Dipsiz Göl Buzul Eğitim Faaliyeti 2025
Tarih: 03 Eylül 2025 – 08 Eylüş 2025
Yer: Obayeri Kamp Alanı
Ekip: 13 Başlangıç, 3 Eğitmen, 2 Gelişim, 1 Üye
Çadır Ekibi: Ömer Ayan, İsmail Akbaş, Fatma Avcı, Özgür Osman Taşkınsoy
Yazan: İsmail Akbaş
Faaliyet Öncesi
Çadır grubumuzu kendi aramıza önceden belirleyip faaliyet formunu ona göre doldurduk. Bu aşamada grupça yemek planı yaptık ayrıca genel düzen hakkında konuştuk. Ömer ve Özgür alt ekip olarak önceden Aladağlar’a gideceği için kuru ve uzun süre bozulmayacak şeyleri (bakliyat vs.) alt ekip götürecek, geriye kalan yaş ve kısa sürede bozulabilecek (salam, yumurta vs.) şeyleri de ben ve Fatma alacaktık. Kuru gıdaların diğerlerine göre daha ağır olması ve çeşitli teknik malzemelerin ben ile Fatma’ya kalmasından dolayı yük dağıtma adına böyle bir yol izledik.
Yemek planı olarak 3 akşam yemeği 3 kahvaltı yapacak şekilde bir plan yaptık. Her güne spesifik bir yemek koymadık fakat genel olarak ne yiyeceğimizi düşündük. Sonuç olarak;
| Akşam Yemekleri | Kuru Domatesli Bulgur, Cevizli Erişte, Ton Balıklı Makarna |
| Kahvaltı | Yumurta+ Sucuk, Yumurta, Granola ve Lavaş arası Bir şeyler |
4 Eylül Perşembe
3 Eylül akşam 21.30da otobüs İstanbul’dan kalktı ve 4 Eylül 08.30’da Niğde Otogar’a vardık. Burada 15 dakika içinde servis için hazırlanmamız istendi. 09.03’te bizi yürüyüşe başlayacağımız yer olan Demirkazık köyündeki Cımbar Kanyonu’na götürecek servis kalktı. 09.50’de Cımbar Kanyon girişine varıldı. Burada alt ekiple birleştik ve 30 dakika mola süresi verildi. Yük dağılımını önceden konuştuğumuz için çadır grubu içerisinde al-ver yapmadık. Hatta genel başlangıç arasında da çok yapılmadı çünkü malzeme tesliminde ve sonrasında yükleri hemen hemen eşit olarak dağıtmıştık. Grubumuzun çadırını ben taşıdığım için herhangi bir teknik malzeme bana verilmedi. 10.20’dc tek sıra olduk fakat Hilmi’nin çantasının yük dağılımı kötü olduğu için onu düzenlemesi gerekti ve 4-5 dakika sonra yürüyüşe başladık. Yürüyüş Cımbar Kanyon girişi → Cımbar 1. Kol → Tekepınarı Mevkii şeklinde olacaktı.

Yürüyüş başladıktan tahmini 20-30 dk sonra Minel’de sorun çıktı ve dinlenmeye geçti. Biz mola vermeyip devam ettik fakat Minel’in çadır arkadaşları Güney ve Sezen gelişimin emriyle Minel’in yanına gitti. Tekepınarı’na olan yolculuğumuzda 2 ayrı gruba bölünmüş olduk. 11.53’e kadar yürüyüşe devam ettik. Çanta sırtta geçilemeyecek derecede zorlu bir yerden geçmeye çalıştığımız için burada herkes çantasını çıkararak geçti ve çantaları elden ele geçirdik. Bundan dolayı burada 15 dakika mola verildi. Molada biraz atıştırmalık yedim, biraz da su içtim. 14.07’de Tekepınarı’na vardık. Tekepınarı bütün faaliyet boyunca su doldurabileceğimiz tek yer olduğu için getirdiğimiz şişeleri burada doldurduk Bunun için 30 dakika mola verildi. Daha sonrasında geride kalan ekibin bize yetişebilmesi için mola süresi 15 dakika uzatıldı. Toplam 7,5 litle su doldurdum ekstra olarak başkasından 5 adet çelik karabinayı kendi çantama aldım.


Bundan sonraki yürüyüş Tekepınarı Mevkii → Cımbar Boğazı → Obayeri Kamp Alanı şeklindeydi.

15.00’da Tekepınarı’ndan yürüyüşe başladık. 6 dakika geç kaldığımız için Görkem (E) ekibi uyardı. 16.02’de mola noktasına varıldı ve 5 dakikalık mola verildi. Burada çantamdaki kilitli karabinaları başka birisine verdim. 3 dakika geç kalarak sıra olduk. 17.05’te Obayeri kamp alanına vardık ve yarın 05.00’a kadar molamız olduğu söylendi. Yürüyüş beni ve Fatma’yı çok yorduğu için biz bir süre hiçbir şey yapmadan dinlendik, Çadır işlerini Ömer ve Özgür yaptı (Teşekkürler). Çadır kurulduktan ve eşyalar üstünkörü yerleştirildikten sonra yemek yapmaya karar verdik. Fatma bu sıralarda biraz kötü oldu ve uyku tulumu içerisine girerek dinlenme moduna geçti. Cevizli erişte yapmaya karar verdiğimizden dolayı su kaynattık ve erişteyi haşlamaya bıraktık. Çeşitli iletişimsizlik ve plansızlıklardan ötürü makarna dibe tuttu ve tencere biraz yandı. Yarı yanık bir yemek yemek durumunda kaldık. İşin daha kötü yanı Sudelerin çadır grubu tencerelerini unuttuğu için diğer tenceremizi onlara verdik ve bütün faaliyet boyunca yanık tencereye mahkum kaldık. Saat 20.00 gibi bütün işlerimiz neredeyse bitmişti ve dinlenme moduna geçmiştik ki 20.20’de bir anda ilk yardım simülasyonu başladı. Ben ilk yardım simülasyonu başladığı sırada tuvalette olduğumdan dolayı olaya sonradan dahil oldum ve hasta yakınlarını sakinleştirme görevini üstlendim. Tuğba’yı sakinleştirme (daha çok zapt etme) görevimi başarı ile yerine getirdim. İlk yardım tahmini 1 saat civarı sürdü. İlk yardım bittikten sonra genel performansımız hakkında eğitmenler tarafından yorumlar yapıldı, bivak listesi açıklandı ve herkes yatışa geçti. Bivak listesinde ben de vardım. Ayça (G) 15 dakika içerisinde gerekli malzemelerde tek sıra olmamız gerektiğini söyledi, hazırlandık ve tek sıra olduk. Kamp alanının az ilerisindeki kayalıkların dibinde Ben ve Erhan abi bir bivakta; Sude, Gökdeniz ve Sezen diğer bivakta olacak şekilde bivakladık. Gün bitmiş oldu.
- Birinci Günün Tavsiyeleri
1-) Cımbar Boğaz Giriş’ten başlayıp Obayeri’ne kadar süren yürüyüş gerçekten zorlu. Şu ana kadar bütün yürüyüşlerim arasından en çok zorlandığım yürüyüş buydu çünkü yeterli antrenmanı yapmamıştım. Kardiyovasküler anlamda bir sorunum yoktu nefes darlığı falan yaşamıyordum fakat ağırlık beni bitirdi. Daha önce maksimum 25 kiloluk bir çantayla yürüyüş yapmıştım fakat bu yürüyüşteki çantam daha ağırdı. Tekepınarı’na kadar çadır da olduğu için 26 kilo, Tekepınarı’ndan sonra ise sular ve karabinalarda eklenince 34 kiloya yakın bir çanta oldu. Bundan dolayı yürüyüşte inanılmaz zorlandım. Tekepınarı’ndan sonra tempocu ben oldum ve bir noktada başım çok döndüğünden yere düştüm ve sadece daha fazla yürüyemedim. Ekibin kalanı devam etti ben biraz dinlendikten sonra yürüyüşe devam ettim. Bu kadar zorlanmamın bir diğer sebebi de çantanın kendisiydi. Çantanın bel perlon klipsinde sorun vardı ve çok sıkınca atıyordu. Bundan dolayı Tekepınarı’na kadar bel perlonunu çok sıkmadan omuzlarıma daha çok yük bindirerek yürüdüm. Tekepınarı’nda Halit’le çantayı tamir ettik, bundan sonra bel perlonu atma sorunu yoktu fakat omuzlarım zaten bittiği için kalan yürüyüşte inanılmaz zorlandım. Yürüdükçe köprücük kemiklerimdeki acı boynuma tırmandı, başımı ağrıtmaya ve döndürmeye başladı. Bütün bunlardan şu dersi çıkarabilirsiniz: Çanta yerleştirmenizi çok akıllıca yapın ve özellikle zayıfsanız 30 kiloluk bir çantayla yürüme antrenmanı yapmış olun. Ayrıca ekipmanlarınızın durumunu iyice kontrol edin.
2-) Yürüyüş sürekli irtifa alınan bir yürüyüş bu noktada irtifaya hassassanız buna dikkat etmeniz gerekmekte. Ben de çok bir problem olmadı fakat başka arkadaşlarımız da problemler ortaya çıktı.
3-) Kesinlikle camel bag’iniz olsun. Sürekli susayacaksınız ve camel bag işinizi inanılmaz kolaylaştıran bir şey.
4-) Antrenman yürüyüşlerinde çantanın bel perlonu kemiklerinize çok baskı yaptığı için acı çekiyorsanız bel perlonu ile vücudunuz arasında bir kumaş parçası koyarak (bir balaklava mesela) bu sorunu çözebilirsiniz. Gerçekten işe yarayan bir yöntem. Bunu söylediği için Halit’e (G) teşekkür ediyorum.
5-) İlk yardım’a kesinlikle daha önceden çalışın. Biz başlangıç grubu olarak faaliyet öncesinde buna dair üstünkörü bir çalışma yaptık. Faaliyet sırasında uzun molalardan birinde bunun detaylı planlamasını yapmayı düşünüyorduk. İlk yardım simülasyonu aniden gelince biraz kargaşa oldu. Önceden grupça çalışmanızı tavsiye ederim.
6-) Bivak’a nasıl yerleşmeniz gerektiğini bilmiş olun. Düzgün bir şekilde bivak’ı kullanmazsanız büyük ihtimalle tulumunuz dışı ıslanır.
1,3 ve 4. Tavsiyeler genel yürüyüş tavsiyeleri, her yürüyüş için uygulanabilir.
5 Eylül Cuma
Saat 04.00 gibi Halit (G) tarafından uyandırıldık. 04.10 gibi çadıra geçtim. Diğerleri lavaş arası bir şeyler (sucuk, kaşar, salam vs.) yiyordu ben de onlara katıldım. Yemek yerken su da ısıttık. Saat 05.00’de Buzul eğitimi için tek sıra olduk ve BDK Kuzey Buzulu’na doğru yola koyulduk. 06.30’da buzula vardık ve eğitim başladı. Bu eğitimde kazma krampon kullanma, buz vidası atma ve abalakov üçgeni oluşturma öğretiliyor. Sürekli taş düşmesi yaşanan bir yer olduğu için eğitim süresi oldukça kısıtlı. Bundan dolayı atılgan olup her şeyi birkaç kez denemezseniz bir şey öğrenemeyebilirsiniz. Kazma-Krampon kullanmak oldukça eğlenceli, bir o kadar da yorucu. Bir kez kullanma şansım oldu, Alman tekniğiyle çıkıp indim. Buzulun açısı düşük olduğundan biraz zorlanıyorsunuz ama genel olarak çok keyifli. Abalakov üçgeni oluşturmak daha da keyifli. Eğer yeterince iyi bir üçgen oluşturabilirseniz test etmenize de izin veriyorlar. Ben kendiminkini test ettim ve benim ağırlığımı taşıdı.



08.45’te eğitim bitti ve kamp alanına dönüş yürüyüşüne başladık. 09.28’de kamp alanına vardık, geleneksel malzeme atma eğitiminden önce 2 saat mola verildi. Benim karnım bayağı açtı fakat diğerleri pek yemek yapmaya yanaşmayınca ben de yanımdaki hazır makarnayı yedim. Onun dışında boş boş oturup etrafı izledik, sohbet-muhabbet ettik. Bayağı iyi bir molaydı. Hava da güzeldi, güneşliydi matta boş boş yatmak çok zevk verici bir eylem oldu. Sıradaki eğitim için 10-15 kiloluk bir çantayla gelmemizi istediler sona doğru onu ayarladım. 11.30’da sıraya geçip eğitimin yapılacağı yere yürüyüşe başladık, 11.54’te yürüyüş bitti. Bu eğitimde geleneksel malzeme nasıl atılır sorusunun cevabı veriliyordu. Aynı zamanda birkaç kişiyi ip inişi için kayalıkların yukarısına çağırıyorlardı. Eğitimde Takoz, Cam ve Hex atmayı öğrettiler. Bu alandaki çatlaklar bayağı iyi olduğu için oldukça fazla malzeme deneme şansımız oldu. Cam atmak özellikle oldukça eğlenceliydi. Hatta bir noktada o kadar çok malzeme attık ki önceden Trans-aladağlar’a gelmiş olanların da yardımıyla bir iki tane de istasyon kurduk. İp inişine en son çağırılanlar arasındaydım. Ben, Hilmi ve Taner çağırıldık. İp inişinin olduğu yere kendimiz çıktık (büyük ihtimalle taşlardan yürüyeceksiniz orada bi patika var onu görün ordan yürüyün çok daha kolay). İlk başta Taner indi, O sırada Ayça bana bilmediğim bir zirvenin ismini sordu ve pusula kullanarak bilmemi istedi. Yarı başarılı oldum. Ama p inişini başarıyla gerçekleştirdim. Ayrıca İp inişinin sonunda bir soru ile karşı karşıya kalıyorsunuz umarım doğru cevaplarsınız. Ben ip inişini bitirdiğimde malzemeler toplanmaya başlamıştı, Hilmi inene kadar herkes hazır oldu. Hilmi inince tek sıra olduk ve 15.34’te kamp alanına dönüş yürüyüş başladı. 15.55’te vardık.

15 dakika mola verildi. Mola ardından kamp alanının hemen yanında bulunan kayalıklarda istasyon kurma eğitimi olacaktı. Burada statik, dinamik ve gruplandırılmış istasyon kurma, şok korumalı istasyon kurma (sadece dinamik için) eğitimi verildi. Anlatımdan sonra gruplara ayrılıp istasyon kurmaya çalıştık. Grup olarak 3 tane istasyon kurmayı başardık, biri iyi diğer ikisi vasat oldu. İstasyon kurma gerçekten deneyimle ustalaşılan bir şey. Bundan dolayı bu eğitime %100ünüzü vermenizi tavsiye ederim. 19.17’de malzeme sayımı bitti ve kamp alanına geçtik.


19.25’te 1,5 saat mola verildi. Bugün için gece ip inişi yapmak kalmıştı bir tek. Molada yemek yaptık. Bulgur yapıp yedik yanına da sucuğumuz vardı onu pişirdik. Tavamız yanık olduğu için yemek yapmak oldukça zahmetli ve komik oluyordu. Yemeğimizi yiyip eşyalarımızı hazırladıktan sonra 21.00’da tek sıra olduk. İp iniş yeri önceki yerin aynısıydı. 21.28’de iniş yerine vardık ve sıra sıra inmeye başladık. Ben sondan ikinci olarak indim. Yukarısı biraz soğuktu, azıcık esiyordu. Montunuzu vs. kesinlikle yanınıza alın. Onun dışında oturup beklerken sohbet- muhabbet etmek bayağı keyifli. Şanslıysanız yıldız manzarası da izleyebilirsiniz. İp inişinin diğerinden bir farkı yok yine ATC ile çift ip iniş. Sadece ek olarak birkaç soruya tabi tutuluyorsunuz, umarım doğru cevaplarsınız. İndikten sonra aşağıda oturanların yanına gidip eğitim bitene kadar (15 dk falan) uyudum. 00.36’da geri yürüyüş başladı ve yürüyüşü biz gerçekleştirdik. Yani öncü, artçı, tempocu vs. hepsi başlangıçtan birisi oldu. Özgür öncü, Erhan abi tempocu ve Ömer artçı oldu. Biraz kötü yollardan yürüsek de 01.10’da kamp alanına varabildik. Yarın sabah 08.00’de Davlumbaz Tepe zirve denemesi için tek sıra olmamız gerektiği anonsu yapıldı. Yarınki zirve çantamı hazırladıktan sonra mışıl mışıl uyuma aşamasına geçtim.
İkinci Gün İçin Tavsiyeler
1-) BDK Kuzey Buzulu’na yürüyüş zor. Altı üstü eğitim alanına yürüyoruz ne olabilir ki diye düşünmeyin hem uzun sürüyor (1,5) saat hem de sürekli irtifa alınan bir yürüyüş. Yoruyor yani.
2-) Daha önce de yazdım Buzul eğitimi sırasında aktif olmanız gerekli. Zaten kısa süren bir eğitim aktif olmazsanız bir şeyleri kaçırabilirsiniz.
3-) Yanınızda her zaman hazır yedek yiyecek getirin. Bir şeyler olur ve yemek yapamayabilirsiniz, o zaman tüketeceğiniz bir şeyler olmalı.
4-) İp inişinin nasıl yapılacağını kesinlikle biliyor olun.
5-) İstasyon kurmak ve malzeme atmak geleneksel tırmanışın en temelini oluşturan şeyler. Bunlara çok özen gösterin çünkü gelişim olma hedefiniz varsa bir dahaki malzeme kullanımınızda tırmanıyor olacaksınız.
6-) İp inişi yeri soğuk oluyor biraz da esiyor. Uyuma gibi bir planınız varsa ilk inenlerden olun aşağıda çok daha kolay uyunuyor. Ben yukarı çıkarken yanıma sıcak bir sıvı almadım, siz alabilirsiniz.
7-) İstasyon kurma eğitiminden sonra Görkem (E) bir başlangıcın gelişime karşı laubali tavırlar sergilediğini bundan dolayı uyarı aldığını söyledi. Kim olduğunu söylemedi. Böyle şeylerin yapılmaması ve gelişimlerin de birer eğitmen olduğunu unutmamak gerekli.
6 Eylül Cumartesi
Sabah 07.00 gibi kalktık. Yanmış tavada yumurta yaptık. Tahmin edersiniz ki pek güzel olmadı. Ben sadece lavaş arası bir şeyler yedim. 08.00’de sıraya geçip yürüyüşe başladık. Davlumbaz Tepe’yi klasik şekilde çıkacaktık. 09.05’te 5 dakikalığına mola verildi. Yaklaşık yarısına gelmiştik. Biraz jelibon yedim biraz da su içtim. 09.40’ta zirveye vardık.

Rotamız bu şekilde. Zirvede 25 dakika mola verildi. Burada foto falan çekinip birbirimizi takdir ettikten sonra iki gruba ayrıldık. Bizim gruba Halit (G) bölge tanımı yaptı. Davlumbaz Tepe’nin zirvesi inanılmaz. Çok fazla dağı görüyor ve manzara anlamında müthiş. Her insan bir kere çıkmalı kesinlikle.


10.10’da inişe başladık. Biraz zorlu ve sıkıcı bir yürüyüştü. 11.32’de kamp alanına vardık ve 1 saat mola verildi. Molada bir şeyler atıştırıp dinlendik. 12.30’da sıra olduk. Sırada makara eğitimi ve istasyon sınavı vardı. Dün gittiğimiz kayalıklara tekrardan gittik. Bu eğitimde 1’e 3 makara, 1’5 makara, 1’e 9 makara sistemleri öğretiliyor. Gösterimden sonra gruplara bölünüp (benim grup: Fatma, Taner, Ben) kendi istasyonumuzu kurduktan sonra her makara sistemini birkaç kez denedik. Makara sistemlerinin kurması çok karışık değildi bence hatta eğlenceliydi. Ama efektiflik anlamında özellikle sürtünmeli makara sistemleri ölüm gibi. Umarım kullanmak zorunda kalmam. Ek olarak Halit Koçhan reverso takılı durumdayken makara sistemi kurmayı gösterdi. Onu pek anlamadım ve kafam yandı yalan yok. Bunların dışında herkes sıra sıra sınava gitti. Herkesin sınavı bittikten sonra tekrardan gruplara ayrıldık (Benim grup: Sezen, Güz, Özgür, Gökdeniz, Ben) ve Halit Koçhan her ekibin belirli bir süre içerisinde (kısa bir süre ama tam hatırlamıyorum) istasyon kurmalarını istedi. İlk başta dörtlü sonra beşli istasyon kurduk. Dörtlü istasyonu mükemmel attık. Herkes takdir etti. Beşli istasyon konusunda o kadar şanslı değildik maalesef ki yetiştiremedik.


Bundan sonra eğitimin sonuna geldik ve tek sıra olup 19.38’de kamp alanına geri döndük. 21.15’e kadar mola verildi. Mola bitiminde oyun oynadık. 23.00 gibi oyun bitti ve kamp alanına döndük. Yarın dönüş yürüyüşü olduğu için yatmadan önce çantamı iyice toparladım ve sonrasında yatış.
Üçüncü Gün İçin Tavsiyeler
1-) Davlumbaz Tepe çıkışı çok zor bir dağ değil. Sadece sürekli irtifa alıyorsunuz ve yarısı kadarını çarşak içerisinden yürüyorsunuz. Bundan dolayı tozluk takabilirsiniz. Hayati bir şey değil ama özellikle inişte çok işinize yarayabilir çünkü inerken sürekli çarşakta kayıyorsunuz (bayağı eğlenceli ve iyi bir yürüyüş şekli). Tozluğunuzun olmadığı durumlarda ayağınıza çakıl parçaları girebilir.
2-) Benim camel bag’im yoktu ve en çok eksikliğini burada çektim. Hem sürekli irtifa aldığınız hem de yorucu bir aktivite yaptığınız için sürekli susuyorsunuz ve camel bag’siz yürürken su içmek oldukça zor.
3-) İnişin çıkıştan daha kolay süreceğini veya daha hızlı biteceğini düşünebilirsiniz ama ikisi de hemen hemen aynı. Ekstra olarak inerken bayağı sıkılıyorsunuz.
4-) Jelibon stoğunuzu zirveye yetecek şekilde yapın yoksa insanlardan jelibon dilenmek durumunda kalabilirsiniz. Deneyimle sabit.
5-) Makara eğitimi ve istasyon sınavının birlikte verildiği eğitimde boş zamanlarınızda malzeme de atabilirsiniz. Bu eğitim bayağı uzun sürüyor ve yeterince kez makara yaparsanız kesinlikle belirli bir süreyi malzeme atmakla geçirmenizi öneririm. Eğitimin olduğu kayalıklar delik, çatlak vs. anlamında biraz yetersiz o yüzden yakınlardaki bütün kayaları aramanız gerekebilir.
6-) Genel bir kural olarak yarınında çantanızı kullanacağınız günün önceki gecesi yatmadan önce çantanızı toplama kültürü edinmenizi öneririm. Bu, kalktığınızda işinizi çok daha kolay hale getiriyor. 15 dakika daha az uyuyup çok daha düzenli olabiliyorsunuz.
7 Eylül Pazar
Saat 07.00 gibi kalktık. Yine ekmek arası bir şeyler yedik. Son gün olduğu için yemek konusunda çok kasmadık zaten dönünce yeriz diye düşündük. Bütün kamp yükü ile 08.00’da tek sıra olduk, mıntıka temizliği yaptık, faaliyet fotosunu çektik ve bu güzel diyardan ayrılma yürüyüşüne başladık.

09.19’da Tekepınarı’na vardık, 10 dakika mola verildi. Burada bir şeyler atıştırıp şişemi doldurdum. Burdan sonra geldiğimiz yoldan saparak Cımbar Boğazının güneyinde yer alan Arpaçukuru Mevkii’nden devam ettik. Patika yolundan yürüdükten sonra traktör yoluna geçiş yaptık ve saat 10.20’de bir yalağın yanında 10 dakika mola verdik.

11.56’daki TDF Dağ Evi önüne ulaştık ve yürüyüş bitmiş oldu. Yürüyüş rotası aşağıdaki gibi.

Buradan biraz mola verdikten sonra faaliyet toplantısı ve malzeme sayımı yaptık. 13.30’da gelen servise binip otogara doğru yola çıktık. 14.40’ta Niğde Merkez’e vardık. Önce bi hamam yaptık, sonra Tabal’a gittik (kesin gidin), karnımızı doyurduk. Ondan sonra da çay bahçesinde otobüs saatini beklerken sohbet-muhabbet ettik. 21.00’de İstanbul’a giden otobüs kalktı ve faaliyet son bulmuş oldu. TEBRİKLER YTÜDAK!!!!!
Dördüncü Gün İçin Tavsiyeler
1-) Dönüş yolu uzun sürüyor. Bir noktada artık adım saymaya başlıyorsunuz buna hazırlıklı olun. Bir de sürekli aşağı doğru gittiğiniz için özellikle ayak parmaklarınız ve eklem bölgeleriniz ağrıyabilir. Ayrıca nasıl olsa dönüş yolu deyip çantanıza eşyaları rastgele atmayın, düzgün düzenleme yapın üzülebilirsiniz yoksa.
2-) İstanbul’dan hamam çantası getirmeyi unutmayın, faaliyet başlamadan önce Ulvi Bey’e bırakabilirsiniz çantanızı.
3-) Hamama ve Tabal’a kesin gidin. Verdiğiniz paraya değecektir emin olun.
Bu güzel faaliyet için bütün YTÜDAK ailesine teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım daha çok zirvede bir arada oluruz. BONUS FOTO!!

DİPSİZ GÖL BUZUL EĞİTİM FAALİYETİ 2025
Tarih: 4 Eylül – 7 Eylül
Çadır Grubu: Erhan Ceviz, Hilmi Oğuz Yıldırım, Taner Dinç
Ekip: 13 başlangıç, gelişim, eğitmenler
Yazan: Hilmi Oğuz Yıldırım
Faaliyet Öncesi
Faaliyette çantamız ağır olacağı ve uzun yürüyüşler yapacağımız için önceden antrenman şarttı fakat benim antrenmana ayırabileceğim çok zamanım yoktu, o yüzden yaz stajıma toplu taşıma yerine yürüyerek gitmeyi tercih ettim. Çantamın içine ağırlık koydum, ağırlıkları düzenli olarak arttırdım. Şanslı olduğum bir nokta güzergahımda düz, yokuş yukarı ve yokuş aşağı kısımlar vardı, yani ağırlıklı yürüyüş için ideal bir rotaydı. Hafta içi her gün bir saat gidiş bir saat geliş şeklinde yürüdüm. Bazı günler akşam tekrar ağırlıklı yürüyüşe çıktım. Yürürken kendimi yorulsam da hızlı yürümeye zorladım. Bu şekilde faaliyetteki yürüyüşleri gündelik şehir hayatı müsaade ettiğince simüle etmeye çalıştım. Bu konuya notlar kısmında devam edeceğim.
Faaliyet öncesi WhatsApp üzerinden çadır grubu olarak faaliyet hakkında yemek, ulaşım, malzeme paylaşımı vs. gibi konuları erkenden konuşmaya başladık. Faaliyet zamanına kadar düzenli olarak birbirimizi kontrol ettik, her şey yolunda mı, herkes faaliyete geliyor mu, bir aksilik çıkıyor mu vs. Faaliyetten bir süre önce çadır grubumuzdan bir arkadaşımızın zehirlendiği için gelemeyeceğini öğrendiğimizde arkadaşımız adına üzülüp hazırlıklarımıza ona göre devam ettik.
Malzeme tesliminde faaliyete götüreceğimiz ekipmanların bir kısmı bize verildi, kalanının Cımbar Boğazı girişinde (faaliyetin ilk yürüyüşüne başladığımız yer) verileceği söylendi. Başlangıcın malzeme teslimine gelen üyeleri olarak verilen malzemeleri kabaca bölüştürdük. Faaliyette Cımbar Boğazı girişinde zaten tüm ekipmanı tüm başlangıç olarak bölüşecektik. Malzemelerin detaylı bir listesini hazırladık, hangi malzeme kimde, hangi malzemeden kaç tane var vs. Birkaç kişiyi aramızda malzemeci olarak belirledik ki malzemelerin takibi kolay olsun.
Çadırımızın pollerini Erhan abi, iç-dış tentelerini ben aldım. Bu sayede ağırlığı bölüşmüş olduk.
Çadır grubu olarak yemekler için hazır yemek götürmeyi tercih ettik. Yemek seçimimiz hakkında notlar kısmında daha detaylı anlattım.
Hava durumunda faaliyet boyunca yağmur gösteriyordu o yüzden yağmurluğumu çantamın kolay erişebileceğim bir yerine koydum ve yürüyüşten önce çanta yağmuluğumu çantama taktım.
3 Eylül Çarşamba
Akşam 21.30’a Esenler otogarından toplu otobüs bileti alınmıştı, otobüs Alibeyköy ve Anadolu yakasında da durup yolcu alacaktı. Gece uyumak istediğim için zirve çantası olarak kullanacağım küçük çantama gece ihtiyacım olabilecek şeyleri alıp büyük çantamı bagaja koymuştum. Yol gece soğuk olabileceği için yanınıza kalın birşey almayı unutmayın. Birkaç dakika gecikmeyle yola çıktık. Otobüste Minel’in yanına oturdum ve faaliyet hakkında biraz konuştuk. Minel geçen yıl Trans faaliyetine gittiği için tecrübeliydi. Trans faaliyeti de Aladağlar’da yapılıyor, gerçi farklı bölgelerinde ama sonuçta mevsim ve coğrafya neredeyse aynı. Kendisine deneyimlerini paylaştığı için teşekkür ederim.
4 Eylül Perşembe
Genellikle uyuyarak geçirdiğim yolculuğun ardından sabah 08.32’de Niğde merkezdeki otogara vardık. Cımbar Boğazı girişine küçük bir servisle gidecektik. Otobüsten inip servise eşyalarımızı yükledik ve ihtiyaçlarımızı giderdik. Burada ihtiyaç gidermek önemli çünkü servisten inince verilen molada son hazırlıklarınızla meşgul olacaksınız.
09.03’te servis yola çıktı, 09.50’de Demirkazık Köyü yakınlarındaki Cımbar Boğazı girişine vardık. Yürüyüşe buradan başlayacaktık ve uzun bir yürüyüş olacaktı. 30 dk hazırlanma süresi verildi, başlangıç olarak hemen hazırlanmaya koyulduk. Faaliyet için verilen teknik ekipmanları ağırlıkça ve hacimce eşit olarak paylaşmaya çalıştık. Bazı arkadaşlar kendilerine güvendikleri için daha fazla yük alarak bizlerin yükünü hafiflettiler. Onlara buradan tebrik ve teşekkür ediyorum.
Yanımda beni su kaynağına kadar idare etmesi için 1.5 litre su vardı. Bu miktar su kaynağına kadar beni idare etti.
Molaya çok az geç kalarak yürüyüşe başladık. Hava genel olarak güneşliydi. Bu kısımda genel olarak yokuş yukarı yürüdük.
Yaklaşık 2-3 metrelik bir yükselti çıkmamız gereken zor bir pasaja denk geldik. Burada sırayla çantalarımızı çıkarıp elden ele uzatarak yukarıya çıkardık, sonra kendimiz çıktık. Sonra bu noktada 15 dk mola verdik. Mola başladığında saat 11.53 idi.

Molanın ardından tekrar yürüyüşe başladık. Genel olarak yokuş yukarı yürüdük. Çanta henüz çok ağır olmamasına rağmen belime vuruyordu, bu yüzden yürüyüş boyunca canım biraz acıyarak yürüdüm.
14.07’de Tekepınarı’nda su molası verdik. Burası kritik bir yerdi. Buradan sonra dönüş yürüyüşüne kadar su kaynağına erişimimiz olmayacak, kendi taşıdığımız suyla idare edecektik. Eğitmen ve gelişimlerin tavsiye ettiği gibi 10 litre su alacaktık. Ben faaliyete bir adet 5 litrelik boş şişe, biri dolu ikisi boş toplam üç adet 1.5 litrelik şişe ve bir adet boş 0.5 litrelik şişe getirmiştim.
Bu noktaya kadar şişeler boş olduğu için daha rahattık. Bu noktada tüm şişeleri doldurduktan sonra çantalarımız çok daha ağır hissettiriyordu. Faaliyet boyunca en zorlandığımız zaman bu andan kamp yerine varana kadar geçen zamandı.
Normalde 30 dk olan molanın uzatılmasıyla birlikte saat 15.00’da Tekepınarı’ndan yürüyüşe başladık. Bu aralıkta nispeten daha düzayak bir şekilde yürüdük.
Yürüyüşten önce belime polar boyunluğumu ve balaklavamı koydum ki çanta belime vurmasın. İşe yaradı, bu taktiği 2025 Gölpazarı eğitim faaliyetinde Halit Tekinyer vermişti, buradan kendisine teşekkür ediyorum.
16.02’de 5 dk mola verdik. Genel olarak hepimiz yorgunduk. Bazı arkadaşlarımız biraz daha fazla zorlanmıştı. Zorlanan arkadaşlarımızın yüklerini birazcık alarak paylaştık. 3 dakika gecikerek tekrar yola çıktık. Buradan sonraki yürüyüş faaliyetin en zor geçen yürüyüşüydü. Molada yetiştiremediğim için belime koyduğum polar boyunluğumu ve balaklavamı tam iyi yerleştiremedim ve o yüzden su ile birlikte çok ağır olan çantam belime vurarak çok acıttı. Yürüyüşün sonlarına doğru acıdan inleyerek yürüyordum. Bir arkadaşımızın çantasının bel perlonu koptuğu için aşırı derecede zorlandı, genel olarak yorulduğumuz için ve ağırlığın da etkisiyle hızımız ciddi derecede azalmıştı. Duraksayarak gitme derecesine gelmiştik.

17.05’te Cımbar Obayeri’ne (kamp alanımız) vardık. Kamp alanını ilk gördüğümde çölde vaha bulmuş bedevi gibi sevinmiştim. Bütün başlangıç olarak birkaç kişi hariç resmen mahvolmuştuk.
Tuvalet ve sigara alanı belirlendi, yarın sabah 05.00’de buzul eğitimi için tek sıra olmamız söylendi.
Çadırlarımızı kurduk, yemeklerimizi yedik ve kalan zamanda Aladağlar’ın ihtişamını seyrederek dinlendik. O sırada saat 20.20’de telsizden gelen yardım çağrısı ile harekete geçtik. Bunun bir ilkyardım simülasyonu olduğunu biliyorduk ama gerçekmiş gibi elimizden geleni yaptık.
Ardından küçük bir toplantı ile simülasyonu değerlendirdik. İlkyardım konusunda çok eksiktik. Eksik olan noktalarımızı tartıştık, eğitmenler simülasyonu değerlendirdi, yanlış yaptığımız kısımların doğrusu gösterildi. Edindiğim bir önemli not şu: kazazedelerin olduğu yer kampa çok uzak olabilir ve ilkyardım uygulayıp kazazedeyle ilgilenmek günler sürebilir, o yüzden önce çok hızlı bir durum değerlendirmesi yapılıp ondan sonra olay yerine gidilmeli, tabii ki saat kaç olursa olsun kesinlikle kafa lambası bulundurulmalı.
Sonra geceyi bivakta geçireceklerin listesi açıklandı. Faaliyet boyunca her gün birkaç kişi bivakta kalacaktı. Dağcılıkta bivak yapmak gerekebildiği için bu uygulama bunu simüle etmenin güzel bir yolu. Çadır grubumuzdan Erhan geceyi bivakta geçirdi. Biz de yarın için hazırlıklarımızı yapıp yattık.
5 Eylül Cuma
Sabah 4’te kalkıp hazırlıklarımızı yaptık, kalın kıyafetlerimizi de alıp 05.00’da BDK (Büyük Demir Kazık) buzuluna doğru yürümeye başladık.
06.30’da buzula vardık ve eğitime başladık. Buzul çok soğuktu, soğuk olmasını bekliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Neyse ki hazırlıklıydım; yün çorap, termal içlik ve polarım vardı. Fakat yolda kalın giyinmeyin, yolun başları kamp alanı gibi olurken buzula yaklaştıkça hava soğuyor. Eğer yolda terlerseniz buzulda ıslak kıyafetlerle daha fazla üşürsünüz.

Tavsiyem termal içlik üzerine tişört giyerek yürümeniz.
Buzul eğitiminde Alman ve Fransız teknikleriyle krampon kullanımı, eğime göre kazma kullanımı, buz vidası kullanımı, abalakov üçgeni yapımı gibi konular gördük. Ayrıca bu bölgede taş düşmesi çok oluyor, küçük bir parça taş çok hızlı bir şekilde düşüp benim omzuma çarpmıştı, kafama da çarpabilirdi. O yüzden kask kullanımı hayati.
08.45’te buzul eğitimi bitti ve dönüş yürüyüşüne başladık. 09.28’de kamp alanına vardık, 2 saat molanın ardından geleneksel malzeme eğitimi olacağı söylendi.
Bu molada dinlenip bir şeyler atıştırdık. 11.30’da eğitim alanına doğru yürüyüşe başladık, 11.54’te alana vardık.
Önce eğitmenler tarafından emniyet malzemeleri tanıtıldı. Ardından biz malzemeleri uygulamalı olarak kayada denedik. Attığımız malzemeleri eğitmenlere gösterdik, onlar da ‘’olmuş’’ veya ‘’olmamış şöyle yap’’ diyerek malzemelerimizi kontrol etti.

Bu eğitim olurken bir yandan 3’er kişi ip inişi için çağırılıyordu. İp inişini önceden eğitimini aldığımız için bilmemiz bekleniyordu. Geleneksel tırmanışta olduğu gibi yarım ipler uç uca bağlanarak ip inişi yaptık. Bu yöntemin geleneksel tırmanışta kullanılmasının sebebi kaç metre tırmandıysanız aynı uzunlukta ip inişi yapabiliyorsunuz. Bu yöntemde ip inişi yaptıktan sonra aşağıdan hangi ipi çekmeniz gerektiğini yukarıdayken kontrol etmelisiniz; karabinanın bir tarafında düğüm olurken diğer tarafında düğüm olmaz, ipi almak için düğüm olan taraftan çekmelisiniz ki düğüm karabinaya takılıp ipin gelmesini engellemesin.
15.20 gibi dönüşe hazırlanırken malzemeleri sayım işlemine başladık. Her eğitimden sonra malzemeleri saydık ki hiçbir şey kaybolmasın, bir karışıklık çıkmasın. 15.34’te kamp alanına doğru yürüyüşe başladık, 15.55’te kamp alanına vardık. 15 dk molanın ardından istasyon kurma eğitimi için kamp alanının hemen yanında olan kayalık alana yürüdük (yaklaşık 2 dk).
Eğitmenler kayaya malzeme atarak istasyon kurmayı anlattıktan sonra gruplara ayrılıp malzeme atmayı ve istasyon kurmayı denedik. İstasyon eğitiminden sonra malzeme sayımı yapıp 19.17’de kamp alanına yürüdük.
Ardından 1 saat 30 dk mola verildi. Bu molada yemek yiyip sıcak sıvı içtik, dinlendik ve sıradaki eğitim olan gece ip inişi için hazırlık yaptık.
21.00’da ip inişi yapacağımız yere doğru yürüyüşe başladık. 21.28’de ip inişi yapacağımız yere vardık ve teker teker ip inişi yapmaya başladık. Burada bir kişi iniş yaparken diğerleri bekliyor, o yüzden beklerken sıcak sıvı hazırlayabilirsiniz hatta hazırlamalısınız çünkü hava soğuk ve rüzgarlı olabiliyor. Sıcak sıvı ve yemek için yanınıza ocak vs. almayı unutmayın. Ayrıca oturmak için mat da almalısınız yoksa soğuk taşa oturmak durumunda kalırsınız.
6 Eylül Cumartesi
İp inişi bitti, 00.36’da kampa doğru yürüyüş başladı. Bu yürüyüşte öncü, tempocu ve artıcı bizim kendi aramızdan belirlememiz istendi. Kampa kadar bu şekilde gittik, yolu öncü olan başlangıçlar buldu.
Kampa döndüğümüzde saat 08.00’da Davlumbaz zirve için tek sıra olmamız söylendi.
Sonra bivak listesi açıklandı, benim de ismim vardı. Hemen çadırdan mat ve tulumumu ve zirve çantamı alıp gittim. Halit bizi bivak alanına götürdükten sonra 7 dakika süre içinde bivağa girmemizi istedi. Hemen bivağı serdik, matlarımızı ardından da tulumlarımızı içine yerleştirdik ve tulumlarımızın içine girdik. Sabaha kadar bivaktan çıkmamamız da söylendi, tuvalet de dahil. O yüzden ip inişinde sıra beklerken eğitmenler izin verirse tuvalete gitmenizde fayda var. Eğitmenler izin vermezse daha önce gitmeniz gerekecektir, bunu da aklınızda bulundurun.
Bivağa girdikten sonra yıldızları seyrederek uyuduk. Sabah Ayça bizi saat 07.00 gibi uyandırdı. Hemen çadıra gidip kahvaltı yapıp hazırlık yapmaya başladım. Saat 08.00’da Davlumbaz zirve yürüyüşüne başladık. 09.05’te 5 dk su molası verildi. 09.40’ta zirveye vardık.
Bu yürüyüşte oldukça dik yerler var ve taşlar kayıyor, önünüzdeki ve arkanızdaki kişiyle aranızı normalden daha fazla açık bırakarak yürümeniz iyi olacaktır. Baton bu faaliyetteki diğer bütün yürüyüşler gibi olmazsa olmaz. Adımlarınızı dikkatli ve yavaş atın. Dik kısımlarda düşerseniz aşağı yuvarlanabilirsiniz.Bu yürüyüşte hava oldukça güneşliydi fakat zirveye çıktıkça rüzgar artıyor ve hava serinliyor. Tavsiyem ince ama uzun kollu bir şey giyin. Yanınıza mont veya kalın bir şey alın, zirvede verilen molada üşüyorsunuz. Dönüş yürüyüşünden önce çıkarın ki terlemeyin.

Davlumbaz zirvede 25 dk mola verildi, diğer zirveler gösterilerek tanıtımları yapıldı.
Zirvede olmak gerçekten çok güzel bir hissiyat. 10.11’de dönüş yürüyüşüne başladık. 11.32’de kamp alanına vardık. 1 saat mola verildi. Ardından 12.30’da geçen gün istasyon eğitiminin yapıldığı yerde makara eğitimine başladık.
Önce makara kurulumu eğitmenler tarafından anlatıldı, sonra biz kendimiz makara kurmayı denedik. Bir süre makara kurmayı deneyimledikten sonra makara, malzeme atma ve istasyon kurmayı karışık bir şekilde denedik. Makara kurmayı denemek çok önemli çünkü karışık bir kurulum olduğu için teorik anlatımla tam anlaşılmıyor, kendiniz denemeniz lazım. Biz gruplara bölünüp denedik; grupta herkes sırayla makara kuruyor, diğerleri kurduğu makarayı kontrol ediyor, yanlışı varsa söylüyordu. En verimli yöntemin bu olduğunu düşünüyorum.

19.38’de eğitim bitip kamp alanına döndük. 21.15’e kadar mola verildi, bu sırada yemek yedik, sıcak sıvı içtik ve dinlendik. 21.15’te oyun için tek sıra olduk ardından oyuna başladık. Oyun, kamp alanının hemen yanında yapıldı. Tüm faaliyetler içinde en eğlendiğim oyundu, hatta çoğu başlangıç üyesinin de böyle düşündüğünü söyleyebilirim. Güz arkadaşımızın taş alabilmek için gözünü feda etmesi (gözünü bandanayla kapamasını kastediyorum) hala aklıma geldikçe beni tebessüm ettirir.
23.03’te oyun bitti ve bivak listesi açıklandı. Çadır grubumuzun bivak yapmayan son üyesi Taner de o gün geceyi bivakta geçirmek üzere çadırdan ayrıldı. Biz de ardından yattık.
7 Eylül Pazar
Bugün faaliyetin son günüydü. 07.00 civarı kalkıp kahvaltı yapıp dönüş hazırlıklarımızı yaptık. 08.00’da tüm kamp yükü ile tek sıra olmuştuk. Ardından mıntıka temizliği yapıp topluca fotoğraf çekindik.
08.12’de yürüyüşe başladık. 09.19’da Tekepınarı’nda 10 dk mola verdik. Bu molayı su içmek ve dinlenmek için kullandım. Ardından 09.29’da tekrar yola çıktık. Bir noktadan sonra geldiğimiz yoldan sapıp farklı bir yoldan gitmeye başladık. Yürüyüş boyunca hava güneşli ve sıcaktı. İnce ama uzun kollu kıyafetler giymenizi tavsiye ederim.
10.20’de hayvanlar için yapılan bir yalak yanında kısa bir mola verdik. (tam süreyi hatırlamıyorum ama 10 dk diye tahmin ediyorum.) Bu molada su içip son atıştırmalığım olan leblebimi de yedim.
Tekrar yürüyüşe çıktık. Bu noktaya kadar genel olarak hafif eğimle yokuş yukarı çıkmıştık, bu noktadan sonra genel olarak yokuş aşağı yürüdük. Yokuş aşağı olan yürüyüşler nedense bana daha zor geliyor, bacaklarım daha çok yorulmuş hissediyor.
11.56’da Demirkazık köyünün girişindeki yola ulaştık, malzeme sayımı yaptıktan sonra faaliyet toplantısı yaptık. Eksikliklerimiz ve iyi yaptığımız şeyler eğitmenler tarafında belirtildi, gelişim senesi hakkında bilgi verildi. 13.31’de servise bindik ve Niğde merkeze doğru yola çıktık.
14.40’ta servis Niğde merkeze ulaştı, hamama girdik, yemek yedik, çay bahçesinde oturup Niğde gazozumuzu da içtikten sonra otobüs saatine (21.00) yaklaşınca şehir içindeki bir halk otobüsüne binip otogara gittik, ardından otobüse binip İstanbul’a doğru yola çıktık. Niğde’de halk otobüslerinde kredi kartı geçiyor, ulaşım için ayrı bir kart çıkartmanıza gerek yok. Faaliyet de böylece bitmiş oldu.
Notlar ve Tavsiyeler
Faaliyet ağır yükler taşıdığınız bir faaliyet, o yüzden kesinlikle antrenmansız gelmeyin. Ağırlıklı yürüyüş bizim kulübümüzün faaliyetlerine daha uygun bir antrenman ama koşu da yapabilirsiniz. Gelişimin de tavsiye ettiği gibi, faaliyetten önce en az bir kere irtifa alarak ağırlıklı yürüyüş antrenmanı yapın.
Rutin antrenmanlara zamanınız yoksa benim yaptığım gibi işe/okula ağırlıklı çantayla yürüyerek gidebilirsiniz. Tabi insanların size garip garip bakmasına hazır olun 🙂
Faaliyet için çadır grubu olarak hazır yemek götürmeyi tercih ettik. Önceden evde pişirdiğiniz yemekleri götürebilirsiniz veya bizim yaptığımız gibi hazır paketli pişmiş yemek alabilirsiniz.
Faaliyette midenizin bozulması isteyeceğiniz en son şey. Bu duruma şehirde yediklerinize dikkat ederek önlem almalısınız, ne var ki gene de midenizi bozabilirsiniz, nitekim ben şehirde o kadar dikkat etmeme rağmen faaliyette midem bozuldu. Faaliyete ishal ve kabız karşıtı ilaçlar getirebilirsiniz veya daha doğal bir alternatif olarak kuru kayısı ve leblebi getirebilirsiniz. Leblebi ishale ve kayısı ise kabıza iyi gelir. Kayısıyı kuru kayısı olarak getirin ki ağırlık yapmasın.
Faaliyetteki yürüyüşler uzun ve engebeli yollarda yapılıyor, baton çok önemli. Batonsuz bir Dipsiz faaliyeti düşünülemez.
Bunu bir yaz faaliyeti olarak düşünmeyin. Uludağ kış eğitim faaliyetinde giydiklerimin aynısını gece ip inişinde sıra beklerken giydim ve gene de az da olsa üşüdüm. Faaliyette hem sıcağa hem soğuğa uygun kıyafetler bulundurun. Bunları aşağı yukarı her zaman yanınızda bulundurmanızda fayda var.
Kafa lambanızı yukarıda da belirttiğim gibi her zaman istisnasız yanınızda bulundurun, ne olacağını bilemezsiniz.
Gelişim ve eğitmenlere karşı olan laubali tavrımızdan dolayı uyarıldık. Toplu uyarı almadık, sadece sözlü bir şekilde uyarıldık. Bu durum hepimizi çok üzdü. Başlangıç olarak bu tarz durumlara daha çok dikkat etmeliydik.
Faaliyetten önce faaliyet için malzemeci olarak Güz ve Özgür gönüllü olmuştu. Herkes genel olarak malzemelerin durumundan haberdardı fakat onlar durumu özellikle takip ediyor ve malzemeleri gerektiğinde çadır grupları veya kişiler arasında paylaştırıyorlardı. Buradan gönüllü vazifeleri için kendilerine teşekkür ediyorum, bu yöntem sayesinde malzemelerin takibi çok daha kolay oldu.
Ayrıca gene her çadır grubundan bir başlangıcı malzemeci olarak belirledik. Tekrar belirteyim, her çadır grubunda herkesin her teknik malzemeden haberdar olması gerek ama malzemeci özellikle yakından durumu takip edip malzemeleri gerektiğinde kişiler arasında bölüştürüyordu.
Bu faaliyette başlangıç ruhu tam olarak oturmuştu, herkes her konuda birbirine yardım ediyordu. Bunu görmek çok mutlu ediciydi, Yuvacık’taki halimizi hatırlayınca duygulanıyorum.
Genel olarak yorucu ama çok güzel ve keyifli bir faaliyet oldu, emeği geçen bütün başlangıç, gelişim ve eğitmenlere teşekkür ediyorum. Bir sonraki faaliyetlerde görüşmek üzere…





