Duyurular
Anasayfa » Faaliyet Raporları » 2022 » Sivridağ Geleneksel Tırmanış Eğitim Faaliyeti 2022

Sivridağ Geleneksel Tırmanış Eğitim Faaliyeti 2022

Tarih:24-26 Şubat 2022

Ekip:3 Eğitmen,5 Gelişim grubu üyesi

Yazan:Taşkın OKCU

   Güzel birkaç geyikbayırı haftasının sonunda Sivridağ faaliyeti için tarih belirlendiğini öğrendiğimde uzun zamandır beklediğim faaliyetin gelmesine oldukça sevinmiştim.Geleneksel tırmanış için uzun zamandır heyecanlıydım, bir kaç aydır düzenli olarak boulder ve kardiyo antrenmanları yapıyordum; Geyikbayırı’nda geçen zamandan sonra da spor tımanış derecemi arttırmış,mental olarak kayaya daha alışkın ve rahat hareket edecek şekilde gidecektim.Faaliyetten bir kaç gün önce malzeme ve yiyecek planlamamızı yaptık, kulübe gelen yepisyeni Husky Brigt da 5 gelişim kalacak, 2 kişilik küçük bir çadırı malzeme çadırı olarak kullanacaktık.Biz Tarık ile Antalya’dan faaliyete katılacak idik, öğlen 3 gibi  ekibin geri kalanıyla buluşacağımız Erasta alışveriş merkezine geçtik ve ekip için alışverişimizi yaptık.İstanbul’dan gelen ekip malzemelerimi ayarlamıştı ve neyseki sorunsuz bir şekilde uçağa alabilmişlerdi.Akşam 6 gibi ekibin geri kalanıyla buluştuk ve karnımızı doyurduktan sonra servise geçtik.Bir kaç saat civarı süren yolculuğumuzdan sonra saat 10.00 civarı kampa yürüyüşe başlayacağımız noktada indik.Yürüyüş yarım saat kadar sürdü ancak malzemelerin bulunduğu duffle tek kişinin taşıyamacağı kadar ağırdı, gelişim olarak aramızda sürekli dönerek malzemeleri kampa taşıdık.Eğitmenimiz Şükrü sabah 8 de malzemelerle hazır bulunmamızı istemişti.Hızlı bir çadır kurulumundan bir iki dakika sonra yağmur başlamıştı, şansımıza sevinerek çadıra geçip geleneksel tırmanışın nasıl olacağını hayal ederek uykuya daldım.

25 Şubat Cuma

   Sabah 6.00’da uyanıp biraz sersemlenerek 6.30’da işbaşına koyulduk.Gece hava oldukça güzeldi.Yağmurun dinmesiyle şansımıza sevinerek Sivridağ’ın yakından artan heybeti altında Misty Mountains Cold söyleyerek sabah kahvemi içtim.Diğer gelişimler yemek yapmaya başlamışlardı, ben de malzeme çadırına geçerek malzemeleri düzenlemeye başladım.Gelişim çadırında toplanarak hep beraber kahvaltımızı hallettik. Şükrü hangi malzemeleri alacağımız söyledikten sonra emniyet kemerine malzeme yerleştirmenin önemi hakkında ve malzeme kuşanmak hakkında kısa bir brifing verdi. Malzemeleri paylaşıp üstten emniyetli şekilde trad eğitimi yapacağımız Kalebodur Sektör’e yola koyulduk.Yarım saatlik yürüyüşten sonra 9 da rotalara varmıştık. Eğitmenler top rope sistemini kurarken rota dibinde malzeme yerleştirmeyi anımsamak için çatlaklara bir kaç malzeme attım.Şükrü bizi toplayıp istasyon kurmayı,malzeme atma düzeninin önemini artçı emniyeti almayı ve ip düzenini hatırlattı.Sistem kurulduktan sonra açılmış olan 2 rotada tımanmak üzere partnerlere ayrıldık.Elifin lider gitmeme izin vermesiyle hemen malzemeyi kuşandım ve kataları giyerek tırmanışa başladım.Tırmanırken malzeme atmak için koca koca setlerde rahatça durabiliyordum,normalde geleneksel tırmanışın böyle olmadığını biliyordum fakat malzeme atma pratiği çok önemli olduğu için malzemeler arası az mesafe bırakarak bol bol malzeme atmaya çalıştım.Tırmanırken Şükrü’den “Taşkın,son attığın malzemeye atla bakalım” komutunun gelmesiyle içimde kulaklarıma kadar varan bir sırıtma oluştu.Malzemeye düşme efsanesini daha önce insanlarla konuşmuştum ve trad tırmanışlarda mental olarak insanları çok zorladığını, düşme korkusundan trad tırmanmayan insanların olduğunu biliyordum; o yüzden bu eğitimde malzemeye düşmek için kendimi hazırlamıştım ancak tırmanışın verdiği haz ile tamamen aklımdan çıkmıştı.Çünkü top rope sistemde bile malzemeye düşemeyeceksem geleneksel tırmanışta düşme korkusu bir kara delik gibi içimde büyüyecekti ve tırmanırken tir tir titreyecektim.Şükrüyü duyduktan sonra  bir 10 sn attığım malzemeyi düşünüp(1 numara cam) güvendim ve atladım, Einstein’ın teorisini haklı çıkaran 1-2 saniye sonunda malzemeye oturuyordum.Cam tertemiz tutmuştu.Tırmanışa devam edip 2 cam ve 1 takozdan yardım alıp artçım Elifi yanıma aldım.Simülasyon tırmanışları bitmeye yaklaşmıştı ve eğitmenlerle beraber kendimiz rotalara gidebileceğimizin haberine sevinerek Tarıkla bir set malzeme oluşturarak Gökçeyi takip etmeye başladık.Ekipten 100 metre kadar uzaklaşarak zorlu rotaların altında 50 mt civarında bir hat belirledik.ilk lider olarak ben gidecektim,kolay bir sırtı belirleyip 15.30 da tırmanışa başladım.Zevkli bir tırmanıştan sonra bir baba 1 cam ve 1 takozdan istasyon kurdum ve artçılarımı almaya başladım.Bana 5 10 dakika gibi bir süre gelmişti ama tam 1 saat boyunca tırmanmıştım.Askı istasyonun konforunu merak etmiştim ve isteyerek rahat mı rahat olan bir setin 2 mt üstüne askı istasyon kurmuştum.Tarığa malzemeleri aktardıktan sonra lider olarak yolladık.Gökçe Tarığın istasyonuna çıkıp kontrol edecek ve beni alacaktı, yani en son ben gidecektim, kucağımda iple ve sırtımda çantayla geçen 1 saat sonucunda götüm nolur artık beni kemere oturtma diyordu.Tarığın ipin bana bağlı olan ucunu çekmesiyle beklediğim an sonunda gelmişti ve anında istasyonu toplamaya başladım ve tırmanmanya başladım.Yukarıda iniş yapılması için bırakılan çokça perlon vardı, Gökçe malzemeleri kontrol edip inişimiz için uygun bir perlon seçti ve ilk istasyondan inişi sorunsuz tamamladık.2. inişimizi yaparken ipler çok karışmıştı, ilk iniş yapan Tarık ipi açmak için yarım saat kadar tek bir ipi açmak için uğraştı.Havanın soğumasıyla oldukça üşümüştüm ve sonunda inişi tamamlayınca hızlı adımlarla kampa gitmek istiyordum ama ipi çekerken sanki bolta bağlı bir ipi çekiyormuşum gibi hissetmemle beraber içimden çocuğu olmayan bir anaya bayağı bir saydırdım.Tarıkla beraber ipi bir o yana bir bu yana çektiğimiz 5 dk sonucundan ip gelmeye başladı.İplerimizi toplayıp kampa dönüşe koyulduk.19.00 de kampa varmıştık.Çadıra varınca hala tırmanan bir ekip olduğunu öğrenip telsizle haberleştik ve yemek yapmaya koyulduk.Yarım saate diğer ekibin gelmesiyle beraber yemeğimiz hazırdı,eğitmenlerle beraber günün değerlendirmesini yaparak karnımızı doyurduk.Eğitmenler 8.30 da malzemelerle yola çıkmaya hazır olmamızı söylediler.Gelişim olarak hızlıca plan yapıp bazılarımız malzemeleri ertesi gün için hazırlarken bazılarımız aşağıya su almaya indiler.Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra hızlıca uykuya daldık, bütün gün amele gibi ip çekmiştik.

26 Şubat Cumartesi

   Sabah 6’da uyanıp hızlı bir şekilde kahvaltımızı hallettikten sonra malzemelerimiz kuşandık.Aramızdan bir kişi hasta olduğu için tırmanamayacaktı, bu yüzden malzemeleri iki ekibe böldük ve yürüyüşe başladık.Yolda yürürken Şükrü Guide’dan rota bulmanın öneminden bahsetti,gerçekten de bu kadar yakın ve belirgin olmasına rağmen rotaları karıştırmak işten bile değildi..8.30’da Ehli Keyf Sektöre vardık, hızlıca malzeme kuşandıktan sonra ilk ip boyuna Gökçe girdi.Elifi ve beni yanına aldıktan sonra kıçıma bayram ettirecek bir askı istasyonda daha 1 saat geçirmem gerektiğini gördüm ama yapacak bir şey yoktu.Elifin tımanmasını beklerken etraftaki ormanları izleyip sohbet ettik.Elif beni ve Gökçeyi yanına aldıktan sonra malzemeyi kuşandım ve tırmanışa başladım, bol bol malzeme atarak koca bir baba ve bir cam den istaston kurdum, artçılarımı yanıma aldım.Guide’da yazdığı üzere 50 mt sağdaki ağaçtan iniş yaptık.Eğitmen Ali’nin gelmesiyle neşelenen günümüz eğitmensiz,kendi başımıza bir tırmanış yapacağımızı öğrenince daha da arttı.Elif ile daha önce Guide’a bakmıştık, Edeweiss Sektörde Otoban(80 m, IV+) rotasını kendimize seçtik.Tarık ve Dilruba çoktan ilk istasyonlarına varmışlardı, acele ile malzemeleri kuşanıp 12.30’da ilk ip boyuna Elif’i yolladım.Bol bol bas çek yaparak tırmanıp Elif’in yanına vardım,malzemeyi üstüme aldım ve 2. ip boyuna girdim.Fazlasıyla keyifli idi, ancak gaza gelip bir yerde isteyerek zorlu bir slob etaba giriş yaptım.Zorlu bir iki pozisyonda malzeme atmak durumda kalınca mental olarak biraz zorlanmıştım bu yüzden devamında kolay etaplardan geçerek koca bir ağaçtan istasyon kurup babadan back-up alarak Elifi yanıma aldım.Tam iniş yapacakken ipte farkettiğimiz bir düğümle tam yarım saat uğraştık.Açılmayan ipten artık bıkmaya başlamışken Ali’nin kafasının bir kaya bloğundan yavaş yavaş çıkmasıyla bizim  yakınımıza tırmandığını gördük.Durumumuzu gören Ali aynı istasyondan inmeyi teklif edip bizi ip açma çilesinden kurtardı.Gökçe’nin de gelmesiyle hızlı bir iniş yapıp malzemeleri toparladık ve 14.15’de kampa varmıştık.Ekibin geri kalanı toparlanmaya başlamıştı,biz de onlara katılıp kampı topladık ve malzemeleri dağıttık.Karnımızı Antalya Merkezde doyurduktan sonra ekibin geri kalanından İzmir’e yola çıkmak üzere ayrıldım.

  Geleneksel tırmanışı uzun zamandır merak ettiğim için benim için en keyifli ve dolu olan faaliyet oldu diyebilirim.Uzun duvarlarda tırmanmak için şimdiden hayaller kurmaya başladım bile.Bütün gelişim ekip arkadaşlarıma,zamanını ayıran eğitmenlere ve arka planda dahil olan her YTUDAK’lıya teşekkür ederim. 

Taşkın OKCU/Gelişim  

Vulnerability Scanner