgür ile çadır arkadaşı olmaya karar vermiştik. Mesaj üzerinden bir yemek planı yaptık. Faaliyetin eğitmeni Tarık ile faaliyet toplantısını salı günkü başlangıç dersinden sonra yapıp faaliyet planını öğrendik. Rotaları ve sektörleri incelememiz, çıkmak istediğimiz rotalara çalışmamız gerekiyordu. Herkeste reverso olması zorunluydu, ben henüz satın almadığım için faaliyete gelmeyecek birinden rica ettim.  

24 Ekim cuma günü otobüsümüz 19.00’da Esenler otogardan yola çıktı.

25 Ekim Cumartesi    

7.15 gibi Antalya otogara vardık. Ara ulaşım olarak Necdet abi bizi otogardan alıp Sivridağ girişine, su dolduracağımız çeşmenin olduğu köy yoluna kadar bıraktı. Kişi başı 5-6 litre olacak şekilde boş şişe getirmiştik. Şişeleri soğuk çeşme suyuyla doldurduk.  Suları yüklendikten sonra çeşmenin yanındaki bir girişten ormana doğru yükselmeye başladık. İşaretli kayaları takip ederek patikadan yürüyorduk. Dufflelarımız bir tık fazla ağır olduğundan biraz zorlanarak kamp alanına ulaştık yaklaşık yarım saat içinde.

Halit K. ve Ege’ye önden gidip top-rope istasyon kuracakları için malzeme ayarladıktan sonra kamp alanında çadırlarımızı kurduk. Daha sonra kalan malzemeleri de ayarladıktan sonra Kalebodur sektöre doğru yürüdük. Kamp alanına yaklaşık 10 dakika uzaklıktaydı.

Kalebodur Sektör (Antalya Geleneksel Kaya Tırmanış Rehberi, Yılmaz Sevgül)

Kalebodur’a vardığımızda eğitmen Tarık geleneksel tırmanışı anlattı, önemli noktalara değindi. Top-rope emniyetle beraber lider simülasyonu yapacaktık. Yasin (V, 45 m), Derin (IV+, 45 m) ve Deniz (IV, 40 m) rotalarında tırmanmak üzere 3 kişilik (Lider, lider emniyetçisi, top-rope emniyetçisi) gruplara ayrıldık. Emniyet malzemelerini setlere ayırmakta çok vakit kaybettik bu yüzden eğitmenler tarafından uyarıldık.

Özgür ve Taner’le Derin rotasına girmek için hazırlandık.  Özgür lider çıkacaktı, ben de artçısı olarak lider emniyetini aldım. Özgür tırmandıktan ve istasyon kurduktan sonra peşinden malzemeleri toplayarak istasyona ulaştım. Rotaların zorluk derecesi düşük olsa da tırmanışlar uzun sürüyordu. İstasyon kurmak, artçıyı yanına almak vs. de uzun sürdüğünden o gün ben dahil birkaç kişi lider çıkamadan hava karardı ve eğitime son vermemiz gerekti. Kamp alanına döndük. Yemek yiyip dinlenirken bir ara “tırmanışa gider gibi hazır olun” dendi ve kısa bir süre verildi. Biz de önceden tahmin ettiğimiz askı istasyonda bekleme deneyimimiz için hazırlanmaya başladık. Hazır olunca Kalebodur sektöre doğru geçtik, peşimizden eğitmenler de geldi. Tek bir malzeme atıp birkaç kişi aynı istasyona bağlandık. Eğitmenler telsizden haber verene kadar istasyonda beklememizi söyledi ve kampa döndüler. Sıkış tepiş ve bel bacak ağrılarıyla dolu bir saat geçirdikten sonra telsizden çağrı gelmesiyle kamp alanına döndük. Ertesi gün 7.30’da hazır olacaktık, 23.00 gibi çadırlara geçip uyuduk.

26 Ekim Pazar

Tekrar Kalebodur sektördeydik. Dün lider tırmanmayanlar olarak lider tırmanışlarımızı yaptık. Özgür ile Deniz rotasına girecektik, ben lider girmek üzere hazırlandım. Malzemeyi atacağın yeri kestirmek, ip yönetimi yapmak, çürük kayaya dikkat etmek; bunların hepsi tam odak istiyordu. Attığım malzemelere genel olarak güveniyordum ama çürük kayanın kopması ve slab yüzeye düşmek ihtimalleri beni en çok geren durumlardı. Halihazırda top-rope emniyetimiz varken birkaç lider düşüş denemesi yaptık. Slab yüzeye düşmeyi de özellikle pratik etmek gerekebilir. Çoğumuz bir türlü doğru şekilde düşemedik. 

Rotayı sağ salim çıkıp istasyon kurup Özgür’ü yanıma aldım. Rotanın ikinci ip boyuna girecekmişiz gibi malzemeleri Özgür’e verdim ve istasyonun üstünden bir metre kadar tırmanıp orada Kalebodur’un bitip Klasik sektörün başladığı düzlük yere inip sektörün sağından yürüyerek aşağı indik. 

Herkes lider ve artçı çıktıktan sonra üyelerle 3 ip boylu rotalara top-rope olmadan girmek için Klasik sektöre geçtik. Mehmet Emre ve üye Halit K. ile Peynir Dilimi (V-, 150 m) rotasına girecektik. Rotanın girişini guide kullanarak kendimiz bulmamız istendi. Bir şekilde bulduk fakat aynı rotaya bir grup daha gireceği için biraz birbirimizi beklememiz ve rotayı biraz değiştirerek gitmemiz gerekti. Ayrıca rotaya girmeden malzeme setlerinde sıkıntı olduğu için ekspresimiz eksik kalmıştı bunun için Mehmet’in diğer gruplardan ekspres almaya gitmesini beklememiz gerekti. 

Sonunda rotaya girdik ve Mehmet lider çıkmaya başladı, rotanın yapısı gereği çok kısa süre içinde Mehmet görüş alanımdan çıktı ve bağırarak ya da telsizle iletişim kurduk. Mehmet istasyon kurduktan sonra Halit de peşinden malzemeleri kontrol ederek ama toplamadan tırmandı. Halit çıktıktan sonra malzemeleri toplayarak onların yanına geldim. Burada malzeme değişimimizi yapıp rotaya lider devam ettim. Rota biraz kafa karıştırıcıydı, guidedan çok anlaşılmadığı için nereden çıkacağımı pek bilmeden tırmandım. Tırmanış esnasında birkaç kez gerginliğimi atmak üzere hamle yapamadan bekledim. Yan rotada tırmanan Ege ve Sude’nin verdiği motivasyonla istasyona varabildim. Burada malzemelerim pek elverişli olmadığı için istasyon kurmam bir tık uzun sürdü. Sonunda Mehmet ve Halit’i yanıma aldım. Geldiklerinde hava henüz kararmamıştı ama saat geç olmuştu ve 3. ip boyunu tırmanmaya vaktimiz kalmamıştı. Bu yüzden istasyonu kurduğum yerdeki kum saatine bağlı bir perlondan aşağıdaki geniş bir düzlüğe kadar iniş yaptık. 

Buradan aşağıya guide tanımına göre yürüyerek inmemiz gerekiyordu ama güvenlice yürüyerek inilecek bir yer bulamamıştık. İniş yapabileceğimiz bir baba bulmaya çalıştık ama set, bütünlüğü olmayan kopup düşmüş kaya parçalarıyla doluydu. Uzun bir süre bir şey bulamadık. Mehmet epey sola gidip perlon bağlı bir ağaç buldu. Oradan iniş yapmayı düşünürken Halit iniş yapacağımız kum saatini gösterdi, setten biraz inip kum saatine geldik. Hava çoktan kararmıştı, kafa lambalarımızla iniş yaptık. 

Kalebodur sektörde diğer iniş yapanlarla buluşup malzemeleri sayıp kamp alanına geri döndük. 

27 Ekim Pazartesi

Bugün artık Edelweis sektörde tırmanacaktık. Sektördeki 40-50 m uzunluğundaki tek ip boylu rotaları çok ip boylu rota pratiği yapabilmek için iki ip boyunda çıkacaktık. 

Edelweis Sektör (Antalya Geleneksel Kaya Tırmanış Rehberi, Yılmaz Sevgül)

İlk rota olarak Özgür ve Mehmet ile Babam (IV+, 50 m) rotasına girdik. İlk ip boyunu Mehmet lider çıkıp rota ortasındaki ağacın yanında istasyon kurup bizi yanına aldı. İkinci ip boyunu ben lider çıktım. Rotanın sonunda artık düzlük yere gelmiştim ve istasyon kurmak için ipi düzlüğün sonundaki ağaca kadar çekmem gerekti, sürtünmeden dolayı ipi çekmek baya zorluyordu. Ağacın olduğu yerde bir istasyon kurup diğerlerini yanıma almaya başladım. Sonradan eğitmenlere söylediğimde fark ettim ki, direkt olarak istasyondan değil de kemerden emniyet almıştım. Kullanılan bir yöntem olsa dahi bazı handikapları olduğu için ve henüz öğretilmeyen bir yöntem olduğu için bu şekilde emniyet almamam gerekiyordu. 

Üçümüz de istasyona vardığımızda istasyonu toplayıp sağda bir ağaca geçip oradan iniş yaptık. 

Taha ve Sude ile Kırkayak (V-, 50 m) rotasına girdik. Sude ilk ip boyunu lider çıkıp rotanın ortalarında istasyon kurup bizi yanına aldı. İkinci ip boyunu lider çıkmak üzere tırmanışa başladım. 4-5 metre yükselmiştim, vardığım noktada hamle yapmakta çok zorlanıyordum. Aşırı bir korkuya kapıldım ve fiziksel olarak kendimi iyi hissetmediğim için Taha ve Sude’ye devam edemeyeceğimi söyledim. Olduğum noktada bir askı istasyon kurup ikisini yanıma aldım. Buradan sonra Taha lider gidip yine yukarıdaki düzlükte bir ağacın yanında istasyon kurup bizi yanına aldı. Ağaçtan iniş yaptık. 

Son olarak Sude ile Kadeh (IV, 45 m) rotasına girdik. Sude’nin tüm rotayı lider çıkmasına karar verdik. Rotayı çıkıp iniş yaptık. Herkes rotasını bitirdikten sonra malzemeleri toplayıp kampa kendimiz geri dönmeye çalıştık. Yolda epey kaybolup uzun bir süre karanlıkta kamp alanını bulmaya çalıştık. Bir ara ekip olarak da ikiye bölünmüştük telsizlerin şarjı bittiğinden birbirimize ulaşamayıp ayrı ayrı kampa döndük. 

Yine topluca oturup yemek yedikten sonra çok az suyumuz kaldığından Özgür ve Yusuf’la çeşmeye su almaya indik. Gidiş yolunda patikayı takip ederken çok başka bir yere saptık, bir şekilde caddeye inip çeşmeye doğru yürüdük. Suları doldurup bu sefer kaybolmadan kampa döndüğümüzde saat baya geç olmuştu. Özgür ile oturup biraz faaliyet kritiği yaptıktan sonra biz de çadıra geçtik. 

28 Ekim Salı 

Bugün yağmur yağmasını beklediğimizden kampa döndüğümüzde dönüşe hazır olmak için çadırları topladık ve sonra tekrar Edelweis sektöre geldik. Daha önce partner olmadığımız için Çağrı’yla partner olmaya karar verdik, bir önceki gün çıktığım Kırkayak rotasına girdik. İlk ip boyunu lider çıktım. Çok yükselmemiştim ki aşağıdan enteresan bir şekilde 10 metre ipimin kaldığı seslenildi, olduğum yerde askı istasyon kurmaya başladım. Malzeme atacak yakın çatlaklar bulamıyordum, aradaki açıyı azaltmaya çalışırken farklı varyasyonlarda malzeme kullanmaya çalıştım bu yüzden istasyon kurmam bir tık uzun sürdü ve sonunda Çağrı’yı yanıma aldım. Çağrı lider devam edip rota sonuna gelmeden bir istasyon kurdu. Beni yanına aldı ve tekrar lider girip yukarıdaki ağacın yanında istasyon kurdum. Bu şekilde 3 ip boyu tırmanmış olduk. 

Ağaçtan iniş yaptıktan sonra yine daha önce partner olmadığım Güz ile tırmanmaya karar verdik. Güz lider, Ege de benimle beraber artçı olacak şekilde Taş Ocağı (IV, 50 m) rotasına girdik. Güz tüm rotayı lider çıktı ve bol ip sürtmeli şekilde bizi de yanına aldıktan sonra sağdaki ağaçtan iniş yaptık.

Bu sırada kara bulutlar göğü kaplamıştı. Saat 15.00 olmuştu ve her an yağmur yağabilir diye yeni rota girmedik. Herkesin iniş yapmasını beklerken malzemeleri saymaya başladık. Tüm malzemeleri saydıktan sonra kamp alanına döndük. Mıntıka temizliği yapıp çeşmeye geri döndük ve araca bindik. Buradan Geyikbayırı’na geçip orada faaliyet toplantımızı yaptık. 

Faaliyet toplantımızda en çok üstüne durulan şey, faaliyetin de aksamasına sebep olan malzeme yönetimimizdi. İlk günden itibaren malzeme saymada aşırı yavaştık. Malzemeleri yanlış saymamız, herkesin malzeme sayısından haberdar olmaması, toplam malzeme sayısının baştan doğru not alınmaması, malzemeleri setlere eşit paylaşamamamız gibi birçok sıkıntı yaşamıştık ve tüm bunlar faaliyet planının gerisinde kalmamıza sebep olmuştu. Bu yüzden tüm ekip uyarıldık. Bunun dışında karşılıklı bir faaliyet değerlendirmesi yapıp genel gelişim durumumuz üzerine konuştuk. Faaliyet toplantısından sonra Geyikbayırı’nda kalacakları bırakıp, İstanbul’a geri dönecekler olarak otogara geri döndük. 

Türlü sıkıntılara rağmen geleneksel tırmanmak çok güzeldi. Sivridağ’ın güzel rotalarıyla tekrar buluşmak umuduyla… İlk gelişim faaliyetimiz olan bu eğitici faaliyeti mümkün kılan herkese, kulübümüz YTÜDAK’a teşekkürler ve sevgiler. 

Tavsiyeler; 

  • Faaliyete gelmeden rotalara çalışmak gerek, genel olarak rotaya çalışma alışkanlığını şimdiden edinmek iyi olur.
  • Malzeme sayısını önceden mümkünse herkesin deftere not etmesi, her malzeme değişikliğinden herkesin haberinin olması oldukça önemli. 
  • Geleneksel malzemeleri fazla olduğu için önceden setlere sayıca ayırıp set oluştururken vakit kazanılabilir.  
  • Hava baya sıcak olabiliyor ve güneş yakabiliyor. Güneş kremi, gözlük getirmek iyi olur.

Sivridağ Faaliyet Raporu

Tarih: 25-29 Ekim 2025

Yer: Sivridağ- Antalya

Ekip: 9 Gelişim, Üyeler, Eğitmenler

Çadır Grubu: Alpdeniz Keçeci, Süleyman Çağrı Arslantürk

Yazan: Taner Dinç

Bireysel Teknik Malzeme: 4 adet alüminyum kilitli karabina, 1 adet reverso, 60 cm endless perlon, kask, kemer, 1 adet 2 metre kurtarma prusiği, 2 adet 100cm prusik, kata

Faaliyet Öncesi

Çadır grubumuzu belirledik ve öğünlerimiz için planlama yaptık. Her akşam makarna ve yanına balığı, fasulye pilaki, kavurma ve tavuk olarak akşam yemeği planımızı yaptık. Sabahları da lavaş, fıstık ezmesi, salam ve peynir yemek üzere anlaştık. 24 Ekim Cuma akşamı saat 20:45’te Dudullu’dan kalkacak olan Antalya otobüsüne bindim.

25 Ekim Cumartesi

Antalya otogara vardığımızda hemen hazırlandık ve bir şeyler atıştırıp ara ulaşımımızı beklemeye başladık. Araç geldiğinde bindik ve Sivridağ’a doğru yola çıktık. İneceğimiz yere geldiğimizde yükümüzü aşağı indirdik ve yanımızda getirdiğimiz şişelere su doldurup yürüyüşe hazır bir şekilde sıraya geçtik. Patika üzerinde bulunan babaları ve işaretleri takip ederek kamp alanımıza ulaştık. 

Teknik malzemeyi hazırlamaya koyulduk ve ardından çadırlarımızı kurup eğitim için hazırlıklarımız tamamladık. Teknik malzemeyi alıp Kalebodur sektöre, geleneksel eğitimi alacağımız yere doğru yürümeye başladık.

Teknik malzemeyi hazırlama konusunda sıkıntılar yaşadık ve Alpdeniz getirmeyi unuttuğumuz malzemeleri almak için kamp alanına geri döndü. Genel olarak yavaşlığımız ve malzemeyi hazırlama konusundaki yetersizliğimiz yüzünden ciddi bir şekilde uyarıldık ve geleneksel tırmanış eğitimimize başladık. Geleneksel tırmanış üzerine detaylı bir eğitim aldık. 

Eğitimden hemen sonra tırmanış için 3 kişilik gruplara ayrıldık. Özgür, Fatma ve ben eşleştik. Top rope emniyetli olmamıza rağmen ilk geleneksel deneyimimiz olduğu için tırmanışlarımız uzun sürüyordu ve bu sebeple ilk gün maalesef tırmanamadım.

Gece olduğunda eğitmenler bizden ceza olarak Kalebodur sektörde 4 adet mikro malzeme atarak bu malzemelere ikişer üçer oturmamızı istedi ve 1-1.5 saat bu malzemelere oturur vaziyette bekledik.

26 Ekim Pazar

Sabah saat 8’de sıra olduk ve tekrar Kalebodur sektöre tırmanışlarımıza devam etmeye gittik. Grubumuzda kalan son kişi olarak top rope emniyetli olarak tırmanmaya başladım. İlk geleneksel tırmanışım olduğu için malzeme atmak ve istasyon kurmam oldukça fazla zaman almıştı. Fazlasıyla yorucu ama aynı zamanda çok öğretici bir deneyimdi.

Simülasyonlardan sonra Eğitmen Yusuf, Gökdeniz ve ben çok ip boylu tırmanış yapmak için Klasik Sektör’deki Acemi İşi rotasına tırmanmaya gittik. İlk ip boyunu Gökdeniz tırmandı ve Yusuf’la beni yanına aldı. İkinci ip boyunu da ben lider tırmandım. İkinci ip boyunun başları nispeten kolay olsa da üstteki setten sonraki aşama çok çürük ve malzeme almayan bir duvardı. Ancak mikro takozlar yerleştirebildiğim çatlaklar bulabildim ve malzemelerimin arasında uzun mesafeler vardı. Bol bol dua ederek tırmanmaya devam ettim ve sonunda sete çıkmayı başararak yukarıda bir ağaçtan istasyon kurup Gökdeniz ve Yusuf’u yanıma aldım. Rotadan şaşmış olacağım ki kendimi çürük etaba sokarak işimi çok zorlaştırmıştım ve 3. ip boyunu (III) da yarılamıştım.

Ufak bir dinlenmeden sonra Yusuf hemen ip inişi sistemimizi hazırladı ve sıra sıra inmek için hazırlandık. Yusuf inişine başladı ve tam bu sırada hava karardı. İkinci olarak ben indim. Karanlıkta iniş yapmış olmamıza rağmen bu kadar uzun bir duvarda iniş yapmak çok farklı bir deneyimdi. İlk istasyonumuzu kurduğumuz noktaya geldik ve burdan da tekrar bir ip inişi yaparak yere vardık. Geleneksel tırmanışı gerçekten deneyimlediğimiz bir gündü ve çok tatmin edici bir tırmanıştı. Çok korkutucu olmasına rağmen yere indiğimde hissettiğim rahatlığa değmişti. Kamp alanımıza döndük ve yemeğimizi yedikten sonra uyuduk.

27 Ekim Pazartesi

Bugün Edelweiss sektörde eğitmenlerin gözetiminde tırmanış yapacaktık. Sektörü kendimiz bulmamız istendi. Saat 8’de tırmanışa hazır bir şekilde Edelweiss Sektör’deydik. Alpdeniz, Gökdeniz ve ben eşleştik ve Paşa Paşa( VI+, 4) rotasına çıkmaya karar verdik. İlk ip boyunu Alpdeniz tırmandı ve ip boyunun ortasında istasyon kurarak bizi yanına aldı. İkinci ip boyunu ben lider tırmandım ve yukarıdaki sette istasyon kurarak Gökdeniz ile Alpdeniz’i yukarı aldım. İp inişi yapacağımız ağacı bulamadığımız için bir ağaca bırakma perlonu bırakarak ip inişi sistemimizi kurduk ve aşağı indik.

Taş Ocağı rotasına tırmanmaya karar verdik ve bu sefer Gökdeniz ilk ip boyunu lider tırmandı. Diğer rotada istasyon kurduğumuz sette bir istasyon kurdu ve bizi yanına aldı. İkinci ip boyunu Alpdeniz lider tırmandı ve yukarıdaki sette tekrar bir istasyon kurdu. Hepimiz yukarı çıktıktan sonra tekrar ip inişi yaparak aşağı indik. Hava kararınca malzeme sayımı yapıp kamp alanına döndük ve yemeğimizi yiyip yatışa geçtik.

28 Ekim Salı

Bugün de Edelweiss sektörde tırmanış yapacaktık. Güz ile birlikte Paşa Paşa (VI+, 4) rotasına tırmanmaya karar verdik ve İlk ip boyunu ben lider tırmandım. İp boyunun ortasında bir istasyon kurdum ve Güz ile Halit’i yanıma aldım. İkinci ip boyunu Güz lider tırmandı ve bu sırada Halit ile kurduğum istasyon üzerine konuştuk. 2 Makro cam ve 1 makro takoz ile bir istasyon kurmuştum ancak Halit camlerimden birini topraklı bir yere yerleştirdiğimi ve takozumun da çeker yönünü yanlış ayarladığımı söyledi. Diğer camim ise pütürlü bir yüzeyde olmasına rağmen iyi yerleştirilmişti ve istasyonun en sağlam parçasıydı. Güz de yukarıda istasyon kurarak bizi yanına aldı ve ip inişi yaparak aşağı indik.

Aşağı indikten sonra bir süre dinlendim ve tekrar tırmanmaya karar verdim. Fazlasıyla yorulmuştum ancak tırmanmaya devam etmek istiyordum. Nispeten daha rahat ve artık iyi bildiğim bir rota olduğu için tekrar Taş Ocağı rotasını tırmanmaya karar verdim ve tek ip boylu olarak tüm rotayı lider tırmandım. Yukarıdaki setteki ağaçtan istasyon kurup Taha’yı yanıma aldım.

Tırmanışlardan sonra kamp alanına döndük ve mıntıka temizliğimizi yapıp tüm kamp yükü ile dönüş yoluna başladık. Yolun kenarına vardığımızda servisimize eşyalarımızı yükleyip Geyikbayırı’na doğru yola çıktık. Faaliyet toplantımızı Geyikbayırı’nda yaptıktan sonra İstanbul’a dönecekler olarak Otogara geldik ve bir süre bekledik ve sonra otobüsüme binip İstanbul’a döndüm.

Fazlasıyla yavaş olduğumuz, malzeme sayımlarında, istasyon kurmada ve malzeme yerleştirmede sıkıntı yaşadığımız ve eğitmenlerin gözünde eğitimimizi düzgün tamamlamadığımız için uyarıldık.

Gelişim ekibime, eğitmenlere, üyelere ve kulübümüz YTÜDAK’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

İlgili Makaleler

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu