2025Faaliyet RaporlarıGenel

Güzeller Batı Yüzü Kulvarı Güney Sırtı Faaliyet Raporu (Güzeller Klasik Rota)

Ekip: Halit Tekinyer, Gülhanım Memiş, Yiğit Can Urlu, Yusuf Talha Tekerek
Tarih: 8-9 Mayıs 2025
Hava Durumu: 8 Mayıs hafif sağanak yağışlı ve bulutlu, 9 Mayıs açık ve güneşli
Kamp Yeri: Sıyırma Geçidi
Rota: Güzeller Klasik Rota
İrtifa: Kocadölek (2000 m), Sıyırma Geçidi (2700 m), Güzeller Zirve (3400 m)

Topo (Dursun Şimşek’in sitesinden alınmıştır.)
(Kırmızı kamp alanına yaklaşım, yeşil kamp alanından Güzeller zirve rotası)

Hava durumu (Yiğit)

Faaliyet öncesi günde 2-3 kere mountainforecast ve meteoblue’dan hava durumunu kontrol ettik. Hava durumu sürekli değişkenlik gösterdi. En sonunda geyve faaliyeti sonrası Ulvi abiyi aradıktan sonra pazartesi gidip gitmemeye karar verdik. Bir hafta önce cumartesi 20 – 30 cm’lik bir kar yağışı ve tırmanışı yapacağımız gün sıcaklığın 10 dereceye kadar çıkacak olması bizi biraz endişelendirdi. Ulvi abiden aldığımız son bilgilere göre; Güzeller çanağında kıştan beridir yağan kar erimemişti ve çanak doluydu. Son olarak bulutların durumu bize faaliyeti saat 12’ye kadar tamamlamamız gerektiğini söylüyordu. Cuma günü sabah gösterdiği 9000 ve 12000 metre yükseklikteki bulutları hiç görmedik. 3500-6000 metre arasındakileri ise saat 3’ten sonra görmeye başladık.

8 Mayıs Perşembe

Çarşamba akşam 21.00 Esenler kalkışlı otobüsümüzle sabah 8.50’de Niğde Otogara vardık. Bizi Çukurbağ köyüne bırakacak minibüs saat 11’de otogara geleceği için 2 saat kadar kahvaltı yapıp planımız üstünden geçtik. 10.50’de minibüse bindik ve 12.10’da Çukurbağ köyünde Ulvi abinin evinin önünde minibüsten indik. Emli Bölük Ormanında arabanın ulaşabileceği noktaya kadar geçen hafta vuran sel nedeniyle safarimsi bir yolculuk yaptık. Şansımıza tam o sırada sağanak bir yağmur başladı ve bir süre Ulvi abiyle arabanın içinde bekledik. Yağmur biraz azaldığında 13.30 gibi yürüyüşe başladık. 14.10’da Kocadölek’e, 15.25’te Valikonağı’na vardık. Valikonağına çıkışta kayalara yakın olacak şekilde sürekli soldan devam ettik, şüpheye düşüp sağlı gidildiğinde vadi tabanına iniliyor.

Valikonağında kar yoktu ancak yolun devamında Sıyırma Geçidine yaklaştıkça kar seviyesine çıkmıştık. Yiğit ve Yusuf spor ayakkabı ile yürüdükleri için burada botlarını giydiler. 17.00 gibi Sıyırma Geçidine vardık ve kar duvarı örmeye başladık. Çadırımızı kurup yemeğimizi yedik, yarın için planımız üstüne konuştuk ve malzemeleri hazırlayıp 20.30 gibi tulumlara girdik.

9 Mayıs Cuma

3.00’da kalkıp dün akşamdan hazırladığımız menemenin üstüne yumurta kırdık. Kamptan planladığımız gibi 4.00’da tırmanışa hazır bir şekilde kramponlarımız ve kemerlerimizi giyip yaklaşıma başladık. Yürüyüşün başlarında Gül önden gitmesine rağmen iz açamadığı için Legolas ilan edildi. Karda sadece kramponunun izi çıkıyordu, yanda Yiğit ise bebek mezarı kadar ayak izleri ile yola devam ediyordu. Gece hava temiz ve açıktı, yıldızlar görünüyordu, bu moralimizi yükseltti, muhtemelen zirvede berrak bir gökyüzü bizi bekliyordu. Kar durumu yer yer oldukça sertti ve tüm ekip batmadan ilerleyebiliyorduk. Yaklaşımın sonlarında tam olarak yol ayrımı sayılmasa da sağlı ve düz devam edilen ve sol tarafta yokuş çıkılması gereken bir noktaya vardık. Biz yokuş çıkmayı tercih ederek 20-30 metre soldan yükseldik. Yokuşu bitirdiğimizde kulvar göründü ancak hala mesafe vardı. 5.20 gibi kulvar dibine vardık. Hızlıca çığ testi yaptık. Yaptığımız çığ testinde altta uzunca bir yumuşak kar üstünde gecenin ve yağmurun da etkisiyle sertleşmiş 3-4 cm civarında bir tabaka olduğunu gördük. Vurma testi sonucu skor 13 çıktı. Çığ riskinin var olması sebebiyle geri dönüp dönmemeyi değerlendirirken güneş çığ riskini arttırmadan erkenden rotaya çıkıp inmeye karar verdik.

5.30’da kulvarda yükselmeye başladık. Kulvarın ortalarında sağda bir kayada perlon geçirilmiş bir bolt karşımıza çıktı.

Kulvarda kar koşulları iyiydi, genel olarak sert karda fazla batmadan devam ettik. Önde Yiğit iz açıyordu. Kulvarda eğim 30-60 derece arasında idi. Kulvarın ortalarında sola doğru meylederek çıkmaya devam ettik, kulvar bitiminde kornişle karşılaştık. Kornişin olmadığı sol taraftan dik bir yürüyüşle 6:30’da Güney platosuna vardık.

Kısa bir mola ve atıştırmadan sonra artık zirve yürüyüşümüz başlamıştı. Yiğit yine önden devam etti, biz ağır ağır onu takip ettik. Güney platosundan zirveye yönümüzü çevirdiğimizde sağda çok güzel bir C2 manzarası karşımıza çıkıyor. Bu yürüyüş de yine 1 saat kadar sürdü, zirveye yaklaştıkça oldukça dikleşmişti, eğim 60 derece civarında idi, sonunda 7.38’de zirveye vardık.

(Kulvar bitiminde Güney yüzünden zirve yürüyüşü)

Birkaç zirve yan yana uzanıyordu, ancak korniş riskinden ve zirvenin arkasını göremediğimizden risk almayıp yan geçiş yapmak istemedik. Uzun bir fotoğraf ve yemek molasının ardından saat 8.30 gibi inişe geçtik.

Olası bir düşüşte birbirimize zarar vermemek için aralıklarla sıra ile inmeye başladık. Önden ben iniyordum, oldukça dik olduğundan Alman tekniği ile süratle iniyordum. Bir süre sonra “ne kadar kaldı in in bitmiyor” diye düşündüğüm bir anda kafamı arkaya çevirmemle dengemi yitirip kaymam bir oldu. Sert karda 15 metre kadar kaydım, kazmayı 3-4 kez yere saplamaya çalıştım ama toz kardaki gibi rahatça girmiyordu ve yerinden çıkıyordu, o süratle İstanbul Tepenin zirvesine kadar uçacağım diye düşünürken sonunda kazmamı yerde sabitleyebildim ve durdum. Kafamı kaldırdığımda bizimkilerin yavaşça inişe devam ettiklerini gördüm ve bozuntuya vermeden ben de inişe devam ettim. Aramızdaki mesafe baya açılmıştı, yolun bundan sonraki kısmında eğim azaldığından Fransız tekniği ile inmeye devam ettim. Herkes kulvarın başına geldiğinde önden yine Yiğit kulvarı inmeye başladı. (Gülhanım)

Sırayla biz de kulvara girdik. Faaliyette beni en çok zorlayan kısım kulvarda yaptığımız downclimbing’ti. Yiğit’in adımlarına ayak uydurmak için karda neredeyse 180 derece yere yatık bir şekilde ayak izlerini tutturmaya çalışıyordum. Bir süre sonra Yusuf ve Halit topuklarını basarak rahatça inmeye devam ettiler. Ancak ben topuklarımı kara bastıramadığımdan (Legolas olduğumdan mütevellit) yine Fransız tekniği ile yan yan inmeye devam ettim, oldukça yavaş iniyordum. (Gülhanım)

Kulvarın girişine vardığımızda saat 09:30’du ve güneş yeni kulvara vurmaya başlamıştı. Tam vaktinde kulvarı tamamlamayı başarmıştık, çünkü güneş gören kar yavaş yavaş helvalaşmaya ve batmaya başlamıştı. Yolun bundan sonra kamp alanına varana kadarki kısmı iyiden iyiye batak kara döndü. 10:30 gibi kamp alanına varıldı.

(Eve Dönüş)

Faaliyetin temposu bizi kondisyon anlamında biraz zorlamıştı ve yarınki travers planını zorlayarak yapabileceğimizi ancak yorulduğumuz için riskli durumlara sebebiyet verebileceğine karar verdik. Bu sebeple kampımızı toplayıp 12.30’da dönüşe geçtik. 15.05’te Emli Bölükormanından araca bindik, 16.30 gibi Ulvi abinin evine vardık. Nazmiye teyzenin bizim de geleceğimizi öğrenince hazırladığı birbirinden güzel yemeklerden yedik (mumbar dolması) ve kendimize geldik. Otogara gidecek minibüsün 18.00’da geleceğini öğrendik ve Niğde merkezde de biraz zaman geçirmek için 21.00’a biletlerimizi aldık. 19.00 gibi çarşıya yakın bir bölgede indik ve dondurma yemek gibi ritüellerimizi gerçekleştirip çok ucuza yer altı bir mekanda tavuk dürüm yiyerek otogara geri döndük.

Nefes almadan yaptığımız bu vurkaç faaliyeti için partnerlerim ve bu imkanları sağlayan kulübümüz YTÜDAK’a teşekkürler.

(Güzeller Zirve)
(Zirvede üç gelişim)
(Zirveden sağda Kaldı ve Küçükkaldı, ortada Kaldı Sivrisi 1, solda İstanbul ve İsimsiz tepe)

İlgili Makaleler

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu