Duyurular
Anasayfa » Faaliyet Raporları » 2018 » KDK-Batı Yüzü Rotası Tırmanış Raporu
Mahmut kılçık sürmeyi öğrenirken

KDK-Batı Yüzü Rotası Tırmanış Raporu

Tarih: 21 Ağustos 2018

Kamp: Tekepınarı

Rota Dibinden Başlangıç: 06:30

Zirve: 15:00

Malzemeler: Yarım ip x2, 5 sikke, takoz set, cam set, 9-10 kilitli, 4*120’lik, 6*60’lık perlon, bırakma perlonları, 12 ekspres, kişisel emniyet ekipmanları, ilk yardım çantası, bivak, 4 litreye yakın su (yarım milkshake), telsiz

Ekip: Alper Kılıçalp, Mahmut Oflaz

Yazan: Alper Kılıçalp

Mahmut ile iki gelişim girebileceğimiz, başlangıç için iyi bir dağ rotası ararken Yusuf’un önerisi üzerine KDK Batı Yüzü Rotasına girmeye karar verdik. Şehirde hazırlıklarımızı tamamlayıp yaklaşık 13 gün sürecek Aladağlar “Ekspedisyonumuz” için yola çıktık. 3 gün Tekepınarı’nda tırmanıp 1 gün rest verdikten sonra rotaya girmek için akşamdan hazırlıklarımızı tamamlayıp saat 05.00’te uyanmak üzere uykuya daldık.

Sabah uyanıp bir şeyler atıştırdıktan sonra 05:40 gibi rotaya doğru yürüyüşe başladık. KDK etrafında yarım ay çizen yürüyüşümüz sonrasında “rota dibi şu tepenin hemen arkasında” diyerek dikine girdiğimiz tepecikte 6-7 metre yükseldikten sonra hemen önümden giden Mahmut’un tırmanış ayakkabısı giymeye çalışan şaşkın yüzüne bakıp ip açma kararı aldık. Yaklaşık 20 metrelik, su oluklarını pinch alıp ayaklarımızı su oluklarına sıkıştırıp yükseldiğimiz kısa, dik etap sonrası free bir şekilde ayakkabılarımızı giyip ip açtığımız etaba girmek yerine sağdaki çok rahat kısımdan yürüyerek geçilebileceği gerçeğinin içimde uyandırdığı duygularla yüzleşmeye çalışarak yükselmeye başladık.

Girişteki etaplar

Raporlarda at nalı olarak geçen yapıya doğru, raporlarda olmayan ancak rehberde bahsedilen ip inişinin olduğu kuleyi bulmak amacı ile önümüzdeki her kulenin üstüne çıkma hedefi ile free bir şekilde yükseldik. Genellikle rahat etapları seçerek ve kulemsi yapıların sağından veya solundan ve raporlarda bahsedildiği gibi sola kaçmak yerine hep batılı kalacak şekilde yükseldik.

Mahmut yan geçiş yaptıktan sonra sağlı şekilde devam ediyor

Çıktığımız her kulemsi yapıda “vallahi ip inişini atladık biz” diye sevindikten sonra batı at nalı olarak adlandırılan kütle olduğuna inandığımız kütleye doğru ilerleyip kütlenin solundan devam etmeye çalıştık. Buraya kadar olan kısımda birkaç yerde tırmanış ayakkabısı giymek dışında herhangi bir efor sarf etmedik. Hedef alarak ilerlediğimiz kütlenin solundan ilerlenemeyeceğini anladığımız anda ana kütleden ayrılmış bu kulenin arasından geçilebildiğini gördük. Ana kütle ile bu kule arasında kalan bu inanılmaz mistik yerde gözümüze bir perlon takıldı ve rehberde bahsedilen iniş yapılan kısma geldiğimizi anladık.

İp inişi yaptığımız yer

Bir perlon ile back-up alınmış iniş noktasından (Perlon güvenilir duruyor ancak iniş yaptığımız babaya bağlı yardımcı ip ve bu ipteki free karabinaya güvenmekte zorluk çektik) 45 metre civarı bir iniş yaptıktan sonra zirve sağ çaprazımızda kaldı.

Bundan sonraki kısımlar yer yer dikleşen yer yer koşulan slab etaplardan oluşuyordu. Bazı noktalarda tedirgin eden boşluk hissi oluştuğu için hem tecrübe olması amacıyla hem de tedirginlik hissi sebebi ile running belay ile devam ettik. Slab kısımlarda yaptığımız birkaç yan geçiş gerçekten ilginçti. Slab geniş bir sete ulaştıktan sonra zirveye devam eden kılçık hattının önümüzde yükseldiğini gördük. Daha önce kılçık ile yakın bir tanışmamız olmadığı için bilmediğimiz bir etap olacaktı. Ben Mahmut’a malzemeleri verdikten sonra Mahmut kılçığın hemen başına gelip “ALPER!” diye seslendi. Kılçığın tam ortasında bir boşluk olduğunu ve geçilip geçilemeyeceğinden emin olmadığını söyledi. Bir süre daha bakınıp nasıl bir yer olduğunu anlamaya çalıştıktan sonra Mahmut yanıma geldi ve hemen durduğum yerden o kısmın ilerisine yan geçiş yapabileceğimize karar verdik.

Geçilemeyeceğini düşündüğümüz için sonradan inip yan geçtiğimiz kılçık

Burada ip açacaktık. Bir istasyon kurduktan sonra Mahmut sitemkar bağırışlar eşliğinde yan geçişi yapıp istasyonu kurdu ve beni yanına aldı. Çürük, tedirgin edici, boşluklu, çirkin bir yan geçişten sonra ben, biraz daha sağa doğru doğru devam edip kılçığın tam olarak bağlandığına emin olup Mahmut’un yanına geldim ve rota girişindekine oranla çok daha büyük bir duygusal karşama ile karşı karşıya kaldık. Geçemeyeceğimizi düşündüğümüz yerin aslında fazlasıyla rahat bir yer olduğunu gördük. Kılçığa bağlanıp Mahmut’un kılçığı at sürer gibi geçmeye başladığı an, daha önce baktığım bir raporda gördüğüm fotoğrafta bahsedilen kılçıkta olduğumuzu anladım ve hem zirveye gelmek üzere olmamızın hem de rotayı doğru çıkmamızın mutluluğu ile Mahmut’un peşinden kılçığı sürüp, sağa sola bakıp uçurumların muhteşemliği eşliğinde saat 14:40’ta zirveye ulaştık. Zirvede rotayı bitirmenin mutluluğu ile milkshake içip jelibon yiyip bolca fotoğraf çektik ve BDK Kuzey Yüzü’ne bakıp iç çektik.

Mahmut kılçık sürmeyi öğrenirken

İniş için Yelkenkaya’yı kullanmak yerine (bulmaya üşenmemiz ile hiçbir alakası yok 🙂 ) Doğu Bacası’ndan aşağı tırmanıp iniş sikkesine gelip buradan 2 ip inişi yaptık ve saat 6’ya doğru kamp alanına ulaştık.

 

Tırmanış partnerim Mahmut’a, bize bu rotayı öneren Yusuf’a ve de kulübüm Ytüdak’a sonsuz teşekkürler.

Vulnerability Scanner