Tarih: 26-29 Ekim 2024
Yer: Sivridağ, Antalya
Ekip: 8 Gelişim, Eğitmenler
Hava Durumu: Açık ve güneşli
Ortak Malzemeler: Bivak, 4 set toplam 44 adet yaylı takoz, 4 çekiç + 4 free, 40 ekspres, 4 çift yarım ip, 4 top-rope ip, 40 karabina(27 alüminyum, 13 çelik), 3 adet kordalet, 8 nutkey + 8 free, uzun endless perlonlar, perlon çantası, çeşitli boylarda ve sayıda dyneemalar, 20 sikke, 4 set toplam 48 adet takoz, 7 telsiz, 1 çadır tamir kiti, 2 duck tape, ilk yardım çantaları, atel seti
Bireysel Teknik Malzeme: 1 adet reverso, 3 adet alüminyum kilitli, 50cm endless perlon, kemer, kask, kata, 5mm iki adet 100cm yardımcı ip ve 6mm kurtarma prusiği
Yazan: Halit Tekinyer / Gelişim
25 Ekim Cuma
Çadır grubumla aramızda yemek planımızı yapıp alışverişimizi tamamladık, saat 21.00’da kalkacak otobüsümüz için yola çıktık.
26 Ekim Cumartesi
Sabah 9.00 civarında Antalya otogara vardık ve otogardan hızlıca kahvaltılık bir şeyler alarak ara ulaşıma bindik. Yol üstünde bir yerde market alışverişi için durduk ve hızlıca alışverişimizi yapıp yola devam ettik. saat 10.30 gibi çeşmenin oraya vardık ve hızlıca sularımızı doldurduk. Yarım saatlik bir yürüyüşün ardından kamp alanına vardık. Çay ocağının arkasındaki yerden yola bağlanılır. Kırmızı renkle işaretlenmiş Likya yolu yolun bittiğini işaret eden kırmızı çarpı şeklinde olan kayaya kadar takip edilir. Likya yolunun bitiminden sonra babalar takip edilir ve babaların da bittiği noktada patika birkaç dakika takip edilip sola girilerek kamp alanına ulaşılır. Kamp alanına vardığımızda bir kısmımız hızlıca çadırları kurarken bir kısmımız hızlıca teknik malzemeleri hazırladı. Üyeler de önce gidip top-rope istasyon kurmaya başladılar. Yaklaşık 20dk’da hazır olduk ve Kalebodur sektöre doğru yürüyüşe geçtik. İlk önce Tarık yaklaşık 1 saat sürecek gelenekselle ilgili hatırlatmalar yaptı. Pınar ile eşleştik ve ilk rotamızı Saklı Set (5-) olarak seçtik. Top-rope ipin kısa kalmış olması sebebi ile rotaya doğru noktadan başlayamadık ve rotaya benim lider girmeme karar verdik. İlk kısımlarda 6- derecelik hamleler yapmak zorunda kaldığım bir noktadan 5 metre kadar yükselerek rotanın doğru kısmına geldim. Devamı çok zor değildi ama ilk geleneksel tırmanışım olduğu için top-rope emniyeti olsa dahi kendi dereceme yakın bir etabı geçmek çok gerici oldu. Yukarı tırmanmam çok uzun sürdü ancak yukarıya vardığımda istasyonumu görece hızlı bir şekilde kurarak Pınarı yanıma aldım. Tırmanışın ardından hızlıca aşağı indik ve hava kararmadan gelmiş olan ekiplerin çok ip boylu girmesi istendi. Üyelerden Berke, gelişimden Oğuzhan ve ben Klasik sektörde Acem İşi (IV) 3 ip boylu rotaya girmeye karar verdik. Tırmanışın fazla aksiyonlu geçmesi ile ikinci ip boyunun ortalarında kaya bloğuğun sağında bulunan büyük ağaçtan iniş yapmaya karar verdik ve ikinci ip boyunda aşağı indik. İnişte de hava karardığı ve önümüzü göremediğimiz için indiğimiz yerden emin olamayıp prusikle ipe girip yukarı çıkıp başka bir yerden aşağı iniş yaptık. Tırmanışın aksiyonundan yüzüm bembeyaz aşağı indim.
27 Ekim Pazar
Edelweiss sektöre kendimiz bularak gitmemiz istendi ve çok da yanlış yola girmeden sektörü doğru bir şekilde tespit edip iplerimizi açıp rotalara hazırlanmaya başladık. Ardından arkamızdan üyeler geldiler ve tek ip boylu rotaları top-rope emniyeti olmadan iki ip boyu gibi çıkarak pratik yaptık. Taş Ocağı ve Paşa Paşa rotalarına girdim. Gün boyu sadece iki rota çıkabildik ve kamp alanına döndük. Yemek yemeden önce Ayça ile su almak için çeşmeye gitmeye karar verdik. Patikayı bulamadık ve ormanın içine dalarak çeşmeye ulaştık fakat biraz aksiyonlu oldu. Akşam yemekten sonra bir anda 20 dakika içerisinde tırmanışa gider gibi hazır olmamız istendi. Kalebodur bölgesine gidip iki istasyon kurduk ve istasyonlarımıza oturduk. 90 dakikanın ardından üyeler geldi ve istasyonlarımızdan inip kamp alanına geri döndük. Faaliyet boyunca eğitim ciddiyetinde olunmadığı söylendi ve sabah 6.00’da tırmanışa hazır şekilde tek sıra olmamız istendi.
28 Ekim Pazartesi
Sabah 6.00’da tek sıra olduk ve Kalebodur sektöre gitmemiz istendi. Sektöre varıp tek ip boylu rotaları iki ip boyu çıkarak pratik yapmaya devam ettik. Pratik yaptıkça hızlandığımızı fark ettim. Önceki günlerdeki rotalarda yaşadığım ufak tatlı aksiyonlardan sonra malzeme atarken ve tırmanırken kendimi daha rahat hissediyordum. İp yönetimim önceki çıktığım rotalara göre çok daha iyiydi, keza ilk günki çıkışımda iplerin çapraz olacağı kadar kötü bir ip yönetimi yapmıştım. Tırmanışımızın ardından kamp alanına geri döndük ve güzel bir sohbetin ardından çadırlarımıza geçtik.
29 Ekim Salı
Sabah uyanıp kahvaltımızı yaptık ve tüm kamp yükümüzü toplayarak hazırlandık. Mıntıka temizliğimizi yapıp fotoğrafımızı çekindik ve yürüyüşe başladık. Ben dahil bir ekip Geyikbayırına gideceğimiz için heyecanlıydık ve gelenekselin zorlayıcı mentalinin üstüne keyifli bir spor tırmanış haftası yapacaktık.
Notlar
● Faaliyete Antalya’nın sıcak olması sebebiyle herkesin birer adet 5lt damacana getirmesi çok uygun olabilir.
● Geleneksel mental anlamda zorlayıcı olsa da kendinizi zorlayarak tırmanışlarınızı bolca yapın. Kazandığınız pratik size sonraki tırmanışlarınız için mental anlamda çok rahatlatıcı olacak.
● Eğitimde olduğunuzu unutmayın.
Kulübüm YTÜDAK’a, eğitmenlere, üyelere ve gelişim dostlarıma sonsuz teşekkürler.
Sivridağ Geleneksel Tırmanış Eğitim Faaliyeti 2024
Tarih : 25 – 29 Ekim 2024
Yer : Sivridağ, Geyikbayırı / Antalya
Ekip : 8 gelişim, üye ve eğitmenler
Yazan : Oğuzhan Kızıltaş / Gelişim
Kullanılan malzemeler : ATC, HMS, kemer, kask, 1 set takoz , 1 set cam, ekspresler, çekiç, nutkey, kilitli karabinalar, sikkeler ( kullanmadık) , 60-120cm perlonlar, 2 yarım ip (60 metre), 1 tam ip (top-rope simülasyonu için), ilk yardım çantası, bivak, kişisel malzemeler.
25-29 Ekim 2024’te gerçekleşen Sivridağ Geleneksel Tırmanış Eğitim Faaliyeti heyecanlabeklediğim bir geziydi. Bu dört günlük faaliyette hem geleneksel tırmanış ile ilgili teknik bilgimi geliştirdim hem de olası durumların çoğunu doğrudan pratik etme imkanı buldum.
25 Ekim Cuma – Hazırlık ve Yola Çıkış
Etkinlik öncesinde, çadır grupları ve bütün gelişim grubu olarak yoğun bir iletişim içindeydik. 29 Ekim’in salıya gelmesi sebebiyle gezi hazırlıkları daha çabuk yapılmak durumundaydı. Çadır grupları oluşturulduktan sonra çadır grubu olarak kararlaştırdığımız ürünlerin alışverişini yaptık ve teknik malzemeleri dikkatlice hazırladık. Bu malzemeler hayatımızı emanet ediyoruz lafı daha başka bir anlam kazanmıştı. Ne kadar eğitim odaklı bir program olsa da kendi attığımız malzemelerden başka bir emniyetimiz olmayacaktı.Planlamamızı çevrimiçi toplantılarla yaparak gezinin genel anlamda planlanması için gereken sorumlulukları paylaştık. Hava durumu geçen senelerin aksine daha iyi görünüyordu ve Trans faaliyetinde yerde pratik ettiğimiz malzeme atmayı ilk defa gerçekten tırmanırken deneyimleyecek olmak oldukça motive ediyordu beni.
26 Ekim Cumartesi – İlk Gün: Antalya’ya Varış ve Lider Simülasyonu
Esenler’den 21:00’da kalkan otobüsümüzle, Antalya otogarına sabah 10 civarında vardık. Normalden uzun süren bir yolculuk oldu. Yolda gereksiz uzun molalar verdik ama uyuyup dinlenebildiğim için mutluydum. Antalya otogarda kahvaltımızı yaptıktan ve yolda kısaca marketlere uğradıktan sonra yürüyüşümüzün başlayacağı çeşmenin yanına Şoför Necdet Abi’nin Antalya tanıtımı eşliğinde vardık. Kamp alanına doğru yola koyulduk ve çadırları hızlıca kurup teknik malzemeleri paylaştırıp doğrudan tırmanış yapacağımız Kalebodur sektöre ulaştık. Planladığımızdan daha geç geldiğimiz için daha fazla zaman kaybetmek istemiyorduk.
İlk olarak malzeme atma ve istasyon kurma konusunda kısa bir tekrardan sonra Tarık ve Berke sektörün en sağındaki Deniz Rotası’nda uygulamalı olarak da bir anlatım yaptılar. İp yönetiminde yapılan hataların nasıl zorluklar çıkaracağını ve olası tehlikelerini de açıkladılar. Üç ve iki kişilik gruplara ayrıldık. İlk rotamız “Derin Rotası” idi.(Derin**** Y.Sevgül, M.Gül/ 03.10.1995/45 m./IV+, 4/R1 / T/Catlak / Saglam kaya / Orta). Bu rota, sağlam kaya yapısıyla ve malzeme atmaya elverişli çatlaklarıyla rahat bir tırmanış veriyordu. Top-rope emniyet de olmasına rağmen ilk deneyimimiz olması nedeniyle tırmanışlar doğal olarak uzun sürüyordu. Biraz geç de başladığımız için üçüncü kişi olarak ilk gün tırmanamadım. Hava karardığı için kamp yerine döndük. Arkadaşlarımın tırmanışlarını izlemek ve attıkları malzemelerin üstüne test etmek için düştüklerinde problem yaşamamaları güven vericiydi ve tırmanış konusunda oldukça rahatladım.
27 Ekim Pazar – İkinci Gün: Lider Simülasyon ve İlk Geleneksel Deneyim
Tırmanış yaptığımız Kalebodur sektöre sabah erkenden gittik. Bir önceki gün kaldığımız yerden devam ettik. Gruptaki son kişi olarak ben de Deniz Rotası’nı lider olarak çıktım. Başka bir katam sağlam olmadığı için biraz küçük bir katayla tırmandım. İstasyon kurmak uzun sürdüğü için katadan dolayı biraz acılı ama gayet öğretici bir deneyim oldu. Kendi attığım bir takozun üzerine test etmek için düştüm. Görece küçük bir takoz olmasına rağmen bir problem yaşamadım. Gayet iyi bir şekilde tuttu. Böylece lider simülasyonu bitti ve şimdi kendi seçtiğimiz rotalarda tırmanmaya başlayacaktık. Grupları tekrar oluşturduk. Ben, Halit ve Berke Klasik Sektör’de “Acemi İşi Rotası’nı” tırmanmaya karar verdik.(Acemi isi***Y.Sevgül, S.Çelik /04.01. 2009/115m./IV+,4/1/) Rehberden ilk başta tam olarak eşleştirmekte biraz zorlansak da rotayı tırmanmaya başladık. Rota içinde setler olduğu için liderle göz temasını kaybettiğimiz anlar oldu. Berke lider olarak ilk ip boyunu çıkarken elinin kayması sonucu çıktığı setten sonra henüz malzeme atmadığı için doğrudan sete düştü. İlk ip boyunu tamamladıktan sonra beni ve Halit’i yanına aldı. İkinci ip boyunu Halit lider olarak çıktı. Rehberde de söylediği gibi ilk ip boyuna göre daha çürük bir kaya yapısı vardı. Halit malzeme atma noktasında daha fazla uğraşması gerekti çünkü hem kaya yapısı daha çürüktü hem de ilk ip boyundaki gibi bir set yoktu. İp boyunun sonuna geldiğinde bir ağaçtan istasyon kurdu. Fakat bu ağaca varmak için pek de malzeme atılamayacak bir noktada yan geçiş yapması gerekmişti. Mental olarak zorlandığımız bir tırmanış olmuştu. Üç ip boyu belki tırmanabiliriz diyorduk fakat inişi tam olarak bulabilmemiz ve inebilmemiz akşamı buldu. Hava tamamen kararmıştı. Günün sonunda kampa döndüğümüzde, epey acıkmış ve yorulmuştuk. İlk geleneksel deneyimim sırasında rota yaklaşımında, tırmanışta ve inişte yaşanabilecek birçok problemi deneyimlemiş oldum. Çok öğretici ve bir o kadar da yorucu bir gün olmuştu. Kampa döndüğümüzde suyumuzun azaldığını farkedip kamp yerine gelirken yürüyüşe başladığımız noktadaki çeşmeye gitmeye karar verdik. Yusuf ve ben boş şişelerle yola çıktık. İlk başlarda patikayı takip ettiğimiz halde sonrasında patikadan çıktık. Uğraştırıcı ve uzun bir yürüyüşten sonra çeşmeye vardık. Geri dönüşte dikkatli bir şekilde patikayı takip ettik. Hızlı bir şekilde kampa döndük. Saat geç olmuştu, biz de yorulmuştuk. Çok fazla oyalanmadan yattık. Yarın Edelweiss Sektörün’de tırmanacaktık.
28 Ekim Pazartesi – Üçüncü Gün: Edelweiss Sektörde Tırmanış
Sabah düne göre daha geç bir saatte, 8 civarında kamp yerinden yürüyüşümüz başladık. Gelişim grubu olarak Edelweiss sektöre ulaştık. Tekrar gruplar oluşturuldu ve ben Ege ile birlikte bu sektördkeki Kadeh Rotasını çıktık. (Kadeh***S.Küçük, E.Ös/06.02.2009/ 45m./ IV, 4/ R1 / T / Catlak, Slab) Tek ip boyluk rotayı ikiye bölüp rota ortasında istasyon pratiği yaptık. İlk olarak benlider olarak çıkış yaptım ve istasyonu kurdum. Ege’yi yanıma aldım ve bu sırada nasıl daha hızlı malzeme teslimi yapılabilir ve istasyonda ipi toparlarken nelere dikkat edilmesi gerekir gibi konularda bilgi aldım. İkinci ip boyunu Ege çıktı ve beni yanına aldı. Yan taraftaki ağaçtan ip inişi yaptım fakat ipi toplayıp atarken ağacın dalına takılması sonucu dolaşan ip tam bir kabusa döndü. Uzun süre düğümleri çözmeye çalıştım. İpi iniş sırasında çözmeye çalışmak sabır sınayan bir durumdu.
Kadeh Rotası sonrası gruplar tekrar dağıtıldı ve Gülhanım’la ben yine aynı sektördeki Cesur Yürek Rotasını çıkmaya karar verdik. (Cesur Yürek ***Y.Sevgül, G.Erzincan 06.02.2009/50m./ V, 5a / R1 / 1 / Slab, Çatlak) İlk ip boyunu ben çıktım. Bazı kısımlarda daha sık malzeme atmam gerekirdi diye düşündüm tırmanırken fakat görece kolay olan bu kısımlarda gerekli kararı verirken genel malzeme yönetimini de göz önünde bulundurmam gerekiyordu. İstasyon kurarken 3 nokta bulmakta biraz zorlandım ve askı istasyon olacağı için malzemeleri daha dikkatli yerleştiriyordum. İstasyon harici hızlıca tırmandık ve inişimizi yine ağaçta kendi kurduğumuz istasyondan gerçekleştirdik. Hava kararmadan bir tırmanışı bitiremeyeceğimiz ihtimalini göz önüne alarak başka bir tırmanış yapmadık.
Akşam kampa dönüp yemeğimizi yiyip dinlendikten sonra malzemelerle toplanmamız istendi. Kalebodur sektöre doğru yola çıktık, akşama karanlığında yolu biraz karıştırdık ama Kalebodur sektöre vardık. 2 istasyon kurup yaklaşık 1 saat o istasyonda oturduk. Askı istasyonda uzun süre kalmanın zorluklarını yaşamış olduk.
29 Ekim Salı – Dördüncü Gün: Kalebodur Sektör ve Faaliyet Sonu
Sabah, Kalebodur sektöründe tırmanışla başladık. Yusuf ile birlikte bu sektördeki Yasin Rotasını çıktık. (Yasin **** Y. Sevgül, A. Ugurlu/24.09.1997/45m./V,5a/2/ T/ Catlak,Slab). Tırmanıştan sonra kamp alanımızı toplayarak gezi toplantımızı yaptık.Sonrasında Antalya’ya doğru yola çıktık. Yolculuk sırasında Geyikbayırı’nda kalacakları bıraktık ve planladığımız gibi Antalya otogaradöndük.
Antalya’ya vardığımızda daha önce denemediğim tahinli piyazdan yedim. Yorgunluğumuzu atmak için soluğu Konyaaltı Plajı’nda aldık ve Akdeniz’in hala soğumamış sularında yüzmenin keyfini çıkardık.Akşam saatlerinde ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu yaşamak için düzenlenen fener alayına katıldık. Akşam otogara dönerek İstanbul’a doğru yola çıktık.
Sivridağ’da gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik, geleneksel tırmanış ile ilgili bilgilerimi defalarca pratik ettiğim bir etkinlik oldu. Eğitmen ve üyelerin ilgisi ve arkadaşlarımın motivasyonu sayesinde çok öğretici ve keyifli bir eğitim gerçekleştirdik. Katılan ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.